Böyle hissetmem normal miydi, bilmiyordum. Artık bu despot adam hakkında ne düşüneceğimi, ne hissedeceğimi şaşırmıştım.

Yatağıma uzandığım sırada kapı açıldı. Yine gelmişti. Anlamayarak Yiğit Bey'e baktım, neden gelmişti ki?

Yanıma geldiğinde yatağa oturdu. "Kalk." Dediğini yapıp doğruldum. Yeniden elimi ellerinin arasına aldı.

Elime yavaşça pansuman yapmaya başladı. Hayretle onu izliyor, bu yaptığına inanamıyordum.

Öyle dikkatliydi ki, adeta canımı acıtmaktan korkuyor gibiydi. Öyle bir hâli vardı; narince parmaklarımı okşuyor, işini acıtmadan yapmaya çalışıyordu.

Yine inlediğimde biraz daha yavaşladı. Hiçbir şey söyleyemeden pansuman yapmasını izledim. En sonunda elimdeki yarayı sardı ve malzemeleri kenara koydu.

Bakışlarını gözlerime çıkardığında titrek bir nefes verdim.

Mavileri, gözlerime çok derin ve anlamlı bakıyordu. Boğazımın kuruduğunu hissederken  yutkunamadım.

"Şey, teşekkür ederim."

Neden bunu yaptığını anlamakta güçlük çekiyordum. Elimi kesmem kendi hatamdı. Neden benimle böylesine ilgileniyordu ki? Benim hatamdı, o yapmamıştı ya!

Yiğit Bey elimi okşadıkça içim bir hoş oluyordu.

"Çok acıyor mu?"

Şefkat dolu sorusu karşısında donup kaldım... En sonunda kendime gelip, başımı hayır dercesine salladım.

Elimi çekeceğim sırada buna izin vermedi. Elimi     tutup dudaklarına götürdü. Tam kestiğim noktaya sıcak bir öpücük kondurdu.

Şaşkınlıktan dolayı hiçbir şey söyleyemiyordum. Ne diyebilirdim ki? Adam önce yaramı sarmış, sonra orayı öpmüştü!

Yavaşça ayağa kalktığında bana son kez baktı ve odadan çıktı.

Kalbim yeniden heyecanla çarpmaya başlamıştı. Kendimde ayağa kalkacak gücü bulamayınca yeniden yatağıma uzandım.

Dudaklarıma bir tebessümün yayıldığını hissederken utançla yüzümü yastığa gömdüm. Neden utandığımı bile bilmiyordum...

Yalnızca dün olanlardan sonra kendimi iyi hissettmiştim.

Hiç kimseyle konuşmayan o soğuk adam benim odama gelmişti... Neden geldiğini bile bilmiyordum. Neden yaramı sardığını, neden yaramı öptüğünü...

Dudaklarının sıcaklığını hâlâ elimde hissedebiliyordum. Az önce olanlara hâlâ inanamıyordum.

Sanki öfkeyle bakan adam o değildi, benimle çok ilgilenmişti.

Aklımdaki sorulara cevap bulamayacağımı anladığımda gözlerimi kapattım. Madem bana bugün izin vermişti, o zaman ben de biraz daha dinlenecektim.

***

Akşam yemeği için Selma'ya yardım ediyordum. Her ne kadar Yiğit Bey bana bugünlük izin vermiş olsa da odamda durmaktan sıkılmıştım.

FEVERANWhere stories live. Discover now