unrequited love::pjm

Evlenme Teklifi

Ertesi gün uyandığımda aşırı yorgundum. Gece rüyamda da Melis'i görmüş bütün gece uyuyamamıştım. Bugün Jimin'in ailesiyle tanışacaktım , birlikte kahvaltı yapacaktık. Uykuluydum ama banyoya girdiğimde bütün uykum açılmıştı. Jimin'in belinden bir havlu bağlıydı ve üst tarafı çıplaktı. Islak saçlarından yüzüne düşen birkaç damla su damlası vardı. Tam dişlerini fırçalıyorken girmiştim içeri. Kafamı sallayarak kendime gelmeye çalıştım.

"Pa-Pardon" deyip kapıyı kapatacaktım ki kapıyı tuttu. Ağzında diş fırçasıyla konuşmuştu.

"Çok mokommolom doğol mo?" Böyle konuşurken yüzüme sıçrayan birkaç tükürüğü elimle sildim.

"Çok mokommolson" deyip onu taklit ettim. Diş fırçasını çıkarıp ağzını temizledikten sonra,

"İçeri gelsene " deyip göz kırptı. Omzuna yavaşça vurarak,

"Annem burda saçmalama " dedim. Tam dudağıma yaklaştı ki ,

Öhöm öhöm.

Hemen Jimin'i içeri itip kapıyı kapattım.

"Günaydın anneciiim." dedim. Yüzüme sertçe bakmıştı.

"Bugün Jimin'in ailesiyle tanışacağım biliyosun. Kahvaltıyı kendin yaparsın olur mu?" deyip gülümsedim. Olur dercesine kafasını salladı ve yanımdan geçti. Kapıyı açıp kafamı uzattığımda Jimin yere oturmuş ellerini çenesine koymuştu.

"Noldu ?" diye sorduğumda,

"Çok utandım. " dedi. Kahkahayı patlatmıştım. Böyle bir durumda bende utanırdım. Yarı çıplak görmüştü annem :D

Ben odaya gittiğimde giyeceklerimi hazırlamıştım. Siyah pantolon ve beyaz şifon gömlek giyecektim. O sırada Jimin'de spor kıyafetleriyle yanıma geldi. Etrafa iyice baktıktan sonra dudağıma öpücük kondurdu.

"Sabah yapamamıştım" dedi ve güldü.

Hazırlanmıştım. Jimin aşağıda beni bekliyordu. Siyah çantamı alıp dışarı çıktık. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Arabaya binerken derin derin nefes alıp veriyordum. Jimin iki elini de yüzüme koyarak,

"Her şey çok iyi olacak , merak etme " dedi. Bu lafı birazcık olsun rahatlatmıştı beni. Evleri çok uzaktaydı ve ben aşırı acıkmıştım. Karnımdan sesler çıkıyordu . Jiminde sürekli gülüyordu. Sinir olmuştum ..

...

Sonunda gelmiştik. 1,5 saatin ardından büyük bir evin önündeydik. Bu Jimin'in evinin 5 katıydı nerdeyse. Jimin elimi tutup kapının önüne sürükledi. Ben hala heyecandan ölecek gibiydim. Zile bastığında heyecanım daha da artıyordu. Kapıyı hizmetçinin açmasını beklerken annesi açtı. Annesini fotoğraflardan biliyordum. Eğilip selam verdim. O da beni içeri davet etti. Annesinin arkasından ilerlerken duvarlardaki aile resimlerini görmüştüm. Gerçekten ailesi çok büyüktü. Salona girdiğimizde modern koltuklarla döşenmiş , her yeri aksesuarla doldurulmuştu. Babası ve büyükannesi ayağa kalktıklarında onlara da eğilip selam vermiştim. Büyükannesi hemen yanıma gelip sıkı sıkı sarıldı bana.