-Benim ailem burdakiler , deyip Jiminle dans etmeye başladım. İşte bu. Harikaydık. Herkes bizim ismimizi bağırıyordu. Salonu alt üst etmiştik. Ama Addy hala kendilerinin kazanacağını düşünürken bizim grup yarışmanın odak noktasını dans etmeye başladı. Işıklı kıyafetler ... Jüriler dahil herkes ağzı açık bizi izliyordu. Addy kaybetmişti ve hırslı gözlerini görebiliyordum. Eun Jungda sinirlenmişti. Dans bittiğinde hepsine 'yendik' bakışımızı attıktan sonra salondan ayrıldık.

Jimin bana sımsıkı sarıldı. "Özür dilerim sana inanmadığım için" dedi. 15 gün sonra Jimin'in kokusunu tekrardan içime çekmiştim. Benim için huzurdu resmen. "Özür dilerim, açıkça söyleyemediğim için" dedim. Jimin iki elini yüzüme koyup yaklaşmaya başlamıştı ki Hoseok,

-Öhöm öhöm öhöööm , dedi.

Jimin geri çekilip gülümsedi. Tam zamanını buldun Hoseok :D

-Jimin ve Yun Hee. Harika işti , deyip ikimize birden sarıldı. Ordan bi kız çıkıp Hoseok'un kapşonlusundan çekti ,

-Yaaa ! Benden başkasına sarılamazsın , dedi. Bize de ters ters bakıyordu. Hoseok kızın omzuna elini atarak,

-Bu Zey, sevgilim olur kendisi , dedi.

Tanıştıktan sonra yanlarımızdan ayrıldılar. Jimin elini omzuma atarak,

-Nerde kalmıştık? deyip göz kırptı.

Dudaklarıma doğru yaklaşırken işaret parmağımı dudaklarına bastırdım.

-Jimiiin , annem Kore'de.

-Ne.. NEE .. NEEEEE!!

-Bu kadar tepki vereceğini bilseydim alıştıra alıştıra söylerdim.

-Annen Kore'de ve benim şu halime bak. Serseri tipindeyim , dedi. İkimizde kahkaha attık. "Damat tipine girmem lazım acilen" diyerek devam etti.

-Annemle ne zaman tanışabilirsin?

-Bir dakika ya! One minute :D Annen neden Kore'de?

-Addy tehdit etti dedim ya , eğer annemi çağırmasaydım sizinle birlikte yarışmada olamayacaktım. Tek yolu buydu.

-Addy pisliğini öldüreceğim , derken kapıdan Addy çıktı. Tam zamanı ya lanet olsun!

Jimin görür görmez Addy'nin üzerine yürüdü ve yumruğu geçirdi çenesine. Addy ne olduğunu anlayamadan yerde buldu kendini. Jimin üzerine çıkıp yüzüne defalarca yumruğu geçiriyordu.

-Yun Hee'den uzak duracaksın anladın mı lan.

Kolundan tutarak ayırmaya çalıştım. Sonunda bırakıp ayağa kalktı.

-Seni son kez uyarıyorum. Bir daha Yun Hee ' ye bulaşırsan seni kendi ellerimle öldürcem.

Jimin'i ilk defa böyle görmüştüm. Bir kere daha Addy'e yumruk atmıştı ama bu sefer ağzı yüzü kanlar içinde kalmıştı. Addy ayağa kalkarak Jimin'e yumruk attı. NEEE.. NEEE bu şimdi !!!! Kavga mı edeceklerdi ?? Havada yumruklar uçuşuyordu resmen. Jimin'e ne kadar engel olmaya çalışsam da gücüm yetmiyordu , ayıramıyordum bi türlü.

-Duruuun artık !! diye bağırdım.

İkisi de durdu birden.

-Yeter , kesin şunu , dedim. Ağlamıştım. Jimin'i öyle görmek beni üzmüştü.

Jimin'in ayakta duracak hali yoktu. Addy'nin de öyle. Belinden tutup , kolunu omzuma attım ve yürümeye başladık.

-Aptal.. Derdine noldu da yürüyemecek kadar kavga ettin.

-Seni..Seni kimse ... kimse tehdit edemez.

Daha da yorulmasını istemedim. Belini bırakıp önüne çöktüm.

-Bin sırtıma.

