4.BÖLÜM

4.7K 1K 9
                                    



Nisa Serhat'ın sözlerine hemen inanmak yerine biraz beklemenin ve olanları izlemenin daha iyi olacağını düşünerek sınıfa çıkar. Serhat derse gelmemişti. Nisa tam kendi kendine nerede bu çocuk derken bir anda "Sanane neredeyse nerede. Sen onu mu merak ediyorsun? Kendine gel Nisa!" der ve tam o sırada Serhat içeri girer ve sınıfın ortasında kanlar içinde bayılır. O anda hoca dahil herkes korkmuştur. İlk önce Serhat'ın Nisa yanına gider ve kollarını arasına kafasını alır ve bir anda sinirli ses tonuyla sınıftakilere ve hocaya bağırır.

"Neyi bekliyorsunuz,he neyi? Arasana ambulansı hoca!" Nisa çok sinirlenmiştir ve nedenini bilmediği endişe ve üzüntü bir anda bedenini sarmıştır. Nisa bunun nedenini anlamaz. Aslında pekte anlamaya çalışmaz. Şimdi içinde bilmediği ve yaşamadığı duyguları yaşamaktadır. Nisa'nın bu kadar asi olmasının sebebi; bu zamana kadar kime güvendiyse insanların hep onun güvenini boşa çıkarmasındandır. Hayat öyle bir yol ki bazen karşınıza çıkacak insanları çok fazla seçemez hayatınıza gereksiz insanları sokarsınız. Sonra onlara haddinden çok değer verip sonucunda hüsrana uğrarsınız. Peki sonra ne mi olur? Sonra yüreğiniz artık yeni gelenleri eskisi gibi taşıyamaz olur. O kalbin ürkek bir ceylan misali çırpınır ve artık hayattan korkar. Hep biri gelsin bana doğruyu yanlışı öğretsin istersiniz. Ama yine doğru zamanda birisine ihtiyaç duyduğunuz zaman hayat yanlış insanları önünüze sunar. Yine hayatı yanlış anlar yanlış yaşarsınız. Bu asla sizin suçunuz değildir. Çünkü yüreğiniz yanlış insanların çektiği yere gider. Aslında pek kimseye güvenmeyeceksin bu hayatta,anı yaşayıp hayatına bakacaksın. Küçücük şeylerden mutlu olmayı öğretmeli hayat sana küçücük şeylerden hayatı zehir etmeyi değil. Gerçeklerden kaçmayacaksın aslında. Doğruluk senin kalkanın olacak bu hayatta. Doğru sözün kılıcın,sadakatinde zırhın. Sen bir savaşa girersin,aslında o savaş en keskin duyguların barındığı bir savaştır. Bütün saflıklarıyla seni bekleyen savaş. Ama biz insanoğlu hiç düşünmeden o saflığa hep yanlıştan bir tutam kötülük katıyoruz. Sonra ne mi oluyor? Kendi ellerimizle içimizdeki duyguları katliama uğratıyoruz. Bir savaşa girdin artık şimdi önemli olan o savaşta kaybettiklerin değil. Hayat sana çok şey kaybettirecek. Ama sen ayakta dimdik duracaksın. Ayakta durup seni kurtaracak olan doğru zamandaki doğru insanı bekleyeceksin. Yalansız dolansız insanı bekleyeceksin. Seni sen olduğun için seven,seni bir çıkar uğruna sevmeyen ve sevmeye kalkanlarında kalbini sökecek insanı bekleyeceksin. Erkek adam ağlamazmış ya güya. Sen işte bu saçmalıklara inanmayacaksın. Eğer bir adam bir kadını üzmesini biliyorsa gerekirse geceleri onu ağlattığı,üzdüğü için ağlayıp aklını başına devşirmesini de bilecek. Öyle insanlar sevin ki sizin en küçük hareketinizden mutlu olsun. Ne bileyim işte gülüşünüzü sevsin mesela yada tersine sizin sinirli veya tirip atarken ki yüz ifadenizi sevsin diyelim. Sizi sinir etsin ama bu sinir tatlı bir sinir olsun. Sonra öyle insanlar sevin ki sizi zevk uğruna değil helali olun diye sevsin. Zevkini yaşamak için öpen değil helali olduğunuzu göstermek için anlınızdan,avucunuzun içinden öpecek olanları sevin. Onlardan size zarar gelmez. Onları kendinize saklamak isteyeceksiniz. Evet çok hatalar yapacak. Yeri geldi mi belki sizi gecelerce ağlatacak ama şunu unutmayın hiç bir şeyi kaçarak çözemezsiniz. Tersine sorunun sizi mutsuz eden şeylerin üstüne giderek ona sahip olabilirsiniz. Unutmayın bu hayatta hep yanlış insanlar yoktur sadece doğru zamanda yanlış insanlar vardır. Ama bekleyin bir gün o kaderinize yazılacak insanlar karşınıza çıkacak ve siz o andan itibaren şunu diyeceksiniz. Ben daha önce kimseyi sevmemişim. Çünkü onun aşkı size bambaşka gelecek. Sadece unutmayın aşk bir savaşsa adam gibi girdiğiniz bu savaştan adam gibi çıkmayı bileceksiniz. Nisa her şeyden uzak durmaya çalışırken yoksa şimdi istemediği şey tekrardan mı olmuştu?. Serhat'tan uzak durmaya çalışırken yoksa Serhat ağına mı düşmüştü?  Kanlar içinde duran Serhat'ı öğretmenlerin yardımıyla hastaneye götürürler. Nisa ilk gururuna yenik düşer ve onu ambulansa bindirdikten sonra sınıfa geçer ama sonra teneffüs olunca hemen Emir'in numarasını almak için Dilara'nın yanına koşar. Dilara'yı ilk sınıfında bulamaz çünkü o sırada bahçede Emir ile telefonda konuşuyordur. Hemen onu bahçede görünce yanına koşar. Ona telefondakinin kim olduğunu sorar ve Dilara'da kısık ses tonuyla "Emir" der. Telefondaki kişinin Emir olduğunu duyan Nisa hemen Dilara'nın elindeki cep telefonunu alır ve nefes nefese iken konuşmaya başlar.

ESMER BELAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin