Bölüm 30

19.4K 1.7K 60
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Banyo yapacağım diye kaçtığım odada tavana bakarak yatıyordum öylece...

Az evvel yaptığı hareket kalbimin boğazımda atmasına neden olmuştu, burnuma kokusu dolarken buz kesmiş, kollarının sardığı durumdan zor bela çıkmıştım. Beni korkutan bedeninin kıskacı değil oradan o an için çıkmak istemeyişimdi. 

Bana ne oluyordu böyle ahhh...      Kalın askılı siyah elbisenin altına siyah topuklu ayakkabıları giydiğimde yaptığım hafif makyajı kontrol ettim ve odadan çıktım. Merdivenlerden inerken girişte ki şık kadife sandalyede bacak bacak üstüne atarak oturduğunu gördüm. Sakin adımlarla inmeye devam ettim ama bacaklarım titriyordu içten içe, evime geri döndüğümde içine düştüğüm durumun derinliğinden kahrolacağımı biliyordum ama şimdi o duyguların girdabına kapılmayı erteliyordum. Kaybedeceğimi bildiğim bir savaşa, duygularımın yenileceğini bildiğimden girmeyecektim bile...

 Ben en büyük savaşımı üç yıl önce vermiş biri olarak enkaz altında kalmanın ne demek olduğunu yakından biliyordum. Soner her zaman mutlu olmalı, en mutlu olan olmalıydı. Çok kıymetliydi ve yerinde daha güzeldi... 

Yanına indiğimde ayağa kalktı bana bakarak, uzun boyu geniş omuzları giydiği ceketin vücudunu sarışı aklımdan hiç çıkmamacasına kazınmıştı içimde bir yerlere. Her şey bir kenara bu bakışlarını unutmak hiçbir zaman mümkün olmayacak gibiydi... Neden bu kadar derin bakıyordu ki? Bir insan nasıl bu kadar derin bakabiliyordu? Saçlarının arasından geçirdiği uzun parmakları gözlerime takıldığında hop etti yüreğim, yüzüğü yoktu...

" Soner yüzüğünü takmayı unutmuşsun!" dedim sesim ister istemez yüksek çıkmıştı, kaşlarını kaldırıp ses tonumun verdiği şaşkınlığı göstererek baktı

" Bilerek takmadım. Günlerdir Buket'in parmağında yüzük yok, demek ki benimde takmama gerek yok"

" Öyle şey olur mu hiç, sen takmalısın fark ederse çok üzülür"

Kapıyı açıp çıkarken bana bakmadan söylendi

" Bakalım üzülecek mi?"

Aşağıya doğru bükülen dudaklarımı düzeltip ardından bindim arabaya, oturduğumda dizlerimin biraz üzerine çıkan elbisemi düzelttiğim de

" Güzel olmuşsun ama keşke üzerine bir şey alsaydın üşüyeceksin"

Aklıma gelmemişti üzerime bir şey almak ve eve geri çıkmaya üşenmiştim

" Senin ceketin var ya üşürsem verirsin"

Bana bakarak o kadar güzel gülümsedi ki yıllardır çorak olan tarlalarım filizlendi sanki bir anda... Kafamda milyon tane düşünceyle sessizliğime gömülmüş bir halde oturuyordum. Araba durduğunda kapım açıldı elini uzatan Sinan büyük bir sevinçle karşıladı bizi, Sinan'la tokalaşırken Buket, Soner'in tarafına geçmiş kolunun altına girmişti bile, artık kendimden bile saklayamadığım kıskançlığım yağlı bir ip gibi boğazıma düğümlenmişti bu halleriyle... 

AŞK SEN MİSİN?Where stories live. Discover now