28.Bölüm - "Beni ya sevmeli,ya öldürmeli."

3.7K 163 14
                                    

*Nazlı*

Hoca konuşuyor da konuşuyor. Ne çene var arkadaş. Tabii uykusuzluk ve baş ağrısından dolayı bu ders bana ninni gibi geliyor.

Kollarımı sıranın üzerinde birleştirip kafamı da üstüne koyuyorum. Uykunun en güzel saatleri.
Kapının açılma sesi geliyor.

"Nazlı Yılmaz'ı almam gerek."

Savaş? Nazlı yılmaz? Ne!

Kafamı kaldırıp bakıyorum. Arkadaş ya bir rahat verin. Tamam dersten almak, beni kurtarmak cool falan da şu anki durumumuz için kaldırabilecek halde değilim.

Kafamı sağa sola hayır anlamında sallıyorum Savaş'a bakıp.Hoca da ukala tavrına ters çıkıyor tabii ki. Hanginiz diye soruyor önce.

"Ders anlatıyorum görmüyor musun? Çıkamaz."

"Farkındaysanız sormadım. Nazlı gelir misin?"

Sanarsın ki üniversite onun. Gerçi en son disipline gittiğimizde traji komik olaylar yaşamıştık. Hayır anlamında kaş göz yapıyorum.

"Sen bilirsin. Ben sana güzellik yapıp sordum."

Bana doğru geliyor şimdi de. Git dedikçe yapıştı ya. Hayır anlamıyorum beni istemeyen kendiydi. Gel Savaş efendi gel. Geleceğin varsa göreceğinde var.

Yanıma gelip kolumdan kaldırıyor. Ve arkasından sürüklüyor.

"Ya eşyalarım kaldı, bıraksana be!"

"Hey Allah'ım, sabır sabır!"

Geri dönüp çantamı ve defterimi alıyor.

Bu çocuk gerçekten kafayı yemiş. Tekrar kolumu kavrıyor.

"Yürü!"

*****

Boş bir sınıfa geliyoruz. Eşyalarımı masaya bırakıyor. Kapının arkasına da sıra çekiyor.
Bu nedir ya? Krolukta son nokta. Ben Nazlı Yılmaz'ım,istesem camdan atlar çıkarım.

"Sen kendini ne sanıyorsun? Ne yapmaya çalışıyorsun?"

"Annemdi. Her şeyi yaptıran oydu. Bilmiyordum,düşünemedim. Böyle bir annem olduğu için ve sana bunları yaptığım için utanıyorum. Allah belamı versin."

Bir çırpıda konuşuyor. Araya giriyorum. "Versin."
Sanırım sesli söylüyorum.

"Nazlı ben bu halde yaşamak istemiyorum. Böyle bitsin istemiyorum."

"Evet annen yapmış. Benim suçum yok. Bu neyi değiştirir? Sen o gün sordun mu? Ya hemen aklına aldatmış olmam geldi. Ben hala niye dinliyorum seni?"

Çantamı alıyorum masadan. Sırayı çekmeye çalışıyorum. Elimi tutuyor. Sıraya yaslıyor vücudumu. Kokusu kaplıyor her yanımı. Kafamı kaldırıp yüzüne bakınca gözleri dikkatimi çekiyor önce. O günkü gibi değil. Her zamanki gibi bakıyor. Dudakları ilişiyor bu sefer gözüme. Kurumuş. Yutkunuyorum. Geçen günlerden sonra en yakın anımız. İlk defa yanımda hissedişim.

"Yaşamak istemiyorum. Hiç var olmamış olmak istiyorum."

Mesafemizi koruyor. Ben ona baktıkça konuşmaya devam ediyor.

"Şu hayatta tek bir şeye sahiptim. Onu da her şeyim yapmıştım. Artık hiçbir şeyim yok."

Elimi çenesine götürüyorum. Sakalları batıyor. "Bitirmek istedin, bitirdin. Kurcalama. Beni ve kendini yorma."

Gitti GiderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin