8.BÖLÜM

3.3K 996 3
                                    


Ertesi Gün

Nisa uyanır ve çok geç kaldığının farkına varır. Hemen üstüne okul formalarını giyip çantasını aldığı gibi aşağı koşar. Tam kapıdan çıkacakken defterini çalışma masasının üstünde unuttuğu aklına gelir. Mecburen odasına aceleyle koşa koşa çıkar. Odasında çok vakit kaybetmeden lazım olan defterini bulur ve tekrar merdivenlerden aşağı resmen ışık hızıyla inmeye başlar. Kapının önündeki ayakkabıları ayağına geçirdikten sonra defterini çantasına koyar ve o anda ablası Nisa'nın ağzına çilek reçelli ekmeği tıkar ve şöyle der;

"Bir şey yemeden nereye küçük hanım? Hemen içeri. Yemek yenilecek okula öyle gidilecek. Boş mideyle kafa mı çalışırmış?"

Nisa o an ağzı dolu olduğu için konuşamaz. Çok geçmeden ağzındaki lokmayı yer ve bitirir. Ablasına cevap verir.

"Abla hiç vaktim yok ödev teslimi var bu gün. Hee birde sözlü. Onun için benim hemen okula gitmem lazım." Nisa'yı böyle açıklama yapması bile kurtarmamıştı. Ablası onu kolundan tutuğu gibi bir şeyler yemesi için mutfağa götürmüştü. Nisa istemese bile direnmenin bir fayda etmeyeceğini ve sadece boşa zaman kaybı yaşadığını anlar. Hemen ablasının istediğini yapar. Bir kaç şey ağzına attıktan sonra ablasını öpüp hemen evden çıkar. Nisa okula giderken ablası hakkında düşüncelere kapılır.

"Ablam gün geçtikçe anneme benzemeye devam ediyordu. Bu gün resmen aynı annem gibi davrandı. Bir an sanki karşımda ablam değil annem varmış gibi hissettim. Ablam onca sene bana hem annelik hem ablalık yaptı. Babamda hep iki kızı için didinip durdu. Tek bir isteği vardı bizden o da büyüyüp kendi ayaklarımızın üstünde durabilmemizi istedi. Şimdi iki kızı da okuyup babasının yüzünü kara çıkarmamaya çalışıyordu. O kızlar tabi ki ben ve ablam. Ben bildiğiniz gibi lise sona gidiyorum ablamda üniversite ikiye. Yani anlayacağınız hep bir amacımız oldu. O amaç ise şuydu; Babama layık bir evlat olmaktı. Tabi ben bunu pek başara bilmiş değilim o ayrı mesele. Ama ablam bana hiç benzemez. Ben asiyken o tersine sakin hep içine kapanık bir tip olmuştu. Bu yönü anneme çok benziyordu. 5 sene önce astım hastası olduğumu öğrendim. Bilirsiniz astım hastalarına ne çok mutluluk ne de çok üzüntü iyi değildir. En kötüsü de fazla heyecan. Ben bunu dozunu hiç bir zaman ayarlayamadım ve 3 sene önce hiç yapmamam gereken bir şeyi yaptım. Bu annemi kaybetmeme neden olan hayatım boyunca yaptığım en büyük hatamdı. Hatam,bir gün ablamın yeni spor motorunu kaçırıp onun gibi büyüdüm havalarında hız yapmak istedim. Ama bu çok iyi bir fikir değildi. Sonucu da çok iyi bitmedi. Motoru gece bir şekilde çalıştırıp ilk sokak aralarında gezmeye başladım ve sonra caddeye çıktım. Caddeye çıktığımda pek araba yoktu. Yani ben öyle sanmıştım. Gaza yüklendim ilk 80,90,100 ...gittikçe hızlanmaya başlamıştım. Tabi motorun hızı arttıkça kontrol yeteneği git gide azalıyordu. Çok geçmeden bir yere kontrolümü kaybedip çarpmıştım. Allah'tan kafamda kaskım vardı ama astımım yaşamamam için elinden geleni yapıyordu. Bir anda bir acı hissettim ve nefesim kesilmesiyle gözlerimin kapanması bir olmuştu. O kazadan sonra bir ameliyata girmem gerekiyordu. Zaten bu ameliyat yüzünden,hız tutkunluğum yüzünden annemi kaybetmiştim. Ama bu gün yine ablam annem gibi davranarak resmen yaptığım yanlışı çok sert şekilde yüzüme vurmuştu. Benim yüzümden o da annesiz kalmıştı. Ama bir kere olsun bunun yüzünden bana isyanda bulunmadı. Tersine benim suçumun olmadığını söyleyip beni teselli eden ablamdı. Off çok konuştun Nisa yürü yürü okula sözlü seni bekler. Aa! Birde Serhat Bey. Nasıl unuttum onu ben?" der içinden ve yüzündeki sinsi gülüşle okula gider.

Arda,Serhat ve Emir çocukların yanına giderler. Tabi konu ağabey olunca kimseyi hatta babasını bile tanımayan Serhat direk çocuğun yanına gider gitmez." Siz kimsiniz de benim ağabeyime el kaldırırsınız?" deyip yumruğu çocuğun suratına yapıştırır. Bir süre kavga ettikten sonra çocukların teki kurtulur arkadaşının üstünde olan Arda'yı altına alır ve yüzüne yüzüne yumruklar savurur. Bunu gören Serhat deliye döner ve hemen altındaki çocuğu bırakıp ağabeyinin üstündeki çocuğu kaldırır ve kafa atar. Sonra çocuklar kaçarlar. Serhat ağabeyine dönerek.

ESMER BELAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin