⭐JM-11.Bölüm:'Valla yolarım seni kız! Kız mız demem yolarım!'⭐

16.4K 966 784
                                    

●Bölüm ithafı:iclalcvlk Kankaşkım

İyi okumalar 🌞

*Düzenlendi*


Şaşkınlıkla bir anneme bir de babama baktım. "Görüyor musun Remzi. Kızın heyecandan dilini yuttu konuşamıyor." dedi annem ve gülümsedi. Heyecandan mı? Korkudan mı? "Kız! Kaldık kapının önünde çekil de girelim!" diye hafif yüksek sesle bağırdı annem. Sonra elini ağzına götürerek, "Bağırtma beni! Aa!"

Beynim error verirken kafamı iki yana sallayıp, "Anne. Baba siz durun ben geleceğim." dedim ve kapıyı kapattım. Bunu yaptığım için annemden terlik yiyecek olsam da buna mecburdum. Ama önce Derin'i yok etmeliydim. Keşke sihirbaz olsaydım diyorum. Mutfak kapısının önüne gelince kapının kulpunu çevirip içeriye girdim.

Derin beni görünce tam ağzını açacakken ondan önce davranıp elimi ağzına bastırdım. "Sakın konuşma. Annem ve babam geldi. Seni yok etmem gerekiyor. Yada ölümüne şait olmam." bu dediğimin üstüne gözlerini büyüttü. Gülerek, "Ben seni odama götüreceğim-" sözümü kesen imayla bakması oldu. Diğer elimle anlına vurunca yüzünü buruşturdu.

"Sus. Gerizekalı. Birde patron olacaksın. Hemen fesat anla zaten. Diyorum ki, odama götüreceğim seni sende komşulara görünmeden geldiğin yerden geri gideceksin. Kapiş?" kafasını olumlu anlamda sallayınca elimi geriye çektim. Üstünü başını düzeltip, "İyi de. Yanlış bir şey yapmıyoruz ki." dedi. Alayla sırıtıp, "İnan babam da öyle düşünecekti. Totona yersin valla terliği."

"Uv. Anladım. Ben en iyisi gideyim." Kafamı sallayıp, 'Bir zahmet bakışı attım.' Arkasını dönüp mutfaktan çıktı. Bende peşinden. Yere bakarak anneme bunu nasıl açıklayacağımı düşünüyordum. "Doğa." diyen Derin'e çevirdim bakışlarımı. Elimi dudağıma götürüp, 'Şhh.' sesi çıkarttım. Hemşire misali anlarsınız ya.

Sırıtarak yanıma geldi. Ben ne yapacağını anlamaya çalışırken yanağıma konulan öpücük ile donup kaldım. Derin. Beni. Öpmüştü. "Görüşürüz esmerim." diyerek üst kata doğru çıkmaya başladı. O sırada dışarıda annemlerin bağırması falan hepsi gitmişti. Resmen adam bana kalp krizi geçirtiyordu. Kalp atışlarım deseniz tavan yapmıştı. Şerefsiz. Beni öldürmek istiyor herhalde.

Hızlı adımlarla kapıya koşup 'Bismillahirahmanirahim.' diyerek kapıyı açtım. Adeta pancar gibi bir yüze sahip olan annemi beklemiyordum desem yalan olurdu. "Kız. Sen ne diye yüzümüze kapıyı kapatırsın. Rezil olduk elaleme. Sus gir içeri." diyerek beni ittirerek içeriye girdi. Babam ise gülümseyerek, "Anneni takma sen canım kızım. Klasik annen işte. Gel sarılayım sana." deyip kollarını bana sardı.

Annem, "Duyuyorum seni Remzi!" diye bağırdı. Babamla bu haline gülüp içeriye girdik. Annemin bavulunu taşırken resmen 2 kilo vermiştim. Evet benim annem fazla süslüydü. Ben miyim genç o mu genç belli değildi.

Annem yanıma gelerek bana sarıldı. "Ay bizi görünce kalp atışların mı hızlandı anam oy kızım oy. Neyse ara Çağrı'yı buraya gelsin sıpa. 2 dakikası var." dedi ve ellerini gözlerini götürerek, 'Gözüm üstünde.' bakışı attı.

İnşallah Derin gitmiştir diye düşünerek Çağrı'yı aradım. "Baba. Ne kadar kalacaksınız?" diye sordum. Elimi ara tuşunun etrafında gezdirerek. Annem, "Ne o kız? Bizi istemiyor musun? Yazıklar olsun sana." diye yankılandı ve ayaklarını birbir üstüne attı.

"1 hafta kızım. İşten izin alarak geldik zaten." dedi babam ve annemin yanına oturdu. 1 hafta boyunca annemin dediğini yapmak zorunda kalacaktım. Şu an ağlamak istiyorum. BENİ SÜSLEYECEKTİ!

JELİBONLU MUHALLEBİMOù les histoires vivent. Découvrez maintenant