28.Bölüm "Masal..."

10.9K 490 155
                                    

Merhaba :) Yeni bölüm için sizleri biraz beklettim ama elimde olmayan sebeplerden dolayı yazamadım bölümü... Bu yüzden özür niteliğinde upuzun bir bölümle geldim... ^-^

Multi'de Oğuz'un mırıldandığı şarkımız 'Grup Gündoğarken- Sen Benim Şarkılarımsın' var.Hemen bölümün girişine de Naz ve Oğuz'u bırakıyorum ^-^

Hatam,kusurum,eksiğim varsa affola...

Rüyama ortak olun ;))

Rüyama ortak olun ;))

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


^^

Oğuz'un duvara geçirdiği her yumruk kalbine inerken çaresizliğin damarlarında dolaştığını hissetti. Naz'a bir şeyler olmuştu ve Oğuz hiç bir şey yapmadan beklemek zorundaydı. Moraran elinin acısını bile hissetmeyecek kadar kalbi acıyordu Oğuz'un. Hilal'in de ondan farklı bir yanı yoktu. Kaybetmeyi bilen bir kadındı Hilal. Sevdiği birçok insanı gözlerinin önünde kaybetmişti ama Naz'ın kaybına dayanamazdı. Hilal yumruk yapıp sıktığı elleriyle yoğun bakımın kapısına vururken kalbi çığlık çığlığa bağırıyordu.

"Açın şu kapıyı açın dedim sizeee!! Noluyor içeride noldu Naz'a??! Biri açıklama yapsın!!"

Hilal'in yumruklarını tüm şiddetiyle kapıya indirmeye devam etti. Yiğit ve Emre emniyete gitmeden önce Banu ve Hülya'yla Naz'ın yanına gelmek için hastaneye gelirken Ersin de arkadaşlarını görmek için geldiği hastanenin kapısında karşılaştılar. Hep birlikte yoğun bakıma doğru giderken duydukları çığlıklarla koşmaya başladılar.

Bir yanda duvarı yumruklayan Oğuz'u diğer tarafta yoğun bakım ünitesinin kapısını kırmaya niyetli Hilal'i görmeyi beklemiyordu kimse. Emre ve Yiğit Oğuz'u sakinleştirmeye çalışırken Ersin Hilal'in yanına gitti. Hilal hiç yorulmadan kapıyı yumruklarken Ersin onu tutmaya çalıştı.

"Hilal dur sakin ol"

Hilal bir anlık durup Ersin'e baktı. Nefes nefese kalmıştı. Yine de durmadı tekrar vurmaya devam etti kapıya. Akmayan gözyaşlarına inat yanan kalbini serinletiyordu bu yumruklar. Ersin Hilal'in hala deli gibi kapıya vurduğunu görünce aklına ilk geleni yaptı. Bir kere daha düşünmeden Hilal'i kollarından tutup kendisine çevirdi. Sımsıkı sarılıp Hilal'i durdurmaya çalışan Ersin ciğerlerine dolan kokunun, kollarının arasındaki bedenin müptelası olacağını bilmeden Hilal'in sakinleşmesini bekledi.

"Sakin ol Hilal tamam mı? Kötü bir şey olsa mutlaka haber verirlerdi. Bekle..."

Hilal bir anda onu saran kolların, kulağının tam altında hızlı bir ritimle atan kalbe kapılmadan son anda sıyrıldı Ersin'in kollarından... Başını kaldırıp Ersin'in kara gözlerine bakarken kalbindeki acı gitgide büyüyordu.

"Sen sevdiğin birini ölümün kıyısında beklemek ne demek biliyor musun Ersin Kahraman? Ha söylesene sen hiç ailen olan birini bekledin mi çaresizce? Bana bekle deme hele Naz'ın kötü haberini sakince bekle asla deme!!!"

KALP ZAMANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin