(43)

721 51 6
                                    

I miss you adlı hikayeme bir göz atar mısınız?

"Bunu yapan kişi Lucy Green"

Niall şaşkınlıkla açılmış gözleri ile uzun bir süre polis memuruna baktı hemen sonra ise arkasında ki hastane yatağında yatan Eva'dan gelen sinirli ses ile o tarafa döndü. Eva, ani bir hareket ile ayağa kalkmaya yeltenmişti. Ayağa kalkıp polis memurları ile konuşmak istemiş fakat vücuduna yayılan acı ile suratını buruşturarak bundan vazgeçmişti. Onun yerine sinirli bakışlarını polislere yönlendirip "onu yakalayabildiniz mi?" diye sordu. Niall, hala Lucy'nin nasıl bu kadar ileriye gidebileceğini düşünüyordu. Polis memuru nefesini dışarı verip "Arıyoruz fakat daha bulabilmiş değiliz. Bulduğumuz da haber vereceğimizden emin olabilirsiniz" Eva, sinirden titreyen ellerini umursamadan kaldırıp ağrısı çoğalan başını tuttu ve sinirle derim bir nefes aldı. "O neredeyse bizi öldürüyordu. Tanrım!" diye homurdandığında Niall, Eva'nın yanına yaklaşıp kollarını etrafına sardı "sakin ol Boo." Polis memuru tekrar geçmiş olsun diyip arkadaşı ile beraber odadan çıktıklarında Niall, Eva'yı daha fazla kendisine çekerek başına bir öpücük kondurdu. Eva'da başında olan ellerini indirip Niall'a sardı. Artık güvendeydi. NiNi iyidi, kendisi iyiydi herşey tekrar güzel olacaktı. Eva, ellerini Niall'dan çekmeden onları gülümseyerek izleyen annesine baktı ve neşe ile gülümsedi. Ailesinin yanında olması onu çok mutlu ediyor ve güvende hissettiriyordu. "Babam nerede?" diye sordu Eva. Onuda çok özlemişti. Sık sık telefonda görüşseler bile yinede özlüyordu. Margaret çok geçmeden Eva'yı cevapladı "bilirsin onun işleri oldukça yoğun Eva ve çalıştığı şirketten izin alamadı. Ama her anını ona rapor etmemi istedi. Oldukça endişeliydi." dedi bir çırpıda. Eva suratında akı gülümsemeyi bozmadan "o zaman durumu ona rapor etme işini devir alıyorum." onu dikkatle izleyen Niall'a baktı "bana telefonunu verir misin? Sanırım benim telefonum şuan bir çöpte." Niall, küçük bir kıkırtı ile kafasını sallayıp arka cebinden camı çatlak olan telefonu çıkardı. Telefonun ceketin iç cebinde olması büyük şanstı onun için. Eva, telefonu eline alıp numarayı tuşladı.

***

"Ah hayır yemek istemiyorum!" Niall, elinde ki kaşığı Eva'nın ağzına biraz daha yaklaştırıp "Aç ağzını Eva" dedi. Eva, küçük bir kız çocuğu gibi kollarını göğsünde bağlayıp omuz silkti. "İçmeyeceğim işte!" dedi. Margaret Maura'nın zoruyla biraz olsun dinlenmek için Maura ile eve gitmişti. Niall derin bir nefes aldığında arkadan gelen kıkırtılar ile kaşlarını çatıp onu pis gülüşleri ile izleyen 4 çocuğa baktı. Louis, üçlü koltuğun korumasına oturmuş, Harry, Liam ve Zayn ise yan yanaydılar ve dördünün de yüzünde aynı gülüş hakimdi. Niall, çatık kaşlarını bozmadan onlara bakmaya devam ederken konuştu "Hey siz neye gülüyorsunuz?" Harry, Liam ve Zayn "biz suçsuzuz" dermiş gibi ellerini havaya kaldırdıkların da Louis yerinde kıpırdanıp "yemek istemiyorsa onu bırak Niall." dedi. Eva, suratında oluşan minettar gülümseme ile Louis'ye "teşekkür ederim" diye fısıldadı. Niall, yenilgi ile omuzlarını düşürüp Eva'ya baktı. "Pekala. Zaten bu yemekleri bende yemezdim." dedi ve kıkırdadı hemen sonra "o zaman hastaneye gizlice pizza sokma planımızı açıklıyorum beyler" Odada bulunan herkes rahat bir nefes alıp "işte bu!" , "sonunda!" gibi cümleler ile yakınırken, Eva'nın boğazını temizlemesi ile Niall yaptığı hatayı anlayıp cümlesini düzeltti "Beyler ve Hasta bayan". Eva, kıkırdadığında Niall çoktan planı anlatmaya başlamıştı bile. Heyecanlı bir şekilde anlattığı planı herkes dikkatli bir şekilde dinliyor ve görev dağılımı yapılıyordu. Onlar Büyük bedenli küçük çocuklardı hemde her biri...

