vet ❆ min yoongi✔

XXI

Ara bölüm şeysi

Babamın çocukları evimden kovup beni odama kapatmasının üzerinden 2 gün geçmişti. Dediğim gibi o beni sevmiyordu. Ben ve işimi. İşe gitmeme izin vermiyordu ve 2 gündür Yoongi'yi göremiyordum. Sadece telefon ile görüşebiliyorduk. Yanıma sadece Jimin gelebiliyordu. Yatağımda bağdaş kurduğum bacaklarımı çözüp sarkıttım.

"2 gündür görüşmemenize rağmen Yoongi çıldıracakmış gibi. Ben buraya gelirken bana acayip iyi davrandı biliyor musun?" Şaşkınlıkla söylediği cümleye burukça gülümsedim. Onca yıl yanıma dahi uğramayan babam şimdi gelmiş ve beni eskiden olduğu gibi eve kapatmıştı. Jimin eskiden de hep benim yanıma gelir sohbet ederek sıkılmamı engellerdi. O yüzden onun bende yeri o kadar farklıdır ki. Ne kadar salak olursa olsun onu asla bir kenara atmam.

Annemi babamın yoğun isteği üzerine kamp yapmaya gittiğimiz bir ormanda kuduz bir köpeğin ona saldırmasıyla kaybetmiştik. O zaman ben küçük bir çocuktum, babam ise cahil herifin tekiydi.bBiz şehre inene kadar annemin vücudu buna dayanamadı. Uzun bir süre babam hatanın kendinde olduğunu düşündü ama ben büyüyüp veteriner olmak istediğimi söyleyince bana 'O vahşi yaratıklar hastalıktan ölmeli! Annen o kuduz it yüzünden öldü!" Dedi bense onların bir suçu olmadığını savunmuştum. Evet annemi kaybetmiştim ama bu bütün hayvanların aynı olacağı anlamına gelmezdi. Beni eve kapatıp sınava yetişmemi engellemeye çalışmıştı ama ne yapıp ne edip o evden çıktım ve sınava yetiştim. Beni durduramamış bir süreden sonra ise evden atıp, evlatlıktan reddetmişti. Belki de bir psikolog olmalı ve onu tedavi etmeliydim.

"Onu özledim Jimin." 2 gün bana 2 yıl gibi gelmişti. Onu yanımda hissetmek istiyordum. Jimin yataktan kalkıp gülerek balkon kapısını açtı.

"Ben de sana bu yüzden onu getirdim." Kapının önünde bana gülümseyen Yoongi'ye baktım. Kollarını açıp aralarına girmem için beni bekliyordu. Yataktan nasıl kalktığımı onun yanına gidip nasıl sarıldığımı bilmiyordum. Beni kemiklerim ağrıyana kadar sıktıktan sonra bırakıp yanağıma uzun bir öpücük bıraktı. Özleminden gebermek üzereydim. Saçlarıma burnunu dayadı ve mırıldandı.

"Öleceğim zannettim." Hala kollarının arasındayken kafamı göğsüne dayayıp kalp ritmini dinledim. Kulağıma müziğin tınısı gibi gelen kalp ritmine aşıktım.