Bölümü beğenmeyi ve yorum bırakmayı unutmayın, özellikle satır arası yorumlarınızı eksik etmezseniz beni çok mutlu edersiniz.
Seviliyorsunuz! 🖤
KOD ADI: LUX NOCTIS"Gecenin ışığı, karanlığın tek umuduydu."
✨
Bir babanın gözyaşı çok şey ifade ederdi.
Sarsılmaz zannettiğin kalenin duvarlarının çatlaklarla döşenmiş olması, kalenin içinde yaşayan prensesin kendini güvende hissetmemesine neden olurdu. Benim duvarlarım üstüme yıkıldığında tahtımın sağlam olmadığını biliyor oluşum hayal kırıklığımın şiddetini azaltmıştı.
Yine de insan yenilmenin verdiği acıyı kolay kolay kaldıramıyordu.
Öfke, insanı yoruyordu.
Bitkin bir ruh haline bürünmemin nedeni dünyaya duyduğum kızgınlıktı. Başıma gelen her şeyin mimarı olarak kendimi görürdüm. Kararlarımın etrafımı çevreleyen dikenli teller olmasına alışmıştım. Kontrol bende olduğu sürece dengeyi kaybetmekten çekinmezdim. Şimdiyse bu inanca sahip değildim çünkü hikâyemi yazan kalemi artık ben tutamıyordum.
Hastalıklı bir zihin romanımı ele geçirmişti.
Onun parmaklarında hayat bulan her kelimede hikâyem daha karmaşık ve kasvetli bir hale bürünüyordu. Beni öldürmeyi dilemeyen zihniyet varlığımı süründürmekte kararlıydı. Aksi takdirde iki gün önce yaşananlar gerçekleşmezdi.
Büyükada'da bulunan o eski ve harabe köşkten çıktığımızdan beri aklımı ve bir parçamı o köhnelikte bırakmış gibi hissediyordum. Sanki bir yanım sonsuza dek orada kalacaktı.
Peşimizdeki ruh hastası bizi yüzleştirerek günahlarımızdan arındırabileceğini düşünmüştü ki bunun bana mantıklı gelen bir yanı yoktu. O virane yerde başımıza gelen tek şey, daha fazla bilinmezlik olmuştu. Gizem kavramı her defasında dönüp dolaşıp yüzüme çarpıyordu. Bir tokat gibi zihnime inen bu gerçeklik beni tüketiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERSONA
Mystery / ThrillerKARANLIK VE AYDINLIK SERİSİ / KISIM I Feray Eldem, psikoloji okurken aynı zamanda Karaköy'de bir sanat galerisinde çalışmaktadır. Gece yarısı telefonuna gelen mesaj ile galeriye gittiğinde patronunu ölü bulur ve işlenen cinayet ile Feray şüpheliler...