-18-

33.2K 1.8K 57
                                    

Konuşmalarını dinledim, ne yapayım çok meraklıyım. Hey bunu küçükler okumasın kötü örnek olmayalım onlara. Ama Doruk biraz daha sesli konuşsan ne olur ki? "Burak bak beni bu çatlak şizofrenle aynı evde bırakıp gidemezsin. Hem dün bir, bugün iki nereye gidiyorsunuz?"

"Doruk o senin sevgilin tamam mı?Böyle demeye devam edersen bir gün duyacak ve sonra çok üzüleceksin." dedi Burak. Evet, aynen devam et böyle enişte. Doruk iç çekti. "Tamam haklısın... O zaman saat kaçta gidiyorsunuz?"

"Hım şimdi."

"Ne? Bu kadar çabuk mu?" Gerçekten bu kadar çabuk mu?

"Sizin kavgalarınızı dinlemektense hemen gidelim dedik." dedi Burak. Lafı da soktun ha enişte.  "Bak kendin dedin hep kavga ediyoruz."

"Evet ama anlaşabiliyorsunuz sonuçta."

"Tamam abi hadi." dedi Doruk ve ayaklandılar. Olamaz geliyorlar, beni görmemeleri gerek. Koşarak mutfağa giderken ayağım kaydı ve yere kapaklandım. O sırada "odun" geldi.

"Eylül... sen... bizi mi dinledin?" dedi hemen ve sinirli yüzünü gösterdi bana. "Ne? Kim ben mi? Hayır canım yerleri siliyorum ben."

Doruk beni inceledi ve "Hadi ya hani bez?" dedi.

"Bez? Ee ben üstümle siliyorum daha temiz oluyor biliyor musun?" dedim ve sırıttım. Yemedi. "Hım kalk hadi kalk." Kalkmayı bende istiyorum ama olmuyor Doruk Bey. Ne yapalım kader kabullenmek gerek yani! "Ee hadi Aslı ve Burak bekliyor."

"Doruk... bacağım acıyor kalkamıyorum, taşı beni." dedim ve bileğimi tuttum. "Ne? Bakalım bir."

Doruk'tan....

Ah hem beceriksiz hem sakar hem geveze. Hem de konuştuklarımızı gizlice dinliyor. Liste kabarık Eylül Hanım. Hem de şimdiden.

"Ne yaptın da burktun? Oysa yerleri siliyordun." dedim ima dolu sesimle. Ama o onay etmeye devam etti. "Bana laf mı çarptırdın şimdi?"

"Ya öyle oldu biraz."

O an yine başım döndü ve gözlerim karardı. Bir görüntü belirdi. Eylül yerde ben ayaktayım. Dışarıdaydık.

 "....Ayağım acıyor diyorum."

 "Cidden mi neden biraz kızarıklık bile yok?"

Kafam çok kötü ağrıyor. Bu daha ne kadar süre devam edecek? Onu hatırlamayı istiyorum ama bu kadar acı verici olmamalıydı. "Doruk hadisene bekliyorlar!"

"Tamam." dedim ve silindikten sonra Eylül'ü kucağıma aldım. "Cidden kilo vermen gerek Eylül."

"Banane ya ben halimden memnunum. Taşıyacaklar düşünsün." dedi ve omuz silkti. Komik olmasa da yarım gülümseme yolladım. "İstersen buradan direk yatağa-"

"Sus sapık arkadaşlarımızı geçirelim."

 "Ama geçirdikten sonra-"

Gözlerini kıstı ve onaylamayan surat ifadesi beni şaşırttı. "Bir kızın bu halinden yararlanacak mısın? Vay pislik!!"

"Sayende yemediğim damga kalmadı."

Eylül'den...

Aslı ve Burak'ı uğurladıktan sonra Doruk beni odama çıkardı. Çıkarmakla kalmayıp yatağıma yatırdı. Yuh, şimdi ne yapacağız? Neden hala alışamadım ki? O senin sevgilin Eylül. He evet seni hatırlamayan sevgilin. İç sesim sussa artık!

"Merak etme sana bir şey yapmam." dedi Doruk tuhaf ve anlamadığım bir ses tonuyla. "Ne?"

"Sen istemeden sana bir şey yapmam Eylül. Hem önce seni hatırlamam gerek."

Planlanmış AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin