BAZI ZOR KOŞULLAR / Part 1

608 24 30
                                    

Medyada Basch ve Erica var. İkisi yalnız yaşıyor ve sonrasında başlarına gelecek zorluklarla nasıl başa çıkabileceklerini anlatıyor. Asıl konu burada başlarına gelen şeyler. İyi okumalar :3
----------------------------------------- Acıları çok taze olmasına rağmen Erica daha çabuk atlatmıştı. Ama abisi daha atlatamamasına rağmen kardeşini kolayca teselli etmiş ve işleri yolunda götürmeye çalışmıştı. Ailelerini daha yeni kazada kaybetmişlerdi. Kendileri yaşamak zorundalar. "Ne zaman çıkacağız?" diye sordu Erica. Basch o sırada eşyaları hazırlıyordu. "Birazdan yola çıkarız." dedi. Basch herşeyi almıştı evden toplamıştı. Herşeyi. Tüfeğini yanında taşıyordu. Her daim. Erica " Eve geri dönecek miyiz?" diye sordu. Evden geçici bir süreliğine gidiyorlardı. Çünkü yaşadıkları alanda sürekli çatışmalar yaşanıyordu. Basch, Erica'nın güvenliği için kendisi de onunla birlikte bir akrabalarının yanına gideceklerdi. Evi bomboş bırakacakları için - gerçi Basch bütün eşyaları toplamıştı - yine de endişeliydi Basch. Ama eve döneceklerdi.

"Bir an önce yola çıkmamız lazım. Hanna Teyze bizi bekliyor."
Erica başını hafifçe salladı. Eşyalarını aldı sonra yola çıktılar. Basch, Erica için yiyecek dolusu bir çanta almıştı. Erica çabuk acıkan bir tip idi. Basch kolay kolay acıkmazdı. Ne yazık ki yol çok uzaktı. Yola çıktıkları gece bir gölün kenarında kaldılar.

Ertesi gün Basch yanında Erica'yı bulamadı. Yüreği ağzına geldi "Erica?" En kötü ihtimali düşünüp gölün üstünü gözledi. Belki suya girmiştir diye. Suda bile bulamayınca etrafta koşuşturarak "ERICA!!" diye bağırdı. Kaldıkları yerin yakınında bir küçük mağara vardı. Sığınak gibi. Oraya bakmaya gitti ve yaklaştıkça titreyen bir ses duydu. Bu Erica'nın sesiydi. "Erica???" Yanına gittiğinde bir köşede korkudan tir tir titreyen bir Erica vardı. "T- t timsah!! Üzerime tısladı :s" Basch derin derin düşündü. Böyle temiz bir gölde timsah ne arasın ki? Maalesef gittikleri yerde bir ağacın üstünde "Göle girmek tehlikeli ve yasaktır" yazıyordu. Ki göl gayet temizdi.
"Erica?? Göle girmeye mi kalktın?"
Şaşkınlıkla "Sadece hava çok sıcaktı ve ayaklarımı sokmak istedim ve birden onu gördüm :s" diye cevapladı Erica. Basch merak etmişti acaba kardeşi nasıl ondan önce uyandı ve böyle bir tehlike yaşayınca neden yanında bağırmadı da bir yere saklandı diye. " Peki nası uyandın?" Erica ilk önce "ciddi misin?" bakışı attı ve "Hava çok sıcaktı hiç rahat uyuyamadım zaten" dedi.

Basch Erica'yı teselli ettikten sonra kaldıkları yere geri döndüler ve eşyaları topladılar. Yola devam ettiler. *2 GÜN SONRA*

Onca yoldan sonra Hanna Zwingel'in evine geldiler. Teyzeleri kibar ve iyi bir insandı. Teyzelerinin ablası var, Nina. Tam tersine kıskanç bencil ve gaddardır. Basch ve Erica teyzelerinin evine vardığında kapıyı açan Nina olmuştu. Normalde ilk tepkisi daha kötü olurdu ama bu sefer kız kardeşinin yeğenlerine şaşkın bir ifadeyle bakakaldı. "Misafirlerin var Hanna." diye çağırdı kız kardeşini.
"Geliyorum Nina!" Kapıda Basch vardı, Erica biraz arkada kalmıştı. Yavaş yavaş ilerliyordu. Timsah şokunu atlatamamış gibi. Erica şok geçirdiği zaman düzelmesi zaman alır. Hanna kapıya gelene kadar Erica da yanına ulaşmıştı. Görünce ikisine de sımsıkı sarıldı. Nina olayı anlamamışcasına onlara baktı. Salona girdiler. İçeride vantilatör çok güzel esiyordu. Erica Basch'a bakarak gülümsedi. Nisan ayında orada havalar çok sıcaktı. Hanna ile sohbete daldılar. Erica'nın çok konuşası geldi. " Yolculuk çok garipti. Gelirken çok şey yaşadım ama şimdi çok mutluyum." diye bahsetti. Hanna sonradan duraksadı ve Basch'a öyle baktı. "Sen neden hiç konuşmuyorsun?" Basch'a birşey olduğu kesindi. "Sadece anlatacak çok şeyim yok. Bırak Erica anlatsın." sesi hüzünlü gibiydi. Nina oradan atıldı: "Ananız babanız olmayınca aklınıza geliyor ziyaret etmek. Yoksa hiç ilginiz yok!" Hanna itiraz edecekti ki Basch atıldı: "Derdin ne senin!?" çok kızmıştı Nina'ya. Sonuçta daha yeni kaybetmişlerdi. Erica "Ailemin durumundan sanane?" diye atıldı. Biraz morali bozulmuştu açıkçası. "Hem sen de kim oluyorsun?" sesi bu sefer daha az sert çıkmıştı. Zaten normalde sesi çok çıkmazdı Erica'nın. Basch sinirli sinirli yerdeki halının desenlerine bakıyordu. Nina içerideki herkesi gözleriyle süzerek mutfağa geri döndü. "Hanna Teyze bu da kim oluyor ya?" diye sordu Erica kızmış bi şekilde. "Şey, mmm... benim ablam o." diye cevapladı. Erica, teyzesinin bir ablası olduğunu öğrenince çok - normalde hafif şaşırırsın - ama çok şaşırmıştı. Basch halen halıdaki desenleri izliyordu. Hanna onun bu halini gördü ve "Sorun ne Basch? Kötü görünüyorsun." dedi. Basch kafasını yavaşça kaldırdı. Biraz duraksadı sonra hemen kendine gelip "Yok birşey." dedi. Erica olayı tam anlamış değildi. "Basch, konuşmamız lazım. Arkaya geçelim." dedi. Ayağa kalktıklarını gören Hanna "Ne oldu?" diye sordu. Basch "Erica ile birşey konuşmamız lazım da. Kusura bakma Hanna Teyze." diye cevapladı. Erica onu kolundan tutuyordu. "Biz burda mı kalacağız? Bu kadın, Hanna'nın ablası olan, burada olduğumuz sürece bize baskı uygulayacak gibi sanki. Baştan söyleyeyim bu kadını çekemem ben. biraz atarlıydı. Kadından gerçekten nefret etmişti. "Biliyorum, acaba ne zamandan beri burada ve Hanna Teyze'ye da böyle yapıyor mu?" Basch da kabullendi Nina'nın gıcık biri olduğunu. Erica "Bu kadın uzun süredir burada yaşıyor olamaz. Burası Hanna Teyze'nin evi." diye cevapladı. Basch Erica'yı teselli etti "Burada çok uzun kalmayacağız zaten. Gideceğimiz zaman ikimiz de o kadından kurtulacağız. Ama Hanna Teyze'den ayrılmış olacağız." Erica: "Her neyse sonuçta gideceğiz eninde sonunda. Haydi içeri geçelim." konuşacak tâkâti kalmamıştı Erica'nın.

• HETALIA FAN FICTIONS •Where stories live. Discover now