KOD ADI: Ambivalans

34.2K 2.3K 1.8K
                                    




Bölümü beğenmeyi ve yorum bırakmayı unutmayın, özellikle satır arası yorumlarınızı eksik etmezseniz beni çok mutlu edersiniz.
Seviliyorsunuz! 🖤

KOD ADI: AMBİVALANS

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



KOD ADI: AMBİVALANS

" Duyguları tezat, fikirleri bir, kararsızlıkları ironik olanlar teraziyi dengeleyemezdi."



Bir ölüm ile başlayan hikâyem, gün geçtikçe kana bulanmaya devam ediyordu.

Cansel Hanım'ın vefatı hayatımı değiştirmiş, beni aklımın almadığı bu oyunun içine mahkûm etmişti. Şimdi başka biri daha yitip gitmişti sayfalarımdan.

Yine bir kadın ölmüştü.

Yeşil gözlerini son nefesime kadar hatırlayacaktım. Bana bakarken hissettiği çaresizliğe karışan korku hâlâ soluğumu kesiyordu.

Bir çift göz, bu kadar şey anlatabilir miydi?

Ben o kadının bakışlarındaki yorgunluğu sezebilmiştim. Hayatın ona sunduğu yükleri daha fazla kaldıramamış, kendi canına kıymayı bir kaçış yolu bellemişti. Ona bunu mecbur bırakan ruh hastasının kim olduğunu bilmiyordum ama bulacaktım. Bu mesele artık benim için fazla kişiseldi. Yaşananlardan sonra olup bitene bir bulmaca gözüyle bakamıyordum. Her şey öylesine acı verici bir gerçekliğe sahipti ki merakım bile ürküyordu.

"Lelah'ın kardeşini bulabildin mi?"

Kısık sesini işittiğimde gözlerimi daha sıkı yumdum. Uzandığım yatağında yarı baygın bir haldeydim. Saatler önce yaşananlar benliğimi hassaslaştırmış, algılarımın kapanmasına neden olmuştu. Hektor beni evine getirdiğinden beri yani yaklaşık bir saattir yatağında uzanıyordum. Beni gözünün önünden ayırmak istememiş olmalıydı. Tek kelime sarf etmeyip uyuyor taklidi yapmama rağmen başımda beklemiş ve gitmemişti. Sanırım iyi olduğumdan emin olmak istiyordu. Değildim ve bir süre de olamayacaktım.

"Gözün kızın üstünde olsun. Geri kalan hayatında bir zorluk çekmesini istemiyorum," dedi Hektor. Onu zar zor duyabiliyordum. Telefonda biriyle konuşuyordu. "Maddi, manevi neye ihtiyaç duyarsa karşılanmalı."

Kalbim sızladı.

Hektor'un dudaklarında hayat bulan kelimeler ile yüreğinin güzelliğini fark ettim. Lelah'ın geride kalan kardeşine gözcülük edecek olması, ağlamak istememe neden oluyordu. O küçük kız bir başına kalmış, koca dünyada bir öksüz olmuştu.

Tıpkı benim gibi...

Hektor bir şeyler mırıldanıp telefonunu kapattığında, gözlerimi aralamadan onun kokusuna bulanan yatakta yatmaya devam ettim. Üzerime örttüğü pikeye sarılarak içimin titremesini durdurmaya çalıştım. Sanki üstüme karlar yağıyor, ruhum alev almış gibi yanıyordu. Canım acıyordu çünkü kendimi suçluyordum. Lelah'ın peşine düşmemeli, gitmesine izin vermeliydim. Eğer benim hırsım ve merakım olmasaydı belki de şimdi kız kardeşiyle olabilirdi. İntihar etmesinin nedeni, bana bilgi vererek kardeşini tehlikeye atmak istememesiydi.

PERSONAWhere stories live. Discover now