***

Eva, tekrar bir kahkaha atıp, gülmekten ağrıyan karnını tuttu. "Aman Tanrım! Zayn! Bunu yapmadığını söyle!" Zayn saklamaya çalıştığı gülümsemesi ve havalı tavırları ile homurdandı "Yapmak zorunda kaldım. Acaba kimin sayesinde?" derken gözlerini, iki tane pizza dilimini aynı anda ağzına sokmaya çalışan Louis'ye dikti. Louis, dolu ağzı ile gülümsemeye çalıştığında Eva daha fazla gülmeye başlamıştı. Niall, Eva'yı böyle gülerken gördüğü için çok mutluydu. Suratında ki sıcak gülümsemesi ile Eva'yı izliyordu. Louis sonunda ağzında ki pizza yığınını bitirdiğinde söze atıldı "Zayn'in suratını görmeliydiniz! Güvenlik ona neden deri ceketinin altında kare bir cisim olduğunu sorduğunda suratı bir domates gibi oldu." derin bir nefes aldıktan sonra heyecanlı bir şekilde devam etti. "Ve hemen sonra kapıdan çıkıyormuş gibi yapıp güvenliğin yanından hızla içeri koştu. Adam arkasından aynen şöyle bağırıyordu "Hey Sen kendini kötü çocuk mu sanıyorsun? Gel buraya!" Aman Tanrım! Ve hemen sonra Zayn ona orta parmak gösterip daha hızlı koştu." Zayn yamuk gülümsemesi ile devam etti "Tabi Louis uyuşukluk yapmayıp arka kapıdan pizza paketini almaya gelseydi bunları yaşamayacak ayrıca iri bir güvenlikçi tarafından her yerde aranmayacaktım." dedi. Louis elini kaldırıp saçını savurdu ve uzaklara bakarak sesini eski filmlerde ki adamlar gibi kalınlaştırarak "Bilirsin adamım. Ben ve aykırı kişiliğim.." bu ikilinin arasında ki diyaloğa herkes gülerken, Harry boğazını temizleyip "Aman Tanrım Zayn Güvenlik!" diye bağırarak kapıyı gösterdiğinde Zayn aniden ayağa kalkıp "saklayın beni!" diye bağırarak kapıya baktı. Fakat kimse yoktu. Zayn gözlerini kısıp yerde karnını tutarak gülen Harry'e "Bu çok kötüydü kıvırcık" dedi. Harry ve diğerleri hala gülmeye devam ederken Zayn'de küçük bir kıkırtı ile yerine oturdu tekrar. Eva, kendini çok mutlu hissediyordu. Özellikle bu 5 çocuk ile olunca keyfine diyecek yoktu. Eva, gülmekten gözünden akan yaşları silerek pizzasına geri döndü fakat onu izleyen Niall'ın farkında değildi. Niall, Eva'yı izlemeye öyle bir dalmıştı ki Liam'ın "Bence artık pizzanı yemelisin dostum" uyarısına karşı irkilerek kendine geldi. Liam'ın kahkahası odada yankılanırken Niall kızaran yanakları ile lanet okudu ve pizzasına döndü, dikkatini yemeğe vermeye çalıştı ta ki Eva, Niall'a yaklaşarak yanağına sulu bir öpücük bırakan kadar. Niall, kafasını kaldırıp Eva'ya baktığında Eva oturur pozisyonda durduğu yatakta Niall'a yaklaşarak elini tuttu. Neredeyse Niall'ı kaybediyor olma düşüncesi bütün utanç duvarlarını yıkmasını sağlamıştı. Louis ağzını şapırdatarak homurdandı "Oh! burası fazla aşk kokmaya başladı dostum" Zayn buna kıkırdarken Liam, NiNi ve Boo'yu gülerek izliyordu. Harry, ani bir hareketle ayağa kalkıp üzerini temizledi ve "hadi ama Eva'nın artık dinlenmesi lazım." dediğinde hepsinden onaylar sesler çıkmış ve pizza kutularını kapatmışlardı. Eva yatakta daha fazla doğrularak gitmeye hazırlanan çocuklara teker teker sarıldı. "Yarın yine gelin çocuklar" dedi. Liam, Eva'ya sardıktan sonra Niall'a