Bölüm 38

19.1K 1.6K 42
                                    


Bu adam en olmadık zamanlarda karşıma çıkıyor beni allak bullak etmeyi başarıyordu. Bir de böyle içten böyle arzu dolu bakışları beni benden alacakmış gibi içimi eritiyordu. Acaba gerçekten arzu dolu mu bakıyordu ben mi hayal ediyordum bilmiyorum ama içimin coşmasını da engelleyemiyordum. 

Her an biraz daha kayıyordu gönlüm ona, her ne kadar başı bağlı bir adam olduğunu bilsem de ona olan duygularım içime sığamayacak kadar çağlıyordu yüreğimin pınarlarında. Halbuki kurudu sanıyordum ben o pınarları bir daha hiç böyle gürül gürül akmaz sanıyordum, ta ki Soner karşıma çıkıp ta bana böyle güzel bakana kadar...

" Ben şey, İrfan ve Melanie nin çocukları için düşünmüştüm öyle, çocuklara dikkat edilmeli ama değil mi? Buket çocuk istemiyor ama belki ileride sizin de olur çocuğunuz ( ah bu söz kemiklerimi sızlatmıştı birden, içimi titretmiş, canımı sıkmıştı) O zaman sen de dikkat edersin tabi bu havuz olayına"

Hala arada öksürüyordum. Kahve fincanını elinden bırakarak bileğimden tuttu ve birkaç adım yürüterek kenardaki çeşmenin başına götürdü beni, çeşmeyi açıp önce ellerini yıkadı akan duru suyun altında ve avucuna doldurduğu suyu dudaklarıma doğru uzattı. Gözlerimi gözlerinden alabilsem belki eğilip suyu içmek aklıma gelirdi ama kenetlenmiş gözlerimiz ağzımı kuruturken suyu içirmiyordu bana... 

Avucunun arasından kayıp kurtulan damlalara bakarak eğildim ve onun ellerinden suyu içtim. Ömrümde içtiğim en lezzetli suydu sanki bu, doyamamıştım tadına... Su mu güzeldi yoksa onun elinden içmek mi güzeldi, elbette onun elinden içmek güzeldi dedim içimden kendime. İkinci kez avuçlarını birleştirerek doldurdu ve ben bir kez daha içtim. Ellerini pantolonunun kenarlarına sürerek kuruladı ve sonra da ıslanan çenemi kuruladı

" Daha iyi misin?" dediğinde başımı salladım sadece, eğer konuşsam şu an ona olan sevdamın büyüklüğünü ağzımdan kaçıracakmışım gibi kenetlemiştim dudaklarımı...

Başımı salladım yine ama bundan hoşnut olmadığını belli etti sıkılan yüzüyle

" Toplantılarda ki kadından çok farklısın, seni böyle görmek istemiyorum"

" Ne diyebilirim ki?"

" Canını sıkmalarına izin verme mesela, o kadının sana öyle konuşması canını sıktı bunu anlamamak için aptal olmak lazım"

" Evet canımı sıktı ama sandıkları gibi beni bununla aşağılayamazlar burada olmayı ben istedim ve severek yardım ettim arkadaşıma, yine gerekirse yine yaparım. Bu aileyi seviyorum"

Yanımdan ayrılıp az evvel oturduğum yere geçip oturdu, eliyle karşısına oturmamı işaret etti

" Bak elbette konuşmaları hoş değildi ama nişanlın haksız da değildi biliyorsun. Ben olsam ben de senin başka bir kadının evinde kalmandan hoşlanmazdım. Bu doğal bir tepkiydi yani"

" Hep bu kadar anlayışlı bir insan mıydın?"

" Değilim ama söz konusu olan kişi senin sevdiğin kadın"

" Benim sevdiğim kadın" dedi sözlerimi mırıldanır gibi tekrar etmişti, devam ettim

" Ona söyleyeceğim her hangi bir söz bizim aramızı açabilir ve ben bunu hiç istemem, bunun patronum olmanla alakası yok sadece seni kaybetmek istemem"

" Neden?"

" Bilmiyorum" diye yalan söyledim " Bilmiyorum ama sana alıştım hatta dün gece sen bana sarıldığında bile buna karşı çıkmadım"

AŞK SEN MİSİN?Where stories live. Discover now