Prenses!

2.8K 245 27
                                    

Ertesi gün grup oluşturacağımız için en uyumlu giysileri giydim. Üzerime göbeği açık kısa lacivert bir t-shirt altına da kot şortumu geçirdim. (Yani bana göre uyumlu :D) Annemin babamdan gizli para biriktirip doğum günümde aldığı o çok istediğim Obey marka lacivert capimi de taktıktan sonra hazırım nihayet. Evden çıktım. Okulun yolunu tuttum.

İlk ders Addy hocayaydı. Günümün onunla başlayacak olması iştahımı kabartıyordu. İçeri girdim. Tüm gözler bana dönüktü. Kısa bir bakış attıktan sonra girdim. Addy hoca o herzamanki muhteşem gülüşüyle bana bakıp göz kırptı. Bende sırıtıp karşısına oturdum. Jimin ve Eun Jung ortalıkta görünmüyorlardı. Ama bugün grup oluşturulacağını Addy hoca onlara bildirmiş olmalıydı. Addy hocaya tam soracakken Jimin ve Eun Jung kolkola içeri girdiler . Eun Jung bana bakarak :

" - Addy grupları oluşturalım , sabırsızlanıyorum artık . " dedikten sonra bana kısa bir sürtük bakışı attı. Ama esas dikkatimi çeken şey Jimin'in bana hiç bakmamasıydı. Neden umursuyorum ki ? İstediğim bu değil miydi ? Ben sadece Addy'nin beni umursamasını istiyordum. Ama o Jimin'e ne oldu ? Her fırsatta benimle konuşmaya can atan canımı sıkan Jimin nerede ? Ben böyle düşüncelere dalarken Addy bize seslendi :

- " Evet gençler ! Hazır mısınız artık oluşturalım mı grupları ? " dedi.

Jimin halsiz ve solgun görünüyordu . Eun Jung bir saniye bile yanından ayrılmıyordu . Surekli konuşarak çocuğun başını şişirmiş olmalıydı. Her neyse. Eun Jung iğneleyici bir biçimde :

" - Hakeden kişiyi seçeceğinizi umuyorum " dedi. Bende ona ' bu kesinlikle sen olmayacaksın ' der gibi baktım. Birden Jimin elini ağzına kapamış halde koşarak salondan çıktı . Eun Jungda pesinden koştu . Addy ve ben birbirimize bakıp peşlerinden gittik. Koridorda kimseler yoktu. Jimin'in numarasi olsaydı arardım diye düşünürken birden bir öğürme sesleri geldi belli ki biri istifar ediyordu. Addy :

" -Galiba Jimin hasta. Muhtemelen de bu Jimin . " dedi ve direk lavaboya koştuk. İçeri girdiğimde şok oldum. Çünkü Honey tiksindiği için Jimin'e bakamıyordu bile. Addy hemen klozetin yanına , yere yığılmış olan Jimin'in yardımına koştu. O an da bile " Aman Allah'ım ne kadar yardımsever " diye iç geçiriyordum. Ama sonra yaptığımın bu durumda çok saçma olduğunu düşünerek ben de hemen Jimin'in yanına gittim. Sanki ciğerleri sökülecek gibi istifar ediyordu. Addy hemen bana :

" - Sen ben gelene kadar Jimin'e bak. Ben hemen mide rahatlatıcı birkaç ilaç alıp geliyorum. Daha sonra revire götürürüz " dedi. Ben ne yapacağımı bilmez vaziyette Jimin'in yanına eğildim sırtını sıvazlayarak tamam, geçti gibi teselli sözcükleri söylemeye başladım. Eun Jung girdiği öbür lavabodan bana sesleniyordu :

" - Hey çabuk çekil sevgilimin yanından !! " Bende onun tam bir aptal olduğunu düşünürken :

" - O zaman neden kendin gelip ilgilenmiyorsun sevgilin le ? " dedim. Birden Jimin elimi tuttu. Öylesine sıkıyordu ki parmaklarım kırılacak sandım. Ama yine de çektiği acıyı hissedebiliyordum. Gerçekten midesi berbat durumdaydı. Derken Addy elinde ilaç ve bir şişe suyla içeri girdi. Jimin'in ilaçları içmesine yardım etti. Bi 10-15 dk orada Jimin'in kendine gelmesini bekledik. Daha sonra Addy, koluna girerek ayağa kaldırdı. Çocuk resmen çökmüştü. Hemen revire götürdük. Doktor Amilie onu kontrol ettikten sonra midesini üşüttügünü ve dinlenmesi gerektiğini söyledi. Eun Jung içeri girerken endişeli sevgili ayaklarına yatarak :

" - Ah Jimin ! Bebeğim daha iyi misin ? "

Addy ve ben birbirimize bakıp başımızı iki yana salladık. Jiminde onu pek umursamamıştı. Gözü sürekli Addy ve bendeydi. Öylesine utanıyordumki. . . Çünkü Addy' den hoşlandığımı sadece Jimin biliyordu. Addy hoca beni omzundan tutarak dışarı doğru çekti :

" - Üzgünüm ama galiba gruplar daha sonraya ertelendi Prenses " dedi. Ne ? Prenses mi ? Ben mi ? Sanırım bayılacağım. Bu adam yüzümü güldüren tek şey. Ah bir de duygularımı acıklayabilsem . . .

Ben Addy e gidiyorum işareti yaptım ve kapıdan çıkmak üzereyken arkamdan seslendi :

" - Yun Hee ! Bugün Jimin'i evine biz götürelim. Birkaç film götürürüz. Beraber zaman geciririz. Hem sen daha yenisin. Kaynaşmış oluruz. " dedi. Addy beni davet ediyordu. Hayatta inanmazdım. Tamam Jimin'in evinde ama Addy var işin içinde. Pekte umrumda değil nerede olduğu. Addy e tamam şeklinde başımı salladım ve gidiyordum ki numarasının bende olmadığını hatırladım. Dönerek : " - Numaranı kaydeder misin " diyerek muzip bir gülücük atıp telefonu uzattım. O da numarasını rehberime ekledi. Sonra benim telefonumdan kendi telefonunu çaldırdı. Yanından ayrıldım . Hemen rehbere baktım ' Addy Hoca ' diye kaydetmişti adını. Ne Hocası ya ? Hemen rehberi kendime göre düzenledim : Prens' im ♡.

Eve gider gitmez telefonuma bir mesaj geldi. Bu Addy'ydi. Bana mesaj mı atmıştı şimdi ? Olduğum yerde sevinç çığlıkları atarak bir oraya bir buraya ergen kızlar gibi koşmaya başladım. Hemen mesajı açtım : " Yarım saat sonra seni alırım Prenses " .

Yine Prenses ? Beni Prenses olarak mı görüyordu ? diye düşünürken ne giysem diye düşünmeye başladım. Tüm elbise dolabımı indirdim. Ama çok kararsızdım. Ama çabuk karar vermem gerekti. Siyah kısa şortumu ve üzerine bol sarı t-shirt ümü giydim. Saçlarımı at kuyruğu yaptım ve hazırdım. Telefonum çaldı. Addy :

" - Hazırsan evinizin adresini söyle de seni alayım " dedi. Beni bi erkek ilk kez evimden alacaktı. Bi süre öylece kendi kendine sırıtarak hareketsiz kaldım. Addy sürekli : Orda mısın? Alo ? diyormuş sonradan farkettim. Adres çok kolaydı okulun yakınındaydı. Ben aşağı iniyorum deyip telefonu kapattım ve aşağı indim. Addy elinde filmler ve birçok poşetle bankta oturuyordu. Hemen yanına gittim. Telefonunu çıkarıp Jimin'i aradı ve onun evine geleceğimizi söyledi. Adresini vermesini söyledi. Tamam demiş olacaktı ki Addy hadi der gibi kafasıyla işaret etti. Jimin'in numarasını nereden bildiğini merak edip sordum. O da daha önce bi gösteri için haberleşmek amacıyla aldığını söyledi.

Yola çıktık. Muhteşem bir gece olacağından hiç şüphem yoktu. Çünkü tüm gece yanımda Addy olacaktı :)

Uzun uğraşlar sonucunda Jimin'in evini bulabildik. Yeri tenha ve uzaktı. Neden öyle bi yer tercih etmiş anlamadım. Bu büyük villada tek başına yaşıyor olmasına çok şaşırmıştım. Zile bastık ve Jimin kapıyı açmadı. Bi 5 dk kapıda bekledik evin etrafını gezdik ama kimse görünmüyordu. Birden kapı kilit sesi duyduk ve ön kapıya gittik. Jimin kapıyı açtı ama berbat haldeydi. Gözlerinin altlarında koyu siyah halkalar vardı. Birden yere yığıldı. Addy hemen onu omuzlayıp salondaki kanepeye yatırdı. Bende kapıyı kapatıp içeri girdim. Kendimi kocaman bi salonun tam ortasında buldum ! Evi ne kadar da büyüktü !!


unrequited love::pjmWhere stories live. Discover now