IX

20.7K 1.6K 379
                                    


Nefesi nefesime karışıyordu. Kokusunu duyabilmek kalbimin yerinden çıkacakmışçasına atması için en büyük nedenlerden biriydi. Köpeği hasta değildi fakat beni görmek için öyle söylemişti. Demek ki Tae'de bu işin içindeydi. Gözleri gözlerimi adeta delip geçerken aşırı heyecandan kalbim göğüs kafesimi kırıp dışarıya fırlayacaktı.

"Bir şey söylemeyecek misin?" Ne söyleyebilirdim ki bu durumda?

"Sanırım dilimi yuttum." Elimi ağzıma götürüp kapattım. Daha sonra olabilecek şeyler için önlem alıyordum. Beni şuan öpse bu evden cesedim çıkardı. Yüzünde gördüğüm hafif gülümseme iyice heyecanlanmama sebep olmuştu.

"Bu kadar heyecan yapmana gerek yok." Evde kimse olmamasına rağmen fısıltıyla konuşuyordu. Bu beni delirtmek için miydi? Eğer öyleyse çoktan amacına ulaşmıştı.

"Uzaklaşır mısın?" Büyükçe yutkunmam bile boğazıma oturan yumruyu geçirmemişti. Elimi ağzıma kapattığım için sesim boğuk çıkıyordu.

"Tabii ki." Ne yaptığına anlam verememiştim. Yüzündeki gülümseme ile bana bakarak geri çekilirken duraksayıp tekrar yakınlaştı.

"Ama hemen gitmeyeceğine dair söz vermelisin." Kafamı hızla salladım. Biraz daha yakınımda durursa onu öpücük komasına sokabilirdim çünkü. Gülüp elini elimin üzerine koydu ve ağzımdan indirdi. Uzaklaştıktan sonra tekrar gülümsedi.

"Hadi kahve içelim o zaman." Bana arkasını dönüp bir kapıdan içeriye girerken elimi kalbime götürüp derin derin nefesler aldım. Bu çocuk insanı kalp hastası ederdi. Birkaç saniye sonra peşinden gidip mutfaktaki sandalyelerden birine oturdum. Hazırladığı kahveyi verip karşıma oturmuş ve gözlerini bir saniye bile kırpmadan bana bakmaya başlamıştı. Ağzıma dolan kahveyi onun bakışları sayesinde yutamıyordum bile.

"Yavaşça içmen işime gelir-" elindeki kupayı masanın üzerine bırakıp arkasına yaslanırken yüzündeki muzip gülümseme kemiklerimin ısınmasına neden olmuştu.

"Seni daha çok görmüş oluyorum." Benimle böyle konuşması garibime gidiyordu. Daha birkaç kez gördüğü birinden hoşlanmış mıydı? Daha doğru düzgün tanımıyordu bile beni. Gerçi ben onu hiç tanımıyorum ama ilk görüşte hoşlanmıştım ya da fazla mı etkilenmiştim diyelim?

"Benimle neden böyle konuşuyorsun?" Ağzımda tuttuğum kupayı aynı onun gibi masanın üzerine bıraktım ve arkama yaslandım.

"Benden hoşlanıyor musun?" Yüzündeki muzip gülümseme kocaman bir sırıtış ile yer değiştirmişti. O mükemmel görünen diş etleri göz önüne serilmişti yine.

"Sana olan hislerim sadece hoşlantı olmak için fazla derinler Min Ji."

vet ❆ min yoongi✔Where stories live. Discover now