•27. Bölüm: Yapma•

6.8K 146 8
                                    

Merhaba arkadaşlar! Bölüm bir süredir hazırdı fakat içinde bulunduğumuz koşullardan dolayı paylaşmayı hep erteledim. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine de sabırlar diliyorum. Umarım en kısa sürede şehit haberleri almaktan kurtuluruz. Atatürk Türkiyesi her şeyin üstesinden gelir. Sizi daha fazla bekletmemek adına bölümle başbaşa bırakıyorum. İyi okumalar...

-----------------------------------------------------

Saat 01:14

Deniz:

"Bırak!"

Rüzgar'ın sesini duyunca gözlerimi zorlukla araladım. Bir yandan bunun bir rüya olmaması için dua ederken bir yandan da Rüzgar'ın bu korkunç yerde olmasını istemiyordum. Bileklerimdeki zincirleri şıkırdatarak yattığım yerden doğruldum.

Evet, psikopat herif beni bir odaya zincirlemişti. Zincirlerin izin verdiği kadar kapıya yaklaştım ve içerideki sesleri anlamdırmaya çalıştım.

Sarp olduğunu anladığım bir ses sürekli konuşup bir şeyler anlatıyordu. Ama yeterince yüksek konuşmadığı için anlayamıyordum. Bileğimi çekiştirerek belki yüzüncü kez zinciri zorladım ama yerde çıkardığı metalik sesten başka bir sonuç alamadım.

Kapının arkasından gelen sesler biraz yükseldi ve tekrar dikkat kesilmeme neden oldu. Sarp'ın sesini duyuncu tiksintiyle suratımı buruşturdum.

"Onu kurtarabileceğini mi sanıyorsun cidden Rüzgar?"

Rüzgar derken sanki küfür eder gibi bir sesle konuşmuştu.

"Tam olarak bunu düşünüyorum Sarp."

Adını söylerken Rüzgar da Sarp'ın yaptığı vurguyu taklit etmişti. Sarp iğrenç kahkasını attı ve küstahça cevap verdi.

"Belki de geç kalmışsındır."

"Ne demek lan bu?"

Rüzgar'ın sesinde sinirden çok korku vardı. Keşke ölseydim diye geçirdim içimden. Ona bunları yaşatmaktansa ölmeyi tercih ederdim. Yaşadığımı göstermek için var gücümle bağırdım.

"Rüzgaar!"

Sesimi duyar duymaz hiç beklemeden cevap verdi.

"Deniz burdayım güzelim korkma."

Ardından Sarp'ın kahkası tekrar duyuldu.

"Hani olmaz da diyelim Deniz'i buradan kurtardın. Ruhundan izlerimi de silebilecek misin?"

"Bana bak oruspu çoc..."

Rüzgar'ın sesinin kesilmesinin ardından bir takım gürültüler duyuldu. Ağır tahta kapı gıcırtıyla açılırken önce Sarp'ı onun omzunun üzerinden de Rüzgar'ı ve Sarp'ın adamlarını gördüm. Rüzgar halimi görünce yüzü acıyla kasılırken Sarp iğrenç sesiyle araya girdi.

"Beni özledin mi yavrum?"

--------------------------------------

20 saat önce:

Evden çıkıp sahile gelmem yarım saatimi almıştı. Hava yeni yeni aydınlanırken deniz kokusu huzur vericiydi. Sıraya dizilmiş kırmızı banklardan birine oturup çantamı yanıma koydum. Artık tek başımayım diye geçirdim içimden. Tek başına ve çaresiz...

Şah MatOù les histoires vivent. Découvrez maintenant