Final : 결정적인

4.2K 345 278
                                    

Medyayla okuyun plz

Yoon Gi ile beraber oturduğumuz ve sarılır pozisyonumuzu bozmadığımız sedye sallanıp duruyor ve sedyeleri taşıyan insanlar birbirine bağırıyordu fakat benim duyduğum tek şey Yoon Gi'nin "Seni seviyorum" deyişi oldu. Bu cümleyi ilk kuruşuydu ve hissettiğim şeyler tarif edilemezdi.

★★★★

Yüksek sesli bir bağırtı sebebiyle gözümü açtım "Kızın eline bıçak saplanmış!"

Hemen ardından sedyede oturduğum için boyumuzu eşitlemek amacıyla belini aşağı eğen önlüklü kişiye baktım "Beni duyuyorsun değil mi? Adın ne?"

Yoon Gi'ye sarılan pozisyonumu bozmadan -elimi geçip Yoon Gi'nin omzuna giren bıçak buna engel oluyordu- konuştum "Ye Gi" dedim "Adım Choi Ye Gi"

Başımla etrafa bakmaya başladığımda ambulansın içinde olduğumuzu anlamam uzun sürmedi. Daracık alan, alanın içindeki Yoon Gi ve benim dışımdaki beş adet önlüklü görevli telaş içindeydi.

Önlüklülerin arasındaki Jung Kook'u gördüğümde seslendim "Kookie! Yoon Gi iyi mi?"

Adını seslendiğim anda Jung Kook'un yüzü değişti. Zaten telaşlı olan ifadesi yerini hafiften korkuya bıraktı.

Kemikli yapıya sahip olan elini diğer dört önlüklüye doğru tutarken konuştu "Ben hallederim stajyerler" dedikten sonra kulağıma eğilip fısıldadı "Doktor kılığına girdim, sözlerine dikkat et olur mu?" dedikten sonra belini dik bir konuma getirip devam etti "Iyi olacaksınız Ye Gi hanım. Ben Seul Üniversitesi Hastanesi'nin en iyi doktoruyum ve bunlar da stajyerlerim. Sizi doğrudan hastaneye götürüyoruz"

Başımla onayladıktan sonra konuştum "Yoon Gi iyi mi diye sormuştum"

Boynundaki steteskopla oynarken dudaklarını araladı "Şu an için bir şey söylemek zor. Ambulansta pek aletimiz yok, bunu hastaneye gittiğimizde öğreneceğiz"

"Ne demek bir şey söylemek zor! O Min Yoon Gi! Iyi olmak zorunda!" Sesim git gide yükseliyordu.

Başımın döndüğü kadarıyla Jung Kook'a bakarken başıyla beni işaret ettiğini gördüm. İşaret ettiği stajyer -stajyer olduğunu onlara seslenişinden sonra anladım- elindeki iğne ile bana yaklaştığında bu işte iyi değilmiş gibi duruyordu.

İğnenin ucuna birkaç kez vururken "Özür dilerim, biraz acıtabilir" dedi ve iğneyi acımasız bir şekilde koluma batırdığında görüntümün karıncalanması saniye sürdü.

Jung Kook'un elini başımda hissettim "Hastaneye gidene kadar uyuyacaksın. Bu senin için en iyisi" dediğini duydum ve birkaç saniyenin ardından gözlerimin kapanmasına engel olamadım.

****

"Uyanıyor!" Sesleri arasında gözlerimi araladım.

Görüntüm yavaş yavaş netleşirken artık ambulansta olmadığımızı, hangi bölümünde olduğumuzu anlamasamda hastanede olduğumuzu fark ettim. Halen Yoon Gi ile birlikte aynı sedyede oturuyorduk fakat ambulanstakinden farklı olarak üyelerde yanımızdaydı.

Nam Joon'un başına sardıkları sargı bezinde kan, hâlen kanadığını gösteriyordu. Tıpkı Nam Joon'da olduğu gibi Ho Seok'un da kolunda ve dizinde aynı şekilde bezler vardı ve yüzündeki yara bantları yakışıklı havasını bozuyordu. Tae Hyung ise burnu ve dudağındaki pansumanlara aldırmadan gülümsüyordu. Ayrıca onun da vücudu diğerlerininki gibi sargı bezleriyle doluydu. Ji Min ise koluna dikiş atıldığını belli eden bezi tutarken dik bir şekilde duramıyordu bile. Aldıkları hasar gerçekten büyüktü.

Trespass | yoongi ✔Where stories live. Discover now