²⁶|Sahne Işıkları |

5 1 0
                                    

Pelin

Bugün ablamın maçı vardı ve ben yerimde duramadım okulda bile böyleydim. Sabırsız biriydim.

Gülcan benimle evdeydi ben hazırlık yaparken o bana sorular soruyordu ablan ile ilgili " ablanın maçı hangi spor dalı "

" Boks bana dediğine göre öyle " dedim şaşırdı tekrar etti başımı salladım havalıymış dedi öyledir ablacım havalı ama o adam onun yanında ne yapacağım hakkında bilgim yoktu. Aliye davet ettim ama eve gelmesini istemedim direk maçın yapılacak yere gitmesini istedim benimle orada buluşmasını çünkü burada ağabeyim vardı orada ben varken ablam beni üzmezdi diye düşündüm umarım aksilik çıkmaz.

Murat ağabey " hadi geç kalacağız maça " dedi doğru deyip çantamı alıp odamdan çıkıp dış kapıdan durduk ayakkabımı giyip kapıdan hızlı çıktım. Akşam vaktinde saat 7 gibi maçı olan ablama doğru gitmeye hazırdım

Gülcan ile yan yana oturdum sürücümüz murat ağabey ablam hakkında oda sorular sorarken aynada onu bakarken yutkunduğunu gördüm " murat ağabey sen kibar ve iyi kalpli birisin acaba sen ablamla bir olsan nasıl olur o sevgilisi yerine senle mutlu olmayı hak ediyor "

" Şaka yapma pelin ben ondan büyüğüm hem o okula gidiyor "

" Mezun oluyor haftaya bu hafta sınav olacak bir gün mezun olacak hem seninle çalışır hem seni sever belki " dedim gülüp geçti ben ikinizin ortak bir yanı vardır belki geldiğimizde park etti. Arabadan çıktık kapıda bizi bekleyen kişileri gördüm bunlar ablamın arkadaşları ve Ali vardı. Koşarak yanlarına gittim " gül abla ablam nerede "

" Pelincim ablan hazırlanıyor evde " dedi murat ağabey " hem çağırdı hem kendisi yok nasıl boksör bu " dedi güldü sonra sustu sonra hatırladı neyi hatırladı bilmiyorum " pelin bu Merve ablanın sandıklarından biri salı günü işi olan kız işini bitirip senle tanışmak istedi " elini uzattı uzattım " ben Murat ağabeyinin ikizi merveyim seninle tanıştığıma memnun oldum " murat ağabeyi bakıp Merve ablayı dik dik baktı sonra benim ikizim yok dedi arkadan ses geldi " zaten senin ikizin değil adaşım ben murat Merve benim kardeşim o yüzden sorma " dedi hı sesi çıktı çaktı sonra gül abla bizi içeriye aldı Ali'nin elini tutup içeriye girdiğimizde burası baya havalı bir yermiş acaba kimle maçı var merak ediyorum.

Ali yine soru sordu " ablanın ismi yazmıyor " alnımı vurdum Ali'ye dönerek " yazıyor ama ismi değil lakabı var "

" Ablanın lakabı ne "

" Kraliçe Ali ablamın lakabı bu " düşünür gibi yaptı " ben bunu bir yerde duydum haberlerde olamaz değil mi o " evet tam kendisi ölümleri bitmeyen ablam intikam yemini etmiş ablam oluyor.

Onu neden davet ettiysem bilemedim burada bile ali tehlikede yutkundum tanrıya dua ettim lütfen ablam Ali'yi acısın tanrım.

Gül abla bize yerimizi göstermişti iki tarafı da arkadaşları vardı. Hakem isimleri söylerken ablamı bekledim sonunda lakabı duyduğumda mutlu oldum. Ablam iplerden atlayıp elini salladı prenses selamı verir gibiydi. Rakip onu kız olduğunu görünce sırıttı - dostum sen bittin kızlarda güçlü olurlar illa erkekler mi sanıyorsun pişman olacaksın haberin olsun.

Murat ağabeyi döndüm " ağabey neyin var suyun çekilmiş gibi " beyazladı yüzü anlamadım ablamı görür görmez mi böyle oldu ablamda değildi demiri bakıyordu doğrusu ikisi aynı anda bakıştılar birbirini tanıdıkları zaten anlamıştım yemekte sorduğum soruyu yalan söylerken gözlerin doğru söylerken fark ettim. Ama merak etme ağabey sen beni kurtardığın için ablamı söylerim seni acır ve rahat bırakıp ya da ben öyle umuyorum bırakır mı bırakmaz mı bilmiyorum şu an.

Tatlı Katil ( Kraliçe )Donde viven las historias. Descúbrelo ahora