" Ve orada birini gördüm. "
Tamam. Sakin ol ve derin nefes al. Daha önce hiç böyle birini görmemiştim vaycanına. O da bana bakıyordu. Derin derin nefes al.
-Ben: Çoçuklar ben birazdan dönerim.
Masadan kalktım ve bar tarafına doğru yürümeye başladım.
Sam'le Dean'ı aralarında fısıldaştığını duyabiliyordum.
-Dean: Nereye gidiyor bu?!
-Sam: Sence biliyor gibi mi görünüyorum?
-Dean: Kapa çeneni
Yanına kadar gelmiştim ve hani şu uzun bar sandalyelerinden birine oturdum.
-X: Selam
-Ben: Selam
-X: Ben Jackson ve sen de ...
-Ben: Lais!
Böyle söylememeliydim, çok hızlı söylemiştim, kesin herşeyi batırdım!
-Jackson: Burda ne yapıyorsun Lais?
Abilerimle bir kurt adam sürüsünün peşindeyiz burayada araştırma yapmak için geldik peki ya sen napıyorsun Jackson? diyemezdim heralde.
-Ben: Hiç abilerimle bişeyler içmeye gelmiştik
-Jackson: Abilerin mi dedi?
Arkamı döndüm. Dean ve Sam bize el sallıyordu. Hadi ama beni hep utandırmak zorunda mısınız? Bizi izliyorlardı.
Jackson kafasıyla " naber? " dermiş gibi selam verdi. Ben yapsam içime iblis girdi sanarlardı. Neyse.
-Jackson: Onlar abilerin miydi? Ben şey....
-Ben: Şaka yapıyor olmalısın! dedim ve kahkaha attım.
-Ben: Peki ya hangisi?
-Jackson: Kısa saçlı olan.
Yine kahkaha attım. Dean ve ben. Düşünebiliyor musunuz? Hahahahaha
Jackson'la çok uzun bir süre boyunca konuştuk genellikle dinlediği şarkılar, filmler gibi şeyler. Arkamı bizimkiler döndüğümde gitmişlerdi. Ve sonra tekrar Jackson'a döndüm. Bana bakıyordu. Anlayamadığım bir şekilde.
-Jackson: Çok güzelsin Lais.
Şaka mı yapıyordu yoksa özellikle mi yapıyordu karar veremedim. " Git ve kendine bir ayna satıl al şapşal." diyecektim neredeyse.
Donup kaldım ne diyeceğimi bilemedim.
Yaklaştı, yaklaştı ve beni öptü.
BENİ ÖPTÜ!
Barmenlerden biri: Siz ikiniz bar kapanıyor artık gitseniz iyi olacak
Ona öyle bi baktım ki. Yani şu anı bozmasa nolacaktı? Ama haklıydı. Konuşmaya o kadar çok dalmışım ki herkes gitmişti. Bilardo oynayanlar hariç. Neyse.
-Jackson: Yarın yine görüşebilir miyiz? Yani tabi istersen dedi.
Utanarak söylemişti. Çok tatlıydı.
-Ben: Tabii ki! Senden gerçekten çok hoşlanıyorum Jackson.
Ne? NE? NE SÖYLEMİŞTİM BEN?
Elimi tuttu ve bardan çıktık. ELİMİ TUTTU.
Bardan çıkarken tekrar öptü.
-Jackson: Yarın sabah burda buluşalım olur mu?
-Ben: Tabii olur.
-Jackson: Ve aaa.. Telefon numaranı alabilir miyim?
Bir avcı telefon numarasını avcılardan başka kimseye vermezdi. Vermemeliydi.
-Lais: Şey peki.
Neden böyle söyledim ki!
Çantamdan kalem çıkarıp eline numaramı yazdım.
-Jackson: Harika! Yarın görüşürüz.
Ve beni tekrar öptü.
**** LÜTFEN YORUM YAPIN, BEĞENİN VE OKUNACAKLAR LİSTESİNE EKLEYİN ****