-Saçmalama Yun Hee , deyip yanımdan geçip yürümeye devam etti. Buna yürümek denirse tabii. Hızlıca yürüyüp önüne geçtim ve yine eğildim.

-Bin dedim sana yoksa zorla alcam seni. Yaparım biliyosun.

-İnatçı.. deyip sırtıma bindi.

Başını sırtıma koymuştu. Bir süre sessizce ilerledik. Gelen geçen kızlar resmen bizi yiyecek gibi bakıyordu. Ama kötü anlamda değil. Konuştukları şeyleri duyabiliyordum.

"Ahh ne kadar romantik"

"Sevgilisi için neler yapıyo."

"Böyle bir sevgilim olsa bende yaparım"

Kıskandıkları belliydi.

-Jimin rahat mısın orda?

-Ben rahatım da sen nasılsın. İndir istersen. Yoruldun sende.

-Sorun değil. Yorulduğum zaman indiririm merak etme.

-Sesin güzel mi? diye sordu aniden.

-Pek güzel sayılmaz , dedim.

-Olsun, seni dinlemek istiyorum. Bana şarkı söyler misin?

(BTS-Butterfly)

Is it true? Is it true?
You You
neomu areumdawo duryeowo
Untrue Untrue
You You You

gyeote meomulleojullae
naege yaksokhaejullae
son daemyeon naragalkka buseojilkka
geobna geobna geobna

siganeul meomchullae
i sungani jinamyeon
eobseotdeon iri doelkka neol irheulkka
geobna geobna geobna

Butterfly, like a Butterfly
machi Butterfly, bu butterfly cheoreom
Butterfly, like a butterfly
machi Butterfly, bu butterfly cheoreom

Evine kadar sırtımda taşımıştım Jimin'i. Kapının önüne geldiğimde kafamı yana çevirip Jimin'e baktım. Uyumuştu. Uyandırmak istemiyordum ama mecburdum. Anahtarı almam lazımdı.

- Jimin-aahhh

Gözlerini yavaşça açarak,

-Efendim , dedi.

-Geldik. Kapıyı açmamız lazım.

Sırtımdan inerek kapıyı açtı. Tekrardan belinden tuttum ve içeri girdik. Jimin'i yatağına götürerek yerine yatırdım. Ayakkabılarını çıkardım. Dolaptan pijamalarını aldım. Üstünü değiştirip değiştirmemekte kararsızdım. Ama onu kötü görünce değiştirme kararı aldım ve üstündeki tişörtü çıkardım. Çıkarmaz olaydım. Jimin'i böyle görünce yutkunmuştum. Bu nasıl bi kastır abi ! Hemen kendime gelerek pijamayı üzerine geçirdim. Altındaki eşofmanı da çıkaracaktım ki bileğimden tuttu.

-Yapmak zorunda değilsin. Böyle de kalabilirim.

-Rahatlaman için yapıyorum. Sorun değil , deyip eşofmanını çıkardım ve pijamasını giydirdim. Ecza dolabından tentürdiyot alıp kaşının üstündeki yaraya sürdüm. Yara bandı yapıştırdım. Yüzündeki diğer yaraları da temizleyip yara bandı yapıştırdım. Elimden sıkıca tuttu.

-Beni bırakma , dedi.

Yanağından kocamanca öperek,

-Asla bırakmayacağım. Ne olursa olsun, dedim.

Anneme arayıp geç geleceğimi söyledim ve Jimin'in yanına uzandım. Rahat bir şekilde uyumasını istiyordum. O uyurken bende uyuyakalmıştım yanında....

Birden gözlerimi açtım. Jimin güzelce uyuyordu. Saate baktığımda gecenin 3'ü olmuştu. Hemen kalkarak bir not yazdım ve dolaba yapıştırdım.

"Yarın akşama kadar damat gibi gözükmelisin. Annemle tanıştıracağım seni. Sabah uyandığında mesaj at. Merak ederim yoksa. Seni çok seviyorum şapşik. Biriciğin Yun Hee"

Eveeeett ! Bir bölümün daha sonuna gelmiş bulunmaktayızzz.. 1174'lük kelimeyle karşınızdayıım. Sizi beklettiğim için uzun bir bölüm yazmak istedim.. Bu bölümü çok sevdim gerçeği.. Tam içime sindi yani. :) Yorumlarınızı bekliyorum :*




unrequited love::pjmDonde viven las historias. Descúbrelo ahora