Vicdan Azabı (7.Bölüm)

487 69 28
                                    

Deniz gözlerini açmaya çalıştığında led ışıklar gözünü alıyordu. Biraz etrafa bakındıktan sonra hastanede olduğunu anladı.Baş ucundaki sandalyenin üstünde uyuya kalan Talia'yı gördü. Talia'nın kafası düşmek üzereyken ani bir refleksle elini uzatıp kafasını tuttuğunda, Talia gözlerini açtı Deniz'e şaşkın gözlerle bakıyordu.Deniz uzattığı elini bir hışımla geri çekti.

Talia titrek bir sesle,''İyi misin bir şey ister misin? B-ben çok özür dilerim sana olan öfkem gözümü kör etti. Bir an anlayamadım sana çok yüklendim.''dedi.

Talia'nın çok korkmuş olduğu her halinden belliydi. Deniz kendisine neden bu kadar öfke dolduğunu merak etse de konudan kaçmak istiyordu.Onun karşısında söyledikleri ve güçsüz kalıp bayıldığı için zaten yeterince utanıyordu.

Deniz gözlerini kaçırarak, ''Sorun değil.Annem nerede? '' diye sordu.

Her ne kadar kan bağı olmasa da Deniz Sercan Hanımı öz annesi yerine koymuştu. Onun için biyolojik annesinden bir farkı yoktu. Deniz'in tüm masraflarına,sorunlarına tek başına göğüs germişti.Sorunlu bir çocuk olmasına rağmen onu yetimhaneye geri yollamamış her zaman destek olmuştu.Oysa onu kendi ailesi bile bırakıp gitmişti Deniz hayatı boyunca sadece tek bir kadına büyük bir sadakat ve sevgi duymuştu.O da manevi annesiydi.

'' Şey Sercan Teyze giriş işlemlerini yaptırıyor. Dur ben ona uyandığını haber veriyim'' dediğinde Deniz kafasını sallamakla yetindi. Aklındaki soruyu sormasından korkuyordu.Ona nasıl bir açıklama yapabilirdi ki?En önemlisi peki bu sefer neler olmuştu?

Talia arayıp, Sercan Hanıma Deniz'in uyandığını haber verdikten sonra telefonunu kapatıp Deniz'e yaklaştı. Görüş mesafesine girip meraklı gözlerle, ''Deniz ben sana bir şey sorabilir miyim?'' dediğinde Deniz kafasını çevirdi.Ne soracaktı acaba?'' Umarım hiç bir şey olamamıştır'' diye ümit ederken Sercan Hanım yanlarına gelmişti.Çok endişeli görünüyordu koşar adımlarla giderek oğlunu kollarının altına aldı.Nefes bile almadan konuşmaya başladı.

''Oğlum iyi misin? Bir şeyin var mı? Bir yerin ağrıyor mu? Dur bakıyım ateşin mi var yoksa? Naptılar sana burada? Kendine dikkat etmezsen böyle olur tabi. Ben sana demiyor muyum? Öğünlerini atlama diye. Hiç sözümü dinlemiyorsun. Yine güçsüz düştü değil mi bedenin? '' Ardı ardına bir sürü soru sormuş Deniz'e meraklı gözlerle cevap beklercesine bakıyordu.

Sürekli bayılıyordu muydu?Neden bu kadar güçsüzdü ?Bir hastalığı falan mı vardı? Talia can kulağıyla sorularına cevap almak istercesine konuşmalarını dinliyordu.

Deniz iyi olduğunu ikna etmek istercesine Sercan Hanımın elini tuttu gözlerinin içine bakarak, ''İyiyim ben anne,korkmana gerek yok sakin ol bak bir şeyim yok ''diyerek zorla da olsa gülümsemeye çalıştı.Sercan Hanımı meraklandırmaktan nefret ediyordu.O sırada yanlarına doktor geldi.

''Durumu nasıl Doktor Bey?'' dedi Talia.Tabi bunu ilk önce Talia'nın sorması tuhaf kaçmıştı.Ama gördükleri onu o kadar korkutmuştu ki bunu düşünemedi. Sercan Hanım bir an şaşırıp Talia'ya baksa da bozuntuya vermeden devam etti.

''Evet Doktor Bey durumu nasıl, neyi var iyi olacak değil mi ?'' diye sordu.

Sercan Hanım eski bir doktor olmasına rağmen çok korkmuş ve endişelenmişti.Oğlu yerine koyduğu adamın böyle güçsüz görünmesi, acı çekmesi onu üzüyordu.

''Endişe etmeye gerek yok sadece bedeni  susuz kalmış ve yorgun düşmüş.Dördüncü ünite bittikten sonra eve gidebilir.Birkaç gün bolca istirahat etmeli.Eğer durumunda bir değişiklik olursa arayıp haberdar edin lütfen.''

''Teşekkürler Doktor Bey. Zamanınız varsa size danışmak istediğim bir konu var''

Doktor Bey ,''Tabi buyrun'' dedi.

KİMSİN SEN? #Wattys2017Where stories live. Discover now