(44)

748 56 1
                                    

I Miss You adlı Zayn hikayeme bir göz atın lütfen..

-Geçmiş-

"Hadi ama bana ne yazdığını göster Boo!" Niall, arkamda sakladığım mavi defteri alabilmek için bir hamle yaptığında biraz daha geri çekildim. "Sana olmaz dedim Niall!" Evin bahçesinde ki sessizlikten yararlanarak mavi defterime bir kaç şey daha yazmak için dışarı çıkmıştım. Niall okuldaydı ve ben sıkılıyordum. Mavi defterimi sıkıca kavrayıp bahçeye çıktıktan kısa bir süre sonra Niall gelmiş ve elimde sıkı sıkı tuttuğum deftere garip bir bakış atıp, ne yazdığımı sormuştu. Fakat mavi defterimde ona anlatamayacağım şeyler vardı. Bilirsiniz hani şu kızların gizli hayalleri ve düşünceleri gibi. Niall kollarını göğsünde birleştirip homurdanarak büyük meşe ağacının altına serdiğim kareli örtüye ilerledi ve oturdu. Çok geçmeden bende yanında ki yerimi aldım fakat o benle konuşmuyor hatta benim olduğum tarafa dahi bakmıyordu. Bu durum sıkıcı bir hal almaya başladığında Avuçlarımı Niall'ın küçük yanaklarına yerleştirip bana bakmasını sağladım. "Bunun için bana küsecek misin?" Niall'ın surat ifadesi yumuşarken kafasını yere eğip mırıldanarak konuştu "benden bişey saklamandan nefret ediyorum. Neden bilmiyorum ama senin hakkında herşeyi bilmek istiyorum" Söylediği şeyler nedense küçük kalbimi hızlandırmıştı daha 11 yaşında bir kızın kalbine göre fazla hızlı atıyordu. Ellerimi Niall'ın yanaklarından çektim ve küçük bir kıkırtı ile başımı omzuna koydum. "Senden birşey saklamıyorum NiNi. Sadece....o defter de okunmaması gereken şeyler var" dediğimde kaşlarını çatarak kafasını kaldırdı ve bana bakmaya çalıştı. "Sanki bir seri katilmişsin ve öldürdüğün kişileri oraya yazıyormuşsun gibi konuşuyorsun" duyduğum şeyler ile büyük bir kahkaha attığımda Niall'da kıkırdadı "çok fazla polisiye kitap okuyorsun NiNi." Niall, beni sinir etmeye yemin etmiş gibi sesimi taklit ederek "beni çok fazla sinir ediyorsun Boo" dedi. Kaşlarını çatarak dirseğim ile karnına vurduğumda ise tıpkı benim gibi yüksek bir kahkaha attı. Omzumun üzerinde hissettiğim baskı ile kolunu omzuma attığını anladım ve ona biraz daha yaklaştım. "Hey Niall sana birşey soracağım.." Niall, tek kaşını kaldırarak "öldürdüğün insanları nereye gömmen gerektiğini soracaksan bilmiyorum." diyerek kıkırdadı. Benim yaptığım şey ise kaşlarımı çatarak onun omzundan başımı kaldırmak ve ölümcül bakışlar atmaktı. Niall, suratında ki alay içeren ifadeyi bozmadan beni tekrar kendisine çekip başımı omzuna yasladı. "Pekala sor Boo." bu soruyu sormakta tereddüt etsemde cesaretimi toplayıp sonunda sordum "Sence birgün senin çizgi filmde ki yakışıklı kahramanlar gibi siyah, benim ise periler gibi beyaz kıyafetler giydiğim o özel gün...olur mu?"

-Şimdi-

Eva, Niall'ın mavi defterini okuduğunu öğrendiğinde çok utanmıştı. O defterde baş rollerinde Niall ve kendisinin bulunduğu hayaller vardı. Bazen Günlük bazen ise bir hayal defteri gibi olurdu ve şimdi o saçma hayalleri Niall'ın okumuş olması yetmiyormuş gibi birde onları gerçekleştirmeye çalışması daha da utanmasını sağlıyordu. Eva, sıkıca kapattığı gözleri ve hızlı atan kalbi ile dudaklarının üzerinde hızla hareket etmeye devam eden ince dudaklara ayak uydurmaya çalışıyordu. Niall, içinde oluşan kıpırdanma ile gittikçe daha hızlı hareket ediyordu. Eva, kollarını Niall'ın boynuna dolayarak ona sarıldı. Niall bu hareketten güç almış gibi öpüşüne devam ederken yavaşça Eva'nın üzerine eğilip onun yatağa yatmasını sağladı. Şuan Niall, Eva'nın üzerinde gibiydi ve bu Eva'nın bir dakika olsun yavaşlamayan kalbini daha da hızlandırıyordu. Niall, daha fazla kendini kaybetmeden ayrıldığında ikiside nefes nefeseydi. Eva kapattığı gözlerini açıp ona odaklanmış maviler ile birleştirdi. Hala Niall'ın boynunda olan kollarını indirmeden suratına küçük bir gülümseme yerleştirdi. Kabul etmek gerekirse Niall'ı öpmek en büyük hayaliydi ve şuan onu her istediğinde öpüyor olması mutlu ediyordu. Niall, nefesini düzene sokmaya çalışırken Eva'yı kendine çekti ve sarıldı. Bir eli ile kokusuna hayran kaldığı kumral saçlar ile oynarken diğer eli ile ile Eva'nın elini tuttu. Zaten yakın olan suratları ve birbirine odaklanmış gözleri ile bir tamdılar. Eva, az önce çatlayacakmış gibi ağrıyan başının ağrısının şuan hissedemeyecek kadar uyuşmuştu. Zaman dursun ve herşey böyle kalsın istemişti. Eva'nin gözleri yorgunluğuna yeni düşerek kapanırken başının üstüne bırakılan küçük öpücük ile mırıldandı. Uykuya dalmadan önce duyduğu şeyler ile huzurlu bir uykuya başladı.

Puppy Love ~ [Niall Horan]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin