VE SEN BANA AŞIKSIN

168 14 0
                                    

Derinlerde bir yerlerde her kötü insanın içinde bile bir iyilik yatar .Emin değilim elbette ama şahitim .Siz onu ne kadar ört bas etmek istesenizde bu imkansızdır. Çünkü siz bir insansınız .İnsani duygularınız her şeyden önce ağır basar. Kılıfınızı sağlam ve sert göstermek sizi güçlü güvende hissettirir sanırsınız ama yanılırsınız .Neden mi? Çünkü o sizin kendi içinizde yarattığınız güçlüyü oynadığınız kılıftır .Aslında gerçekte başka dürtüler yatar . O ulaşılmaz sandığınız etrafı rengarenk damarcıklarla kaplı göğüs kafesinizin içinde gümbür gümbür atan o kalp varya işte en olmadık durumlarda tüm çıkmazlarda daha da sıkar sizi ;patlamaya hazır bir bomba gibi, ölüme sayılı saniyeleriniz kalmış ve ellerinizin korkudan titremesi ,vicdanınızın verdiği endişenin vücudunuzun her santimine nüfus etmesi gibi nefes almanızın zorlaşması gibi. Daha sonra tüm bunların ardından size siz olduğunuzu hatırlatan anılarınız birden gün yüzü bulur. Bunların hepsi birer aldatmacadır. Sizin dışavurumunuzdur açıkçası. Korkularınız ile yüzleşmediğiniz onları bir kenara tozlansın diye attığınız birer duygu yığınıdır. Beklersiniz , beklersiniz ve günün birinde size o bir yığın duygular haykırırlar. ''Hey çıkar beni buradan. Duygularını, insanlığını aç ve bütünleş benimle ! ''. Ama siz bu haykırışları görmezden gelip toprağın  en dibine güneşten yoksun olsun diye gömersiniz ve yeniden açığa çıkmasın duygular yerini bulmasın hiçlikle bütünleşsin istersiniz ardından arkanızı dönüp gidersiniz.

************************

_ Bu çok yanlış.Sen çok yanlışsın tamam mı? Ben ne yapıyorum böyle? Bana ne yaptığının farkında mısın sen?

Ceyhun, yatakta oturmuş yanağına attığım tokatın yerini sıvazlerken ben odada cirit atıyordum.

_ Yanlışları severim Akbal. Bana otuz iki dişini gösterecek olan mükemmel gülüşünü de  göstererek sırtını döndü ve iki elini havaya kaldırarak

_Huyumda var güzelim  üzgünüm. diyerek yataktan ağırlığını kaldırdı ve titrek adımlarla yanıma geldi.

_ Benim bir kalbim olmadığını söylemiştin.Düşündümde haklıymışsın.Ben kalple değil iç güdülerimle hareket ediyorum Akbal.Ve içimden bir önsezi diyor ki artık kötüyü oynamanın vakti.

Bu söylediklerine pek anlam veremedim.Sanki bana çok iyi davranıyormuş gibi bu ne ukalâlık?

_ Hayır! Sakın bana yaklaşma!
Bende ellerimi iki yana açarak kendimi ona karşı sper edercesine suratına bağırdım.
_ Bana ne yaptın bilmiyorum ama hepsi hataydı tamam mı?Beni öpmen buna izin vermem hepsi!Seninle şu an burada aynı havayı solumam hepsi! Biraz önce yaşananlar yaşanmaması gereken kötü bir anıydı o kadar. Başımı kaşıyarak son cümlemi de harfi harfine basa basa vurguladım. Biraz da Edebiyatım konuşsun değil mi?

_Kalbin konusuna gelicek olursak Ceyhun o senin sadece yaşamanı sağlayan bir organın.Mesela benim aksime.Sebebini merak ediyor musun?Şu ana kadar gerçekten içinde bir insanın yattığını düşünmüştüm en azından umut etmiştim.Ama yanılmışım.Senin içinde intikam hırsıyla yanıp tutuşan zavallı bir çocuk var.Ve günü geldiğinde bu hırs o çoçuğu mahvedecek.

Ağzımdan bu kelimeler nasıl çıkıyor anlamıyorum aslında Ceyhun ne kadar kötü bir insan olursa olsun ya da her ne kadar kendini öyle gösterirse göstersin ben onun gibi katıksız duygusuz bir insan olamıyorum.Onu bu sözlerimle incitmek de pek hoşuma gitmese de en azından zırhını indirmemi sağlıyor.
Ceyhun benim haklı olduğumu kabul edercesine başını aheste aheste salladı.

_Haklısın Akbal. Bu sefer odada o cirit atmaya başladı.

_Peki sana bir soru?Sence neden ben kötü ve aşşağalık herifin tekiyim?
_ Öyle olmak işine geliyorda ondan. Dedim dayanamayarak.
_ Aa ama bu acıttı.
Yüzünde o güzelim gamzelerini belirtecek şekilde bir tebessüm belirdi ve konuşmaya devam etti.
_ Neden hep iyiler sevilir de kötüler sevilmez ve yalnızdırlar?Bunlarada  bir cevabın var mı?

_ Ne saçmalıyorsun sen ? Konumuzun dışına sapma Ceyhun.

_ Alakası ne mi? Beni kalbimle yargılayan sensin Akbal.
Bu sefer biraz sinirlenmeye başladı.
_Dinle ve o zaman açıklamama izin ver.Nerede kalmıştık.Aa evet iyiler ve kötüler.Bence iyilerin hepsi birer aptal.Tıpkı senin gibi.
_ Seni dinlemek istemiyorum!
Odadan çıkmak için kapıya doğru bir hamle yapacakken sertçe beni sağ dirseğimden tuttu ve yere düşmemi sağlayacak sertlikle parkenin üstüne itti.Buz kesen ayaklarım titremeye başlamıştı.Ceyhun üstüme her an atlayacak yırtıcı bir hayvan gibi yürüyordu.Kendimi sürüyerek yatağa doğru yanaştım ve sırtımı  duvara yasladım.
_ Canın mı yandı Akbal?
Elbetteki kinayesine sormuştu bunu.
_ Benden ne istiyorsun Allahın cezası! Sanırım ağlayacaktım.Bu adam gaddar ve caniydi.
Yanıma diz çökerek yüzümü avuçlarının arasına aldı ve konuşmaya devam etti manyak herif!

_ Dur da lafımı bitirmeme izin ver.Nerede kalmıştık.Aptallar.Ve yine  sen.Her yerde sen varsın güzelim.Sen ve senin gibiler sustuğunuz ve gerçekleri konuşmadığınız için hep masumu kolay bulup bütün gözlerde aranan tip olduğunuz için.Zavallıyı oynamayı sevdiğiniz için.Mağdur pozunu kesen yine sen ve senin gibiler işte!
Resmen vahşi ve kuduz bir köpek gibi hırlıyordu.
Ellerini yüzümden çekti ve işaret parmağıyla beni gösterdi.Ona ne yaptım ki benden bu kadar nefret ediyordu?! Deliye dönmüştü resmen.
_ Peki neden hep iyiler sevilir de kötüler sevilmez?Çünkü kötü oldukları için!Hata yaptıkları için.Oysa her insan hata yapar değil mi Akbal?! Kötüler cesur oldukları ve iyiler gibi korkak olmadıkları için dışlanýrlar işte ben de onlardan biriyim.
Ceyhun duvara tekmeler savuruyor ve akla sığmayan küfürler ederek duvarı yumrukluyordu.Şimdi ağlıyordum işte.Olanları görmemek için ellerimi sımsıkı yüzüme kalkan kılarak kapadım.Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum hem de.Bir cüsse yanıma oturdu .Ceyhun. Bu sefer o da ağlıyordu.Ama hala sayıklamaya devam ediyordu. Kesik kesik nefesler alarak konuşuyordu.
_ Hayata tutunacak dalları kalmadığı halde güçlü adımlarla ilerledikleri kararlı oldukları için.Kimseye muhtaç olmadıkları ve acımadıkları için.
Onu izliyordum acı çektiği her halinden belliydi.Ona teselli olmak istedim.Ellerimi ona uzatacakken şu sözleri fısılfadı :
_  Sana bir tavsiye Akbal.Acıma acınacak hale gelirsin. Al sana taş oturtma.Ceyhun bu sözlerle nerdeyse dilime taş oturttu.Konuşamadım verecek bir cevap bulamadım.Hızla yerinden kalktı ve gözyaşlarını silip eski haline büründü hem de hemen.Bu nasıl bir değişim böyle.Ot falan mı çekiyordu yoksa? Çünkü aynısından bende istiyordum.

_İyi misin pamuk prenses?Sana gerçekler acıtır derken ciddiydim.Evet ufak bir ön sevişme yaşadık seninle doğru.Sana göre yanlış olan.Ama sana dipnot ;benim yanlışlarla işim olmaz bir şeyi yapıyorsam bir bildiğim vardır. Ve seninle sevişmek de bende zevk uyandırmıyor değil.
Diyerek dudaklarını yaladı ve bana göz kırptı.Kafamı çevirdim.Miğdemi bulandırıyordu.Artık beni değiştirmeye başlamıştı ve ben onun zehirli ağından kurtalamıyordum . Çırpındıkça  zehir her bir hücreme işliyordu. Bir çıkış yolu bulup buradan kurtulmalıydım. Kendimi asıl şimdi kapana kısılmış hissediyordum.

_ Sen akıl hastası pisliğin tekisin.

_ Ve sen de o pisliğe aşıksın Akbal.

yanımdan uzaklaştı ve bulunduğumuz ortamı terk etti.

DÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin