Melek // Part 2

135 11 2
                                    

Bu bölümde sonradan eklenen karakterleri hikayenin sonunda açıklayacağım. Spoiler: Ölüm var. Ona göre okuyunuz. Medyada Heracles ve Helena var :3
---------------------------------------
Sadık koltuğa Kuzey ile yayılmış futbol maçı seyrediyordu. Yanına Heracles'in geldiğini farkedince yanına dönüp "Naber?" dedi. Heracles kafasını hafifçe sallayıp "İyiyim, sen?" diye yanıtladı. Sadık "Bende iyiyim." diye mırıldandı. Kuzey birden ayaklandı. "Ben dışarı çıkacağım."

Sadık kafasıyla onaylayıp Heracles'e döndü. "Baş başayız." Yüzünde bir gülümseme vardı.

"E-evet."

Yutkundu. Çünkü Helena ile ilgili konuşacağını düşündü. Sessizce bir noktaya boş boş baktı. Sadık'ın sesi ile irkildi. "Birşey soracağım." Heracles kafasını yavaşça Sadık'a döndürdü. Korktuğunu fazlasıyla belli ediyordu. "Sor."

Sadık yutkundu. O da çünkü Helena ile aralarında birşey  olup olmadığını öğrenecekti. Ama Sadık açık sözlüydü. Konulara her zaman direktten girerdi. İlk önce nasıl soracağını düşündü. "Helena ile aranızda birşey mi var? Diye mi sorsam? Yok, hayır."

Heracles'in aşırı tepki vermemesi için bunu iyice düşünmesi lazımdı. "Basitten başlayayım." diye düşündü. Heracles yine kafasını duvara çevirmişti.

"Şey, mmm... Sizi bir ara Helena ile uyurken gördüm."

Heracles gözlerini fal taşı gibi açarak Sadık'a döndü. "Sen bizi mi izliyordun?" Sesi çok sinirli gibi çıkıyordu. O da bundan korkuyordu zaten. Helena ile ilgili direktten konuya girmesinden. Sadık yumruğunu sıkıp "Biliyordum aşırı tepki vereceğini. Neden konuya girdim ki? Aptal ben!" diye içinden geçirdi. Kafasını sallayıp kendine gelmeye çalışıp "Hayır, sadece Xenia ile eve geldiğimizde gördük." diye devam etti.

"N-ne? Xenia ile nereye gittiniz?"

Sadık içinden "Hay aksi! Yine pot kırdım!" dedi. Ne diyeceğini düşünürken ayaklarını hafifçe ve hızlıca yere vuruyordu.

"Kuzey, Xenia ve ben dışarıdaydık işte."

Heracles kafasını salladı. Konuyu yeniden Helena'dan açmaması için dua ediyordu. Sadık derin bir nefes alıp yine konuya geri döndü. "Aranızda birşey mi var?"

Heracles derin bir of çekti. "Ne gibi?" diye sordu tam olarak neyi bilmek istediğinden emin olmak için.

"Helena sanki seni şımartıyor birlik olup diğer ülkeleri ele geçirmeniz için."

Heracles irkildi. Sadık her şeyi öğrenmişti. "Şımartmak derken... Biraz abartmadın mı Sadık?" Sadık yutkundu. "Evet haklısın. Çok abarttım." Biraz duraksadı. "Neyse, anlatmak ister misin?"

Heracles sözünü kesercesine sakince "Hayır." dedi. Sadık kafasını hafifçe sallayıp maçı izlemeye devam etti.

Ertesi Sabah

Heracles çalan telefonun sesi ile uyandı. Telefonu açmaya yavaş yavaş gitti. Arayan Tino idi. Aradığına göre demek ki birşey vardı.

"Alo?"

Tino derin bir nefes alarak yanıtladı.
"Biz Basch ile çarşıdayız. Burada çatışma var. Ve Helena bıradan çıkamıyor. Gelmen lazım."

Heracles boş boş bakındıktan sonra "Helena mı?" dedi. "Siz çarşıda ne yapıyorsunuz?"

"Savunmadayız Hera. Burada insanlara ateş ediliyor."

• HETALIA FAN FICTIONS •حيث تعيش القصص. اكتشف الآن