Gizli Numara 2 -1-

307K 10.6K 3.4K
                                    

Gizli Numara serisinin birinci kitabı 2017 Mart ayının başında, Epsilon Yayınları desteğiyle raflardaki yerini almıştır. 

Serinin ikinci kitabı da yine Epsilon Yayınlarının desteği ile raflardaki yerini alacaktır, bu yüzden ilk bölümü haricinde diğer bölümleri Wattpad'den kaldırılmıştır.

Not: Kitabın uzunluğundan dolayı 'Gizli Numara' iki kitap şeklinde basılacaktır bu yüzden 30'uncu bölümden sonrası ikinci kitap dahiline girmiştir.

-1-

"Hay bin ejdarhagillerden Ajdar..."

Dudaklarımdan kaçan kelimelerle, kendimi içinde bulduğum durum fazlasıyla karışıktı. Yani hayattaki şansım göz önünde bulundurulduğunda şu an fazlasıyla dipteydim. Okulun ilk dönemi boyunca hem okula gidip hem de ek işte çalışmamdan bile fazlasıyla dipteydim.

Hayattaki derdim kendimce epey büyük olduğundan olsa gerek, ağırlığını kaldıramadım ve yerlere yapıştım. Hem de gerçek anlamda!

Gerçek anlamda diyorum çünkü Sabiha Gökçen Havalimanı'nda kendi bağcığına takılıp yere yapışan yegâne insan benim. Hem de, elinde benim adımın yazılı olduğu bir karton tutan çocuğun önünde...

Yüzümü hafifçe yerden kaldırdığımda, fark ettiğim ilk şey kartondaki Beşiktaş amblemi olsa da, dikkatimi daha çok çocuğun gözleri çekmişti.

Kahverengi gözleri öylesine güzeldi ki, kendimi kahverengi gözlerin derinliğine çekilmekten alıkoyamamıştım. Bir anda romantik bir dizinin içinde gibi hissetmiştim ben ana karakteri, karşımdaki oğlanı ise esas oğlandı... Saf, masum kız yere düşer ve gözlerini kaldırıp oğlana bakar, oğlan ona bakıyordur.

Romantizm şaha kalkmıştır.

Ve araya ben girmişimdir, tüm odunluğumla...

Hay bin ejderhagillerden Ajdar.

Sesimi duyduğunda, etrafına bakınan çocuğun yüzünde ufak bir gülümseme belirirken gözlerini birkaç santim aşağıya kaydırdı ve valizinin altında, atkısına dolanmış bir halde kalakalmış beni gördü. Gözlerindeki bilmişlik benim şaşkın bakışlarımla birleştiğinde, kalp ritmim bozulmuş bir motor gibi teklemişti. Etrafımdaki her şey bir anda silinip yerini çocuğun kahverengi gözlerine bırakmış gibiydi.

Onu daha önce hiç görmediğimi biliyordum, unutulacak bir siması yoktu ama bakışlarında... Bakışlarında tanıdık bir hava vardı.

Çocuk, ilk önce ne yapacağını şaşırmış hatta bir an elinde tuttuğu kartonu yere atacak gibi olmuştu ama daha sonra bundan vaz geçerek kartonla birlikte yanıma gelmeye karar vermişti. Hele ki elinde tuttuğu kartonu yere atsaydı... İşte o zaman olay çıkartabilirdim, kim olduğu umurumda bile olmazdı.

O kartonun üstünde koskocaman Beşiktaş amblemi vardı, yerlere atılmaya hiç mi hiç gelinmezdi. Gerçi ben de üstümdeki güzelim Beşiktaş forması ile yerlerde sürünüyordum orası ayrı bir durumdu...

Çocuk dizlerinin üstüne çöküp, üstüme çullanmış olan valizimi kaldırarak gözlerime baktı, bakışlarında anlam veremediğim ifadeler saklıydı. Ya da fazlasıyla boş bakıyordu. Ben de aynı şekilde ona bir süre baktım ve cevap vermeyeceğini anladığımda boş bakışlarıma bir son vererek, "Sen kimsin ya?" diye sordum.

Biraz durdu, düşünür gibi oldu ve omuz silkerek gülümsedi.

Kaşlarım çatılırken, "Dilsiz misin ayol?" diye sordum, daha sonra soruş ve hitap şeklimden utanarak, "Öyle sormak istemedim ama... Yani konuşamıyor musun?" diyerek toparlamaya çalıştım.

Gizli Numara 1 + 2 (RAFLARDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin