26. Bölüm Çığlık

Start from the beginning
                                    

"Teşekkür içindi. Beni kurtardın. Diğer yaptıkların ne olursa olsun onlar için düşüncemin değişmeyeceği gibi bu yaptığında da düşüncem değişmez."

Hande konuştuktan sonra gözlerini ayırmadan bakarken elini yüzünden yavaşça çekti. Karşısındaki adamın nutku tutulmuş gibi bakmasına aldırmadan elini sıkıp kalktı. Yatağına doğru ağır adımlarla giderken arkadan izlendiğini biliyordu. Hem de üşümeden. Arkasına dönüp o adama baktı.

"İyi geceler."

Kerem hiç beklemediği "iyi geceler" sözünü duyar duymaz yumruklarını sıkıp gözlerini kapattı. O kızdan hiç beklemediği ataklar ardı ardına gelmişti ve kendini...


Bu kadarı fazla gelmişti! Kalkıp hızla odadan çıkıp kapıyı çarptı. Terasa çıkar çıkmaz yüzüne vuran ayazı dahi hissetmedi. Hızla terasın ucuna, her zamanki yerine gelip korkuluklardan tuttu. Dişlerini sıkıp karanlık boşluğa bakarken yağan yağmur umurunda değildi. Buz gibi hava umurunda değildi. O az önce duyduğu sözlerle yanmıştı. Hem de cayır cayır. Bunlar hiç beklemediği sözler ve davranışlardı! Hayatı mahvolmuştu ve o kızın hayatını hiç ama hiç düşünmemişti! Onun penceresinden hiç bakmamıştı! Düşünmüştü belki de ama kendisi daha ağır basmıştı.

Düşünse de umurunda olmamıştı. Oysa az önce her şey  değişmişti. Şartlarını sunduğunda Hande sendeleyip duvardan tutmuştu. Hiç yapmadığını yapmış kolundan tutup yatağa oturtmuştu. Onun donuk gözlerle karanlık boşluğa  baktığını izlemiş, o kızın bu konağa geldiği günden beri yaşadıklarını düşünmüştü.

Son söylediği sözlerden sonra da kendini burada bulmuştu. Şimdi ne yapacak, nereden başlayacaktı? Babasının anlattıklarını düşünüp gözlerini kapattı. Bir şeyler vardı, çok büyük ama ne? Olayların sadece babasının anlattığından ibaret olmadığı kesindi. Korkulukları sıktığı ellerini gevşetirken çaresizce etrafına baktı. Söz vermişti ve o sözünü ne pahasına olursa olsun tutacaktı.

Şiddetli yağan yağmurdan dolayı üzerinde hiç kuru yer kalmamıştı ama farkında dahi değildi. Kendine gelince üşüdüğünü hissedip odanın kapısını açtı. Şöminenin ateşi sönmek üzereydi. Ağır adımlarla yürürken bir yandan yatakta yatan kızdan gözlerini alamıyordu. İçinde bir yerlerin acıdığını hissedip hemen kendine geldi. Şömineye odunları atıp ateşin aksine zıt, buz gibi bir ifadeyle yanan ateşi izledi. Nereden başlayacağını düşünüyor ama bulamıyordu. Tek başına altından kalkacağı bir iş değildi, emindi. Ateşe bakıp dalan gözlerini kapatıp açtı. Ağır adımlarla duşa girerken son kez uyuyan kıza baktı.

Belki de söz verdiği için, esaretten kurtulacağı için ilk kez böyle derin uyuyordu. Yavaşça yanına oturdu.

Uyurken birini izlemek...


Hayatında ilk kez yaptığı bir şeydi. Çocukluğunu düşündü. Kesik kopuk bir kaç görüntü... Yıllardır bir türlü birleştiremediği kopuk konuşmalar, görüntüler. Hep gizli kapaklı işler ve ailesi. En son çare olarak üniversite ve büyük kaçış. Bir daha dönmem diye gittiği ama mecburen geri döndüğü, esaretine kısa bir ara verdiği yerden geri başlaması. Gerçek işini unuttuğu, babasının işini devraldığı esaret dolu  günler. Herkesin gıpta ettiği bir hayat ama yaşayana sorunca bin ah işittiren bir hayat. Kendini her şeyden çekip onların istediği gibi biri olmak ve sonrası ortaya çıkan Kerem Karahan...


Belki de bu kızın esaretine son verirken kendi esareti de bitecekti. Kim bilir... Bunda da vardı bir hayır. Yatakta yatan kızın kıpırdanıp ellerini yüzünün altına yerleştirmesiyle istemsiz belli belirsiz gülümserken hemen kendine geldi. Eski soğuk haline dönüp duşa girdi. Duşu açıp başını eğdi. Suyun soğuktan sıcağa dönüşmesiyle tüm vücudu gevşerken rahatladığını hissetti. Yarın büyük gündü. Bilen sadece iki kişi olacaktı. Belki de iki esirin birbirine yardımıyla işler daha da kolay olacaktı. Belki kendisi o kızı kurtarırken kendi de kurtulacaktı ve hürriyetine kavuşacaktı. Bunları düşünürken içinde bir ses çok çetin bir savaşa girdiğini söylüyordu. Hayatında yaşadığı zorlukların yanında belki de yaşayacağı bu zorluk kolay bile olacaktı. Belki de tam zıttı işin içinden çıkamayacaktı ama bildiği bir şey vardı.



ESARET  Where stories live. Discover now