Gizli Numara 1 + 2 (RAFLARDA)

-ÖZEL BÖLÜM-

Okullar açılmış, herkes bir depresyonda. Bende Facebook grubunda ki parodi hesap sahipleriyle bir etkinlik düzenleyerek moral olsun diye bu bölümü hazırladım.

Parodi hesaplarından Alpaslan'ın fikriyle Pazartesi akşamı (28 Eylül'de) Facebook grubumuzda eğlenceli bir etkinlik düzenlendi ( #GNGrubuBarda ). Yine Alpaslan parodi hesabının fikriyle bu etkinliği düzenleyerek bölüme dökmek istedim ve sizlere sürpriz bir özel bölüm hazırladım. Aslında Salı akşamı (29 Eylül'de) gelecekti ama bazı aksaklıklar nedeniyle bugüne sarktı o yüzden biraz sonra tarihli durumlar görünce "Ne diyor yahu bu?" demeyin. 

Neyse, ben yazarken çok eğlendim, umarım sizde okurken çok eğlenirsiniz. Bölüm sonunda #GNGrubuBarda hashtagi ile tweetlerinizi bekliyorum! Aslında beklemiyorum ama atsanız güzel olurdu. 3:)

Unutmadan söyleyeyim, yeni eğitim öğretim yılınız hayırlı olsun okurcanlar ve şans sonsuza dek sizinle olsun! –Açlık Oyunları "Effie" ruh halimden selamlar olsun!-

Kesinlikle burada olmamalıydık.

Alpaslan'ı dinleyerek tüm ekip buraya gelmemeliydik...

"Sevilay," dedi Egehan hemen yanımda ki çocuğu iterek uzaklaştırırken "Evet?" diye ona döndüğümde başını iki yana sallayıp "Burada ne aradığımızı söyler misin?" diye sordu.

"Hiçbir fikrim yok!" dedim ve Egehan'a kulaklarını kapatması için el kol hareketiyle bir şeyler yaptım. Egehan beni anlayarak kulaklarını kapatınca avazım çıktığı kadar "ALPASLAN ARSLAN!" diye bağırdım.

Ve çalan o lanet müzik durdu.

Derin bir nefes alarak Alpaslan'ın çıkacağı deliği bekledim.

"Evet?" başımı yukarı kaldırdığımda yeşil neon ışıkların arkasından çıkarak DJ balkonundan sarktı ve "Evet, SEVİLAY AKKAYA!" diye bağırdı. Böyle sinirden boğazım düğüm düğüm olurken "Biz burada ne arıyoruz?" diye seslendim.

"Eğlence!" diyerek totosunu dönüp bir başka şarkıyı bangır bangır açarken mikrofana konuşmayıda eksik etmiyordu.

"Bugüne özel, tüm içkiler bedava!" yüksek desibel çığlık şarkının ritmi arasında kaybolurken Alpaslan şu kelimeleri de ekledi "Ve kızlar, bugün bana ulaşmakta çok kolay!"

"İğrenç," diyerek eskiden Egehan'ın olması gereken yere baktım. Egehan yerine Akif'i görmüştüm ve o kollarının arasına çektiği sarışın bir hatunla hunharca dans ediyordu. Başımı iki yana sallayarak kendi etrafımda dönmeye başladığımda Selda'yı gördüm ve Akif'e yaklaşan geniş adımlarını.

İsveç'e gittiğimiz haftadan kalan bir yakınlaşma vardı aralarında. Aslında onların yakınlaşmaları ilk arkadaşlıklarına kadar uzansa da şimdi alevlenmiş gibiydi. Aralarında ki aşk titreşimlerini hissediyordum ve her zıtlaşmaların da "Acaba ne zaman itiraf edecekler?" diye sormadan edemezdim kendime.

Akif'i, Selda'nın haşin darbına bırakırken kendi etrafımda dönmeye ve tanıdıkları aramaya devam ediyordum.

Can ve birkaç kızı bir masada görünce dönmeyi bırakıp oraya ilerliyordum ki Reyhan'ın "Sevilay!" diye çığırması ile tüm dikkatim Zeynep ve Reyhan'ın olduğu masaya kaymıştı.

Can'ın önünü kapatmak istemediğim için onu kızlarla yalnız bırakıp kendi kızlarıma doğru ilerlemeye başladım. Bu sırada ise yakışıklı erkekleri süzmeyi bir an olsun bırakmıyordum.

Allah'ım ne güzel yaratmışsın sen şu çocukları. Ol demişsin, olmuşlar vallahi.

***(Buradan sonrası üçüncü ağızdan anlatım.)