16.Bölüm- Hipnoz

5.1K 271 132
                                    


Merhaba canım arkadaşlarım ^^ Yeni bölüm sonunda geldi :) Umarım beğenerek okuyacağız bir bölüm olur ^^

Bu arada bu bölümde hipnozla ilgili bir yer var. Orayı biraz kendi bilgilerim biraz da izlediğim filmlerden esinlenerek yazabildim. Artık nasıl olduysa siz karar verirsiniz :D

Yorumlarınızı merakla bekliyorum ^^ Umarım istediğiniz türde bir bölüm olmuştur :D

Şimdiden hepinize çok teşekkür ederim ^-^

İyi okumalar ^^


Bakışlarımı Berhan'ın üstüne sabitlediğimde her zaman ki soğukkanlılığıyla karşımda duruyordu. Ama nereden bilmiş olabilirdi ki? Yoksa beni mi takip ediyordu? Şimdi ne cevap vermeliydim? O anahtarı istemiyorum dersem yalan söylemiş olurdum ki hiç yapmadığım bir şey. İstiyorum desem de amacımı belli etmiş olurdum. Ne yapacaktım o halde? Aklıma gelen yarı mantıklı fikir üzere bir cevap verdim.

"Eğer nerenin anahtarı olduğunu bilirsem, arayıp aramadığımı söyleyebilirim.", dedim gülümseyerek. Onunla ilk konuşmam olmuştu sanırım. Daha öncesinde Berhan benimle konuşmuştu ama ben cevap verememiştim. Bu bir ilk olarak tarihe geçmeliydi sanırım.

"O halde nerenin anahtarı olduğunu göstermeme ne dersin?", demesi üzerine şaşkınca bakmaya başladım. Cidden gösterecek miydi? Yoksa bir planımı vardı?

"Neden olmasın?", dedim yine şirin gülümsememi atarak. Berhan'ın yüz ifadesi her zaman ki soğukluktan normale dönünce biraz olsun yumuşamış olabileceğini düşünerek peşinden gitmeye başladım.

İlk defa muhatap olduğumuz için içimde heyecan yok desem yalan olurdu. Onda beni kendisine çeken bir şeyler vardı. Ne olduğunu bilmiyordum ama çok çekici geliyordu. Belki de bu kadar zeki olması olabilirdi. İnsanın hayran olacağı bir akla sahipti resmen. Fiziği de kusursuz olunca, mükemmel bir insan oluyordu...

Onu 5 metre uzaktan takip ederek götüreceği mekâna gittim. Tahminim üzerine kilitli odaya getirmişti. Başını çevirip gözlerini kısarak yüzüme bakmaya başladı. Ne ifade ettiğini anlayamasam da tepkisiz kalmaya karar verdim. Bu bakışlar hiç hayra alamet değildi...

Bakışlarını benim üzerimden çekip anahtar ile kapıyı açtı. Ben ise uzaklık mesafemi koruyarak onu izlemeye başladım. Şu anda ondan uzak durmam gerekiyordu. Hem kokumdan beni tanıma ihtimali çok yüksekti. Hem de beni odaya itip, üzerime kilitleyebilirdi. Tamam, ikincisi biraz saçma olmuş olabilir. Ama yine de ne yapacağını kestiremiyordum.

Kapıyı yavaşça açtığında arkasından gelip odaya bir göz attım. Tek kişilik üzeri örtülü bir yatak, iki kapılı bir dolap ve komodin vardı sadece. Yerde el dokuma halı. Fazlasıyla normal bir oda gibi gözüküyordu uzaktan bakınca.

Berhan bakışlarını yine benim üstüme getirince heyecanlandım. Gözlerimiz birleştiğinde bakışları ile bir şeyler ima ediyor gibiydi. Ben onun kadar zeki olmadığım için ne dediğini anlamam zordu. O da anlayamayacağımı anlayınca açıklamada bulundu.

"Bu odada herhangi bir tuhaflık görüyor musun?", dedi buz gibi sesiyle. Hem sakin hem de soğuk olan bu ses, ister istemez tedirginliğimi arttırıyordu.

"Görmüyorum. Normal bir oda sadece.", dedim hafifçe kaşlarımı kaldırarak. Masum, saf kız bir kız modülüne girmiştim resmen.

"Güzel.", dedi yine gözlerini kısarak. Gözlerini kısınca daha da çekici göründüğünü kabul etmeliyim. Odaya son bir kez göz attığımda dolabın altında bir şeyler dikkatimi çekti. Dolabın gölgesi dışında, başka bir gölge daha vardı. Orada kesinlikle bir şey olmalıydı.

Gizemli YakışıklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin