•16. Bölüm: Ait Olduğun Yer• (+18)

18.9K 295 2
                                    



"Her şeyi biliyorum. Artık benden kaçamazsın güzelim. Şah mat."

Neydi bu şimdi? Ona aşık olduğumu mu biliyordu? Ada söylemiş olabilir miydi? Belki Hakan'a ağzından kaçırmıştı ve Hakan da Rüzgar'a söylemişti.

"Ne-neyi biliyorsun?"

Aferin Deniz. Sesinin titrediği yetmesin bir de kekele. Üzerinde senden bir şey saklıyorum yazan bir pankart açsan daha iyiydi. En azından dürüst davrandın diye kendini avuturdun kızım.

Ben içimden kendime saydırırken Rüzgar bir adım geri gitti ve elini cekedinin içine soktu. Sonra yine o el cekedin içinden benim defterimle beraber çıktı. Anında gözlerim büyürken ağzım şaşkınlıkla aralandı.

Rüzgar defteri girişteki sehpaya bıraktı ve yaramazlık yaparken yakalanmış bir çocuk gibi dudağını büktü. Kayıtlara geçsin diye tekrarlıyorum: O dudaklara çok daha farklı şeyler yapmak istiyorum.

"Ben biraz meraklı bir insanım da."

Ardından sevimli sevimli gülümseyip omuzlarını silkti. Bir nebze kendime gelince durum tespiti yapmak için sordum.

"Ne kadarını okudun?"

Rüzgar ciddi bir tavır takındı ve elleri ellerimi buldu.

"Sadece benimle ilgili olan yeri."

En azından diğer sırlarımı bilmiyordu. Kendine aşık olduğumu bilmeyi hak ediyordu sonuçta. Yok yok hayır kendimi böyle avutamıyordum. Konuşmaya devam etmesi ve onun da bana aşık olup olmadığını öğrenmem gerekiyordu. Bu yüzden onu konuşmaya teşvik ettim.

"Vee?"

Gülümsedi.

Öyle bir gülümsedi ki gözlerinin en ücra köşelerine bile ulaştı o gülümseme.

Öyle bir gülümsedi ki tekrar aşık oldum.

Öyle bir gülümsedi ki şu an burada ölebilirdim.

"Tek bildiğim sana karşı konulmaz bir şekilde aşığım."

Ben seni arkadaş olarak görüyorum demesini beklerken bana aşık olduğunu söylemişti. Hem de bunu benim kelimelerimle, benim ona aşık olduğumu itaraf ederken kullandığım kelimelerle yapmıştı.

Yüzüme yayılan gülümsemeyle o da daha çok gülmeye başladı. Sonra da aşkımızı dudaklarıma kapanarak mühürledi.

Dudaklarım anında aralandı ve diline geçiş izni verdi. Dili, dilime sürtünürken yakalarını tutup onu kendime çektim. Bir elini bacağıma atıp havaya kaldırdı. Erkekliğini kadınlığıma bastırınca inledim.

Hemen geri çekildi ve elimden tutup hızla merdivenlere yöneldi. Arkamızdan atlı koşturuyormuşçasına merdivenleri tırmanıyorduk. Sonunda odama girdiğimizde beni kucağına aldı ve yatağa yöneldi.

Yavaşça beni yatağa bıraktıktan sonra tişörtünü çıkarıp üzerine uzandı. Ensesinden tuttuğum gibi dudaklarına yapıştım. Bir yandan da bacaklarımı iyice yana açıp bacaklarımın arasına yerleşmesini sağladım.

Çok geçmeden tişörtümün eteklerini tutup yukarı çekti. Evde sütyen giymeme alışkanlığım yüzünden tişört çıkınca göğüslerim de gün yüzüne çıktı. Rüzgar gördüğü manzarayla hırladı ve sağ göğsünü avucunun içine aldı.

Eli göğsüne değdiği an inledim. Hiç gecikmeden diğer eli de sol göğsümü kavradı ve onları yoğurmaya başladı. Ellerini çektiğinde göğüs uçlarım dimdik olmuştu.

Ellerinin yerini ağzı aldı. Bu sefer dikleşen göğüs uçlarımı emiyordu. Şu an daha kadınlığıma dokunmadan boşalabilirdim. Daha fazla ne kadar zevk alabileceğimi düşünürken eli aramızdan geçti ve şortumun paçasından içeri girdi. Ardından iç çamaşırımı da geçti ve booom!

Elini girişimde hisseder hissetmez kasıldım. Girişimden uzaklaşıp klitorisimi baş ve işaret parmağının arasına aldı. Başta yavaş hareketlerle yoğurdu sonra ritmini arttırdı. Artık tepeciğimi parmaklarının altına almış daireler çizerek beni delirtiyordu. Üzerimde doğruldu ve diğer elini de iç çamaşırımdan içeri sokup kadınlığıma daldırdı.

Şimdi bir eliyle daireler çizerken diğer elinin iki parmağını içime sokup çıkartıyordu. Kasılmalarım iyice arttı ve Rüzgar son darbeyi vurdu.

Sarsıldım. Bacak aramdan mideme oradan da tüm vücuduma dalga dalga bir sıcaklık yayıldı. Ben gerçekliğe dönmeye çalışırken Rüzgar şortumu çıkarıyordu. Şortumdan sonra sırılsıklam olmuş iç çamaşırıma uzandı. Anında kalçalarımı kaldırarak yardım ettim. Çamaşırımı çıkardıktan sonra burnuna götürüp derin derin nefesler aldı.

"Kokun da adın gibi."

Ağzımı açtım ama ses çıkaramadım. Şu an düşünebildiğim tek şey parmaklarının dolaştığı yerlerde erkekliğinin dolaşmasıydı.

Bu düşünceyle tekrar ıslanmaya başladım ve bacaklarım ihtiyaçla aralandı. Rüzgar bu halime gülümsedi ve yatakta biraz aşağı kayarak bacaklarımı omzuna attı. Saniyeler içinde kadınlığıma giren diliyle kasıldım. Öyle şeyler yapıyordu ki artık dayanamıyordum. Dakikalar sonra ağzına boşaldım. O ise hiç geri çekilmeden her damlamı tüketti.

Sonra o da dayanamayacak duruma gelmiş olacak ki pantolonunu çıkardı. Boxerına uzanacakken ondan önce davrandım ve aşağıya çektim. O da bana yardımcı oldu ve şimdi tüm heybetiyle karşımda duruyordu.

Beni omuzlarımdan hafifçe itip yatağa uzanmamı sağladı. Bacaklarımı yana ayırdı ve kendine yer açtı. Aletini girişime dayadı, eğilip dudaklarımı öptü ve gözlerimin içine baktı. Sanki izin ister gibiydi. Gözlerimi gözlerinden ayırmadan başımla onayladım. Ellerini ellerime kenetledi ve içime girdi.

"Aaahhh!"

Hayatımda hissettiğim en güzel acıydı bu. Çok güzeldi fakat çığlık atmaktan kendimi alamadım. İçimde hareketsiz bir şekilde bekliyordu ve benim acım gitgide azalıyordu. Acı azalınca karşı konulamaz bir istekle kalçalarımı kaldırıp onu daha çok içime aldım.

Anında hırlayarak karşılık verdi ve girip çıkmaya başladı. Başlarda çok yavaştı ama ben iyice alıştıktan sonra hızlanmaya başladı. O kadar hızlıydı ki yataktan gıcırtılar gelmeye başladı ve göğüslerim de deli gibi sallanıyordu.

Kendini girişime kadar çekip birden sonuna kadar kökledi ve ben anında kasılmaya başladım. İçimde iki kere daha gelip gittikten sonra aletini dışarı çıkarıyordu ki onu omuzlarından çekip kendimi ona bastırdım. Ben orgazmın doruklarındayken o da içimde patladı ve sonra üzerime yığıldı. Biraz nefeslendikten sonra içimden çıkmadan sırt üstü yattı ve beni de üzerine çekti. Çok yumuşak bir ses tonuyla fısıldadı.

"Ait olduğun yer burası."

Şah MatWo Geschichten leben. Entdecke jetzt