9.BÖLÜM

3K 1K 1
                                    


"Sende aynısın  işte sende aynısın. Birde gelmiş bana ben diğerlerinden farklıyım Nisa demiştin. Lan sen bu oyunun asıl başıymışsın haberim yok. Sizin amacınız ne ya he söylesenize bana?" der. Nisa Kerem ve Serhat'a ağlamaya yakın gözlerle bakar. O an ne Serhat ne de Kerem ağızlarını açıp bir şey diyemez. Serhat tam Nisa'ya cevap verecekken Nisa bir anda Serhat'a dönüp konuşmaya başlar.

"Bana bak lan sakın o ağzını açıyım deme yeminle seni buraya gömerim."

Kerem o anda "Nisa dur dinle." der ve Nisa yaklaşıp kolunu tutar. Kerem Nisa'nın kolunu tuttuğu an tam Serhat bir hamle yapacakken Nisa kolunu hızlı bir şekilde çeker ve konuşmasına devam eder.

"Neyi dinleyeyim he neyi Kerem? Neyini dinleyeceğim lan beni bir meze gibi kulandınız neyini dinleyeceğim!? Yeter lan yeter! Bende insanım. Nasıl sizin bir kalbiniz varsa benimde var. Bana bakın bu saatten sonra ikinizin de ne yüzünü ne de sesini duymak istiyorum. Ben okuldan ayrılıyorum. Siz ikiniz birbirinize başka bir intikam oyuncağı bulun. Benden bu kadar yoruldum anladınız mı? Yoruldum." der ve gözlerinden iki çift yaş düşer Nisa'nın. O anda o yaşları gören Serhat bir anda kötü olur. Bir anda o gece,ona zorla sahip olduğu an aklına zınk diye düşer. Ama asla Serhat Akıncı tiriplerinden ve egosundan asla kurtulamaz. İçindeki pişmanlığı saklamaya devam etmeye çalışır. Ne kadar böyle devam edecek bilinemez ama tek bilinen şey vardır o da ikisininde Nisa'yı kaybettikleri idi.

Nisa "Şimdi ne yapıyorsanız yapın ama ben yokum." dermiş gibi bakış atıp Sahil Parktan ayrılır ve eve gitmek için yola koyulur. Nisa gidince yalnız kalan Serhat ile Kerem sanki birbirlerine bilenirmiş gibi birbirlerine bakışlar atmaya başlarlar. O anda Serhat dayanamaz ve Kerem'in üstüne yürümeye başlarlar. Serhat Kerem'i iki yakasından tutup sinirden dişlerini sıkıp konuşmaya başlar.

"Bana bak Kerem ya şimdi defolup gidersin yada bu şehri sana zindan haline getiririm. Nefes almak için bana yalvarır hale gelirsin. Defol lan defol!" derken Kerem Serhat'ın ellerini üstünden çeker ve konuşmaya başlar.

"Sen kimsin lan bana durmadan dikleniyorsun?  O pis ellerini çek üstümden. Oğlum kabul et sende benim kadar kötüsün. Nasıl yıllar önce ben senin sevgiline sahip olup kötü biri olduysam sende bu kıza bir hırs yüzünden zorla sahip oldun. Kabul et Serhat Akıncı sende kötü birisin. Senin her zerren yalan ve kötülük. O yüzden beni buradan doğduğum şehirden kovmaya sakın kalkışma. Ee ille birinin gitmesi gerekiyorsa? O kişi ben değil sen olacaksın."

"Sus lan Ke--" diyecekken Kerem Serhat'ın sözünü kesip yüzündeki sinsi gülüşle sözlerine devam eder.

"Sen mi Akıncılar soyundan geliyorsun? Benim bildiğim Akıncı holdinkleri saygın bir şirket tabi babanda değer gören biri. Ama sen ve ağabeyin bu sıfatlarını zerre hak etmiyorsunuz." der ve o an bu cümleleri duyan Serhat daha fazla sakin kalamaz ve artık beklenen sinir krizini geçirmeye başlar. Kerem cümlelerine devam edecekken Serhat "Kapa lan çeneni! Benim ailemi bir daha ağzına alma. Sakın Kerem bir daha uyarmam seni." der ve Kerem hiç durmadan Serhat'a cevabını verir. "Ailem mi? Oğlum sen ağabeyine ismi ile seslenen saygısız herifin önde gidenisin. Şimdi gelmiş ailesini koruyor." der ve Serhat o anda kafayı Kerem'e gömer. Sonra yüzüne tükürüp "Şimdi kıvran" deyip Sahil Parktan ayrılır. Serhat içindeki birazda olsa pişmanlıkla evinin yolunu tutar. Nisa'nın dediklerini yol boyu kafasında yankılanıp durur. Ne yapsa aklından çıkmaz. Serhat'a ne oluyordu? Neden bu kızın dediklerini kafasına bu kadar takmıştı? O sırada Nisa içindeki sinir ve öfke ile evine doğru giderken kendi kendine konuşur.

"Yok ya yok bu iki manyak beni deli etti. Ya inanamıyorum bu erkek milleti kendini nasıl bu kadar aşağılık bir varlık yapmayı başarabiliyor? Yok yani cidden anlamıyorum. Of kızım bırak şu salakları. Sondu bu hafta o okula bir daha gitmeyecektim. Ama bu yaptıkları burada kalmayacaktı. Yaa şimdi boş ver şu manyakları. O Serhat kızlığımı aldığına çok pişman olacak. Unuttuğu tek bir şey vardı. Ben annemi kaybettikten sonra çok güçlü bir kız olmuştum o bunu unutmuştu. Onun yada onların amacı beni bu hayattan soğutup çok kötü biri haline getirmekti. Ama yanıldılar. Öyle olmadı olmayacakta." Neyse şimdi bu manyakları bir kenara koyup ablamın şu ağzından düşüremediği tanışma için gelecek olan sevgilisine gelelim. Valla babam o kadar katı biridir ki aslında çocuğa pek iyi yaklaşacağını sanmıyorum. Evet ablam reşit bir kız ama babamın gözünde hâlâ küçük ilk göz ağrısıydı. Yaa kimdi bu çocuk? Ablam bu zaman boyunca bir çok kişiyle çıktı ama hiç birini eve getirip babamla "Ben ciddi düşünüyorum baba." dememişti. Aslında ne yalan söyleyeyim beni çok şaşırtmıştı. İnanılmaz şok olmuştum. Birde cidden bende şu çocuğu çok merak ettim. Ablamı bu kadar büyüleyen çocuğu çok merak ettim. Allah'tan yarın geleceklermiş. Geleceklermiş dedim çünkü ablamın dediğine göre Arda ağabeyinin benim yaşımda birde erkek kardeşi varmış onunla gelmeyi düşünüyormuş. Ama cidden hem Arda ağabeyi hemde şu gelecek olan kardeşini merak ettim. Neyse artık yarın göreceğiz. İnşallah şu manyaklar gibi biri değildir. Valla bir erkek kardeşe ihtiyacım var. "Belki beraber şunların işini görürüz." düşüncesini aklından geçirdikten sonra bir anda yüzünde istemsiz bir gülümseme oluşur. Ama cidden iyi biri olsun. Artık iyi insanlar çıksın karşıma yoksa cidden ben kafayı yemek üzereyim. Nisa her şeyden habersiz sadece hayattan iyi şeyler bekliyordu. Ama gördüklerinden sonra şok olacaktı tabi. Serhat Sahil Parktan ayrıldıktan sonra evde bile sürekli Nisa'nın dediklerini düşündüğü için en sonunda kendi kendine konuşmaya başlar.

ESMER BELAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin