|Ölüm fısıltısı |

23 3 0
                                    

(Pazartesi 13.20)

Pek iyi uyudum diyemem sürekli o rüyayı görmekten tek bir rahat uyku çekmedim.
Sınıfta esnemekten çenem çıktı. Gül elindeki bardağı bana uzatmış " al iç açılırsın " demişti. Pek açılacağımı sanmam daha çok uyuyacağım gibi geliyordu. İlk derste bile uykum gelmişti dersler nedense bana ninni gibi gelmeye devam ediyordu.
Sınıfa hoca girdiğinde kalkmadım kalkacak gücüm ve istek yoktu.
Meltem hocaydı bizim fizik hocamız ve o dersi hiç sevmezdim.

Girer girmez ilk sözü " mayısın son haftası final sınavınız olacak " demişti sınav mı gireceğimi sanmam hocam. Final son sınav ama tüm dersleri kaplıyor bölümle ilgili dersler tabi ki. Okulun bitmesine az kalmıştı sanırım bir de bu sorun çıktı. Ben evi nasıl yürüteceğim. Bu döneme kadar hep beni yengeç  okuttu yani maddi durumum yoktu onun desteğiyle buradaydım birde zeki bir kız olduğumdan dolayı bu okula kabul edildim puanımla.
Şimdi ise ondan para isteyemem iki çocuğu bakıyordu.
Bir of çektim. Sonra hıncımı almak için şu Merve'nin eski sevgilisi ona sarkıntılık yapıyordu değil mi ondan çıkarmak istedim tümüyle.
Güle " depoya götürün kağan özü haddini bildireceğim çıkışta " dedim başını salladı.
Derse döndüm ne kadar dinleyebilsem sınavı çalışmalıyım değil mi az kaldı birde sınava. Not alabildiğim kadar aldım.

Teneffüs çalınca başım sıranın üstüne düştü. Uyuklama ma az kaldı. Neyse ki teneffüsteydik. Bundan sonraki dersten sonra çıkış zili çalacaktı. O yüzden hazırlayın demiştim. Onlara.
Ayağa kalkıp temiz hava almak için dışarı çıktım. Sakin ve sessizle temiz hava ne güzel oluyordu.

Bir ses duydum arkama döndüğümde bana doğru yürüyen demiri görüp önümü geri döndüm.
" Ne güzel değil mi hava Miray güneşli ve sakin bir de son sınıfız ben yeni geldim ve çok çabuk mezun oluyorum çok garip " o senin sorunun benim değil bana sorma.
İlgilenmedim " cumartesi akşamla ilgili " o akşam ne oldu derken dank etti. Onunla yapacaktım saçmalama sakin ol kızım. Durdurdun aklın öyle söylüyor.
" E o akşamla ilgili devam et " dedim pek istekli gibi göründüm.

" bir şey olmadı o akşam diyecektim" sanki söylemeyi çekiniyordu - derin nefes alıp bıraktım " benden korkmadığını emin misin demir çıkışta depoda bir adamı öldüreceğimi söylesem ne söylersin hala korkmaz mısın söyle ya da şimdi gidip polise uçurmaz mısın" ona sordum sorumu cevabını pek umursamıyordum ama ne yapacağını merak ediyordum.

İkileme girmiş gibi kendiyle çekişiyor gibiydi. Anlarım bende öyleydim eskiden - derin bir soluklanıp nefesini dışarıya çıkarıp bana döndü " ben hala seninleyim gidip söylemem biliyorum bunun yapmanın amacını iyilik olduğunu düşünüyorum çünkü arkadaşının eskisi ve ona rahatsız ediyordu şimdi ise onunla oynayacaksın" çok saçma bir şey söyledi - ben bu oyuncaktan nasıl kurtulacaktım " korkmuyor musun aynı kadere paylaşıyorsunuz ikinizde oyuncağım sınız"

" ben öyle görmüyorum bunu - zil çaldı içeri geçelim" son dersin son ders zili olacaktı ondan sonra çıkış zaten şimdiki ders ise bölümüm ilgili koca bir iki saatlik dersi dinleyecektim ( derin derin nefesler alarak sınıfın içine girdim) ekip bana baktılar sonra hafifçe başlarını salladılar işareti almıştım.

Bölümün bitmesi için saati bakmaktan boynum acıdı " çok sıkıcı bir bölüm seçtiğimi anladım " diye mırıldandım kendi kendime.
İyi ki bu gün 3 dersim vardı öğleden sonra bitiyordu. Tüm iki ders boyunca sonunda o beklenen çıkış zili çaldığında bir rahatlama gelmişti içime. Şimdi kraliçenin yeniden sahaya çıkıyordu yani o ben oluyordum bu sıkıcı bekleyişten sonra sonunda çıktım ya sıkıcı modumdan.

Murat kardeşi için her şey yapardı çünkü onlar duyguları bile aynı olan çift yumurta ikizleriydi. Kardeşi üzülürse o da üzülen tiplerdendi.
Yanına gidip ikilinin " seni üzen biri sonunda mezarına kavuşacak merak etme " dedim gözyaşı aktı yanağına - göz yaşını silip uçurdum " mutlaka seni anlayan biri çıkacak karşına "

Tatlı Katil ( Kraliçe )Where stories live. Discover now