dönüp "ona iyi bak sarı kafa." dedi ve kıkırdadı. Harry yaklaşıp Eva'yı yanağından öptü ve "kendine iyi bak BooBerry" diye gülümsedikten sonra çıkışa doğru ilerledi. Odadan çıkmadan önce Louis yapacağını yapmış ve Liam'ın sırtına atlamıştı. Çocuklar Louis'nin bu hareketlerine alışkın olmalılar ki gayet normal karşılıyorlardı. Eva onların bu haline kıkırdayıp yatağına uzandı ve yatağın yanında dikilmekte olan Niall'a baktı bir süre. Niall, çocukların gidişini izledikten sonra Eva'ya döndü ve gülümsedi "dinlen biraz Boo. " dedi ve yanına yaklaşarak üstünü örttü. Fakat Eva homurtu ile üstünde ki örtüyü açtığında Niall, tek kaşını kaldırarak ona baktı "Ne oldu?" diye sordu. Eva, hiç tereddüt etmeden yatakta biraz yana kayarak "birlikte uyumak istiyorum" dediğinde Niall oldukça şaşırmıştı fakat bu onunda can attığı bir şey olduğu için direnmeden yatağa yaklaştı ve Boo'nun yanına kıvrıldı. İnce uzun kollarını yanında yatan kızın omzuna dolayıp onu göğsüne çekti. Eva'da kollarını Niall'ın beline sarıp ona daha fazla yaklaştı. Şuan ikiside susmuş birbirlerinin kalp atışlarını dinliyorlardı. Bu sessizliği bozan ise Eva ve önlenemez merakı oldu " ben... O yoğun bakımdayken neler oldu?" diye sordu kısık bir sesle. Sanki duyacağı şeyler onun canını yakacakmış gibiydi. Niall derin bir nefes alıp Eva'nın saçlarına bir öpücük kondurdu "Çok kötüydü...Sen orada yatıyordun, makinelere bağlıydın, nefesi bile zor alıyordu ama ben sadece izleyebiliyordum, sana yardım edemiyor, yanında olamıyordum. Bu çok can yakıcıydı. Sen orada hareketsiz yatarken dışarıda bekleyen ben, NiNi değildi sanki. Öyleki seni görebilmek için doktorun odasını bile bastım." Eva, Duyduklarına inanamıyordu. Niall kısa bir sessizlikten sonra devam etti. "Ben eve, sana ve kendime kıyafet almak için gittiğimde mavi defterini buldum-.." Eva duyduğu şeyler ile aniden kafasını kaldırdı ve böylece başında ki yaranın sızlamasını sağladı. Acısını umursamayarak devam etti "Bana o defteri okumadığını söyle NiNi!" Niall, suratına masum bir gülümseme yerleştirip "aslında okudum" dedi. Eva sinirle derin bir nefes aldığında Niall savunmaya geçmişti "Merak ettim Boo." Eva, küçük eli ile hafif bir yumruk artı Niall'ın göğsüne "sana inanamıyorum! O özeldi!" Niall, suratında ki masum gülümsemesi bozup yerine pis bir gülümseme yerleştirdi. "Bana karşı böyle hayaller kurduğunu bilmiyordum" derken suratını yakınında yatan Eva'nın suratına yaklaştırdı. Eva, bu ani yaklaşım sayesinde donarken "n-ne gibi?" diye sordu zorlukla. Niall, suratları arasında ki santimler yüzünden sürekli Eva'nın dudaklarına kayan gözlerini Eva'nın gözleri buluşturup belinden tuttu. Eva, hızlanan kalbini sakinleştirmeye çalışırken Niall sonunda cevap vermeyi akıl etmiş ve "İşte bunu" diye fısıldadıktan sonra Eva'nın özlem duyduğu dudaklarına dudaklarını bastırmıştı....

Bol Zouis'li bir bölüm...
İşteeeee!!!
Umarım yb'yi beğenirsiniz. Yorumları ve oyları bekliyorum..

Okuyan herkese Teşekkür ederim..

Puppy Love ~ [Niall Horan]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin