•18. Bölüm: Ablasının Kardeşi•

13.4K 272 1
                                    


Bölüm hikayeme oy vererek destek olan zynpGngr'e gelsin. Çok teşekkür ederim :)

Salona girdiğimde Ada ile Derya üçlü koltuğa, Hakan ve Rüzgar da karşısındaki tekli koltuklara oturmuşlardı. Hemen gidip üçlü koltuğa, Derya'nın dibine, zıpladım. Bu hareketimle küçük cadı da bana sokulup başını omzuma koydu. Eş zamanlı olarak salonda bir homurtu duyuldu.

"Beş dakika ya. Beş dakikada pabucumuz dama atıldı."

Rüzgar gözlerini üzerime dikmiş pis pis bakarken Hakan'dan da sitem dolu bir ses yükseldi.

"Ne güzel dedim abicim. Kadın milleti değil mi işte hepsinde aynı kafa. Sisters before misters."

Ben Ada'dan bir çıkış beklerken Derya olaya dahil olunca kıkırdamama engel olamadım.

"Sostors boforo mostors. Hey gidi heey. İtalya'da böyle miydi ya? Adamlar coolluktan yıkılıyo yemin ediyorum."

Rüzgar, Hakan'ın surat ifadesini izleyip eğlenirken Hakan hiç de eğlenmiyordu. Derya biraz patavatsızdı. Biz buna alışkındık ama Hakan ve Rüzgar daha hiçbir şey görmemişti. Ben bu durumda biraz gerilip Hakan'ın tepkisini beklerken Hakan Derya'ya sadece baktı.

Baktı.

Baktı.

Ve şöyle dedi.

"Ben bu kızı harbi sevdim lan."

Bir süredir tuttuğum nefesi sesli bir şekilde dışarı verdim. Ada'ya baktığımda o da benden farklı değildi. Ortamda eğlenceli bir şeyler dönüyordu ama hepimizin eğlendiği söylenemezdi. Ada ve ben daha çok çok güldük başımıza bir şey gelmese bari modundaydık.

Rüzgar Hakan'ın da eğlenmesinden yüz bularak iyice zevzekleşti.

"Yalnız ufaklık ablanın yanında öyle İtalyan erkekleri falan duymayım bir daha."

Derya kıkırdayıp bir asker selamı çaktı.

"Emrin olur Rüzgar Abicim."

Bu ikisi gerçekten iyi anlaşacaktı. Rüzgar da Derya'ya katılıp beşlik simidi gibi sırıtmaya başladı ve benim kalbim bir takla attı. Bu adamla acilen başka kadınların yanında gülümsememesi hakkında bir konuşma yapmam gerekiyordu.

----------------------------------------

Geyik muhabbetimiz bittikten, çeşitli goy goylar yapıldıktan ve haddinden fazla güldükten sonra Derya'yı sorguya çekme vaktim gelmişti. Aramızda hiç abartısız şu konuşma geçti.

Ben: Nerden kafana esti geri dönmek?

Derya: Sıkıldım orada.

Ben: Yüksek lisans yapacağım diyordun. Neden vazgeçtin?

Derya: Sıkıldım çünkü.

Ben: Maymun iştahlı mısın ablacım sen?

Derya: Abla, annecilik oynuyon ya oynama. Sıkıldım.

Ben: Ay Derya! Ben şimdi seni bir sıkıcam dünyan şaşıcak!!

Derya: Hahahahaha! Tamam tamam şaka yaptım. Ben yüksek lisans için burada bir üniversiteye başvurdum. Sana da sürpriz yapmak istedim fena mı?

Ben: Yani artık burdasın?

Derya: Evet şekeriim!

Derya'nın cırlamasından sonra ben de bir çığlık atarak boynuna sarıldım. Ada bize alışkındı ama Rüzgar ve Hakan bu halimizi şok içinde izliyordu. Muhtemelen değişken ruh halimizi sorguluyorlardı.

Şah MatWhere stories live. Discover now