20.Bölüm: Mutlu Sonsuz Toyu! Gün Işığı'nın İlk Gözdağı!

114 6 2
                                    

Bölümü Düzenleyen: bahirealp
Oy ve Yorumlarınızı Esirgemeyiniz...

***********************************************

​Bir hafta içinde düğün hazırlıkları tamamlanmış ve düğüne saatler kalmıştı. Naru, ilk aşkıyla daha doğrusu ona aşkı ilk kez tattıran kişiyle, Nephrite ile evleneceği için çok heyecanlanmıştı. Japonya'da kış ve soğuğun yerine göklemden (bahardan) kalma günler yaşanıyordu. Kızlar, toyun (düğünün) Hikawa Tapınağı'nda yapılmasını kararlaştırmışlardı.

Sabah olmuştu. Güneş ışıkları, Naru'nun yüzüne yansımıştı ve adeta onu uyan bir melek gibi masum kılmıştı. Naruru ve Jade sessizce odaya girmiş onun başucuna gelip yastıkla onu uyandırmaya çalışmışlardı.

Jade elindeki yastıkla Naru'nun yüzüne vurarak "Kalk uykucu gelin kalk!" diye bağırınca Naruru kıkırda kıkırda gülmeye başlamıştı. Bu durum Jade'nin gözünde kaçmamış ve Naruru'ya ters bakınca Naruru utanmıştı.

Jade'nin yastık vuruşlarıyla uyanan Naru, hafif gözünü aralayarak "Ne oluyoruz ya?" dedikten sonra yatakta oturmak için doğruldu ve karşısında Jade ve Naruru'ya bakınca bugün toyu olduğu hatırlamıştı. Paniklemiş bir şekilde "Bugün toyum var. Geç kaldım. Hemen kalkıp hazırlanmam lazım." deyip yataktan fırlamıştı. Jade ise gülümseyerek "Sakin ol Naru-Chan! Toya on bir saat var. Hazırlanırız. Sıkıntı yaratma." deyip Naru'yu sakinleştirmeye çalışmıştı.

Sakinleşen Naru, başucundaki resme bakıp "Nephrite-Chan, bugün evleniyoruz. Heyecandan kalbim yerinde çıkarcasında atıyor." diye kendine kendine söylenmişti. O sırada annesi Mayumi elindeki bir mücevher kutusuyla odaya girmişti. Sonra kızına mücevher kutusunu uzatarak onun gözlerinin içine bakmıştı. Naru, annesinin uzattığı kutuyu açınca göz kamaştıran bir mücevher görmüştü. Göz kamaştıran mücevherin ışıltısı, onu çok etkilemiş ve Naru, gözyaşlarına hakim olamamıştı. Mayumi ise hıçkıra hıçkıra ağlayan kızı Naru'ya sarılıp onu teselli etmişti. Mayumi bir yanda verdiği hediyenin kızına hoşuna gittiği için mutluyken diğer yandan ilk göz ağrısı evlenip yuvadan uçacağı için çok üzülüyordu.

​Bir müddet sonra sakinleşen Naru, Jade ve Naruru yardımıyla giyinip hazırlanırken Mayumi de kahvaltıyı hazırlamak için odadan çıkmıştı. Hazırlanan Naru, Jade ve Naruru'ya gelinlik kutusunu ve yanlarına alacaklarını tembihlemeye devam ediyordu.

Aşağıya inen Naru, Naruru ve Jade, mutfağa gelerek, Mayumi'nin, kızına hazırladığı çok güzel bir kahvaltı masasıyla karşılaşmışlardı. Kızlar, kahvaltı masasını görünce çok mutlu olmuşlardı. Ancak Naru, baba evinde son kahvaltısını yaparken içi burkulmuştu. Bu burukluğu, Nephrite ile kavuşma mutluluğuyla çakışıyordu.

Kahvaltılarını yapıp bitiren Naru, Naruru ve Jade, kuaföre gitmek için evden çıkmışlardı. Diğer yanda ise Nephrite ve erkekler de erkek kuaföründe son hazırlıklarını yapıyorlardı.

                       *****

Kuaförcü, damatlığını giyen Nephrite'in saçını taradıktan sonra arkada toplayıp atkuyruğu yapmıştı. Jedaite, Nephrite'e bakıp "Sonunda muradına erdin. Karanlık Krallığı'nın generalleri iken sana insanlığı ve aşkı hissettiren Naru'yla evleniyorsun. Bundan daha güzel bir şey var mı?" diyerek gülümserken Nephrite "Tabii ki de yok. Naru'nun temiz kalbi taşı bile eritir. Onun sayesinde pişmanlık duygusunu da öğrendim çünkü boşuna sebepsiz yere insanlığa kötü davrandım." diyerek gülümsemeye devam ediyordu.

AY SAVAŞÇISI: ÖZLÜK KRİSTALİWhere stories live. Discover now