48.Bölüm: "Her şeyin başladığı yer"

2.6K 182 14
                                    

Bölüm şarkısı: Kaan Tangöze - Bekle Dedi Gitti. Şarkıyı mutlaka dinleyin. Son zamanlarda playlistimde en çok çalan şarkı^^ Bölüm yine full ZeyKer ;)

-SON 2-

------------------------------------

"Bekle dedi gitti, ben beklemedim... o da gelmedi. Ölüm gibi bir şey oldu; ama, ama, ama kimse ölmedi."

"Gidicem." dedi kısaca ve ardından hem ruhunu, hemde Kerem'in benliğini uçurumun kıyısına süren cümleyi, sadece 2 kelime ekleme yaparak fısıldadı. "Seni dinlemek, senin yanında olmak, dünyanın en güzel şeyi, Kızıl'ım..."

Kerem, genç kadının dudakları arasından, uzun bir zaman gibi geçen onca dakikanın ardından, kendisine bahşettiği kelimelerde yıkımı hissetti. Sadece bir an için... kısa bir an için Zeynep'in dün öğrendiği tüm gerçekleri öğrendiğini hatta bu yüzden gitmeyi bu denli kolay kabul ettiğini düşündü. Düşüncesinin mantıksız oluşu kafasına, 6.kattan aşağı düşen saksının yere çarpışı misali dank ederken sertçe yutkundu.

'Seni dinlememek dünyanın en güzel şeyi, hayatım.'

Julianna'nın sesi istemsiz beyninde yankılanırken tedirgince nefes aldı. Nefes alırken zorluk çekiyormuş gibi hissediyordu.

'Seni dinlemek, senin yanında olmak, dünyanın en güzel şeyi, Kızıl'ım...'

Zeynep'in söylediği beyninin her noktasına çarpıp vücuduna yayılırken damarlarından geçen kanın karıncaladığını hissetti, Kerem. Eski, tüplü televizyonların ara ara karıncaladığı gibi bedeni karıncalıyordu.

"Ze-zeynep..." dedi kekelemesine içinden binlerce kez küfür ederken, Kerem. Zeynep az önce düşündüğü gibi şimdi Kerem'in düşünmesini istiyordu.

Genç kadın adamın avcunun içindeki ellerini azar azar geri çektikten sonra Kerem'in gözlerinin içine bakmaya devam etti. Genç adam, Zeynep avcunun içinden ellerini çekince az önceki yaşadığı yıkıma adım attığını ve dahası o yıkımın tam ortasında olduğu hissetti. Bedeninin, ruhunun ilk defa bu denli sarsıldığını hissetmişti. Kerem'in iki eli yine kendi dizlerinin üzerinde öylece kalırken boşluktaymış gibiydi. Zeynep ellerini geri çektikten çok kısa bir süre sonra ellerini adamın dizlerinin üzerinde kalan ellerinin üzerine koydu ve sığmasa da sarmaya çalıştı. "Kızıl..." dedikten sonra ellerinin arasındaki adamın elini sıktı. "Ben senin için, bizim için her şeyi yapmaya hazırım. Sonucu ne olursa olsun..." dedikten sonra dudaklarının ucunun yukarı doğru kıvrılmasına izin verdi. "Ben... ne bileyim, benim senden başka kimim var ki? Sığınabileceğim... sarılabileceğim... ailem diyebileceğim..."

Zeynep, az önce, çok değil biraz önce yaşadıkları anın şimdi tam tersine döndüğünü düşünce gülümseyişi daha çok yüzüne yayılmıştı. Az önce o susuyordu, şimdiyse Kerem. Gerçi Kerem'in susma nedenini tahmin edebiliyor, tahmin etmekten de öte biliyordu.

Kerem, genç kadının söyledikleriyle bir kez daha yutkunmuştu. Dudaklarını nihayet tekrar aralayabildiğinde derin bir nefes aldı. "Zeynep..." dedikten sonra kesik bir nefes alıp aynı şekilde yine kesik -yarım- bir nefes bıraktı. "Güzelim. Ben... bak, geçmişimi senden saklayacak, inkar edecek değilim. Zaten öyle süslü, şaşağlı, güzel, düzenli her ne boksa öyle bir geçmişim olmadı. Sana kim söyledi yahut sen nasıl öğrendin bilmiyorum... öğrenmişsin. Belki bunu sana önceden, benim söylemem gerekiyordu."

Genç kadın, "Kerem..." deyip araya girmeye çalışsa da Kerem hızla genç kadının yüzüne yüzünü yakınlaştırıp dudaklarına kısa bir öpücük bırakıp geri çekilmişti.

Başlangıç: Tehlikeli KızılWhere stories live. Discover now