Bölüm 19

19.7K 1.6K 116
                                    


İçeriye girdiğimizde kapının arkasında ki kilidi benim yerime kapattığında koltuğun kenarına yaslanarak ona bakmaya başladım. Valizini kenara bırakıp yanıma geldi.

" Gerçekten çok yorgunum ve gün boyunca önüme gelen kahvelerin hiçbirini bitirebilecek kadar bile fırsatım olmadı lütfen bir kahve yapar mısın?"

" Tabi" diyerek yanından geçecekken " Kendine de yap" dedi.

Bu saatten sonra uyumayı düşünmüyordum zaten, su kaynarken o da kendini koltuğun üzerine bırakmıştı

" Ceketini çıkartsana evin içi sıcak, hem neden hala takım elbise üzerinde senin?"

Dediğimi yaparak ceketini çıkartırken bir yandan da bana cevap verdi

" İrfan aradığında toplantıdaydım"

" Neden gece geldin birkaç saat uyuyup sabahta çıkabilirdin yola"

Bakışlarında ki koyuluğun nedenini anlamaya çalışırken inatla bana sert bir şekilde bakmaya devam ediyordu

" Sana öyle kızdım ki sabahı bekleyemedim"

Hazırladığım kahveyi eline uzatırken ben de karşısında kalacak şekilde oturdum.

" Bana neden kızıyorsun"

" Bilmiyorum, seni orada tek bıraktığım için ben vicdan yaparken sen burada yemeğe çıkabiliyorsun"

Yerime iyice yaslanıp ayaklarımı uzatıp gayet rahat biçimde sordum ona ama içimin bir yanı bir hoş olmuştu bu serzenişine bile

" Evet dediğin gibi önden giden sen oldun ama bana karşı sorumluluk kısını bence fazla abartıyorsun. Burada olmalıydım ve geldim hepsi bu"

Bakışları yüzümün her yerini inceliyor ağzımdan çıkacak olan her bir harfi kaçırmak istemiyor gibi bakıyordu sanki

" Kendin mi karar verdin dönmeye yoksa yengem mi aradı seni?"

" Yengen aradı? Neden sordun bunu?"

" Buket yardım için yengemden telefon bekliyordu ama sanırım o telefon ona hiç açılmayacak"

Yerimden kalkarak kupamı da elime aldım ve onun yanına geçerek oturdum, o da bana doğru döndüğünde yüz yüze gelmiştik ve bu durumun onun canını skıp sıkmadığını deli gibi merak ediyordum

" Hiç öyle bakma benim için sorun değil, sadece Melanie nin geleceğini öğrenince Buket aralarında ki soğukluğu kaldırmak için heveslendi o kadar"

" Araları soğuk mu?"

" Kötü olduğu söylenemez ama mükemmel de değil, Melanie de pek sohbet yanlısı bir kız değil"

" Bütün gece sohbet ettiğim kızdan mı bahsediyorsun? Yemekten döndüğümüzde bile yengenler yattığı halde bahçede çay içerek oturduk bir saat kadar ve Melanie hiç susmadı neredeyse"

Kaşları şaşkınlıkla havaya kalkmıştı ben konuştuğum süre boyunca ve dudağının bir kenarı yukarıya doğru kıvrılmıştı

" Onlarıda mı kendine hayran bıraktın?"

" Ben bir şey yapmadım"

" Yapma zaten böyle olduğun için seviliyorsun, içindeki hüznü kocaman gözlerinle dışarıya yansıtarak insanların sana hayran kalmalarını seni sevmelerini sağlıyorsun"

AŞK SEN MİSİN?Donde viven las historias. Descúbrelo ahora