Bölüm 13

2.5K 191 0
                                    

Bahar öfkeyle tekrar önünde döndü ve dişlerinin arasından tısladı:
-Sen şimdi görürsün!
Ve öne doğru hamle yapacakken aslanın kolunu tutmasıyla ona döndü.
Aslan baharın öfkesini anlamıştı ve onu burdan uzaklaştırmak istiyordu:
-Sakin ol!
-Sakin falan olmicam bırak beni diye kolunu çekmeye başladı.
Aslan aklına gelen ilk şeyi yapmaya karar verdi.Baharın kolundaki elini ağzına götürdü ve diğer elinide beline götürüp onu kendi evlerine doğru sürüklemeye başladı. Bahar ise çırpınıyor,elleriyle aslanın koluna vuruyordu.Ama aslan oakdar sıkı tutmuştuki onu.
-şşşt sakin ol diyerek baheçeye girdiler ve evin önüne geldiklerinde baharı kendisine yasladı ve eliyle cebindeki anahtarı alldı. Diğer eli ise hala baharın ağzındaydı.
Anahtarla kapıyı açtığında baharı içeriye soktu.Ağzındaki eli çekti ve kapıyı kapatıp önüne geçti.
Bahar ise şaşkınlığını attıktan sonra bağırmaay başladı.Sinirden eli ayağı titriyordu..
-Sen napıyorsun bee? Çekil şurdan!
Aslan ise dik bir şekilde kapının önünde duruyordu.
-Sen sakinleşene kadar burdayım...burdayız...
Bahar ise adeta yerinde tepiniyordu:
-Çıksana şurdan! o adamı parçalicam!! dedemi tehdit etmek neymiş görücek!!
Aslanın hala kıpırdamadığını görünce ona doğru gidip göğsüne vurmaya başladı:
-Ya çık diyorum çık!Dedemin yanında olmam lazım!! Baharın dolan gözlerinden o an yaşlar dökülmeye başladı.
Aslan ise tepkisizce onu izliyordu. Baharın durumunu anlayabiliyordu. Hayatıının şokunu yaşamıştı az önce.. Kendisi bile okadar çok şaaşırmıştı ki...
Bahar sonunda geri çekildi ve yandaki koltuğa çöküp hıçkırarak ağlamaya başladı...İşte şimdi neyapacağını bilmiyordu...

-Evimi sana vermektense.. derken sezer bey kalbine giren sancıyla elini kalbine götürdü..
Yılmaz ise acımasız gözlerle ona bakıyordu..
-Başka çaren yok!! Sen karar vericeksin! Ama iyi düşün diyerek son bir bakış daha attı ve arkasını dönüp yürümeye başladı..
Sezer bey ise sandalyeye oturup derin derin nefes almaya başladı.. Bir çıkmazdaydı ve bu işten nasıl kurtulacağını bilmiyordu... Kalbindeki ağrı azalmıştı biraz daha..doktor böyle ağrıların olacağını söylemişti zaten..İki elini başının arasına alarak bir çıkış yolu aramaya başladı bulamayacağını bile bile..

Yılmaz arabasına bindiğinde karşısındaki kocaman eve baktı..Babası öyle çok istiyorduki bu evi...Annesi 10 yıldır felçliydi... Tekerlekli sandalyeyle yaşıyordu. Hiç konuşamıyor,hareket edemiyordu. Babasıyla beraber gezerken bu eve resmen aşıık olmuştu ve eşi için almak istemişti..Yılmazda bu evin annesi için farklı olacağını hissetmişti ilk andan beri. Şimdi bu eve bakarken gözünün önünde değişik görüntüler oynamaya başlamıştı..
Bahçedeki masaya yemek hazırlayan bahar,çimenlikte oynayan küçük çocuklar...Ve bu ailenin babası olarak da kendisini...
-Ne olursa olsun...İkinizde benim olacaksınız...İkinizde...

Bahar biraz sankinleşmişti.. Son kalan gözyaşlarınıda sildi ve karşısında oturan aslana baktı... Hİç konuşmamaışlardı..Bahar ağlamış aslan seyretmişti... Araba sesi gelmesiyle bahar ayaklanarak cama yaklaştı.. Yılmazın arabası gidiyordu...
-Gidiyor...dedem ne durumda caba?
-Bahar,senin sakin olman gerekiyor biliyorsun değil mi?
Aslan ayağa kalkmış onun tam arkasında durmuştu:
-Nasıl sakin olayım,dedem hasta,yarın öbür gün babaneminde hasta olmayacağını kim bilebilir? Bir sürü borcumuz var eğer ödemessek evimiz gidecek..Evimizi isteyen biri var ve borcumuzu ödeyecek kadar para veriyor.. Ama dedem bu evi kendi elleriyle vermez...veremez.Nasıl versinki?
Yavaşca arkasına döndü bahar:
-Söylesene,nasıl sakin olayım?
Aslan anlayışla başını salladı..
Bahar derin bir nefes aldı.
-Ben gitmeliyim..Kapıya doğru yaklaştı.
Aslanda peşinden gidiyordu. Tam kapıyı açaçakken bahar ona döndü:
-Sana vurduğum için özür dilerim...Eğer sen olmasaydın...
-Önemli değil... Herzaman sinirini benden çıkartabilirsin derken güldü aslan..
Baharda küçüçük gülümsedi ve kapıyı açıp çıktı.
Aslan ise onun bitmiş haline içi acıyarak....

Akşam yemeklerini yerken bahar hiç başını kaldırmamıştı.. yemeğinle ilgileniyordu.. Göz ucuyla dedesine baktı. Eve geldiğinde onu bahçede üzgün üzgün otururken görmüştü. Tabi gerçekleri bildiğini diyememişti. Hemen odasına çıkmıştı. Şimdi akşam yemeğinde ise dedesinn bu düşünceli hali kendisini üzüyordu.. Babanesine baktığında onunda düşünceli olduğunu gördü. Kaşığını tabağa bıraktı ve başını kaldırıp dedesine baktı..
-Borcumuzun olduğunu niye söylemedin bana?


-Aslan noldu oğlum pek bir üzgün gibisin..
-Yok birşey babane derken televizyonun kumandasını eline aldı. Aklı hala bahardaydı. Napmıştı acaba? Onun o ağlarken ki görüntüsü gözlerinin önünden gitmiyordu.. Acaba nekadar borçları diye düşündü..
Derin bir of çekti ve kumandayı bırakarak ayağa kalktı:
-Babane ben odamdayım! İyigeceler!

-Sen..sen nerden.... derken sezer beyin sesi sönmüştü..
Nazan hanım ise şaşkınlıkla bahara baktı..
-Bugün piknikten geldiğimizde o adamı gördüm... Konuşuyordunuz.. Herşeyi duydum dede...
Sezer bey yavaşca ağaya kalktı ve cam kenarına dopru yürüdü.. Baharda gözleri dolarak dedesine yaklaştı ve arkadan sıkıca sarıldı..
-Nie söylemedin? Tek başına neden baş etmeye kalktın dede..Ya sana birşey olsaydı...
Sezer bey titreyen elleriyle gözlerini sildi:
-Seni üzmek istemedim..Sen hep mutlu ol istedim...
-Ben hep mutluydum...Sizin benim yanımda olmanız benim için başlı başına bir mutluluk zaten...
nazan hanımda gözyaşlarına boğulmuştu...
Sezer bey yavaşca bahara döndü ve dayanamayarak ona sıkıca sarıldı.. Bir yandanda saçlarını okşuyordu. Baharda dedesien sarıldı sıkıca:
-Merak etme dede..Elimizden ne gelirse yapıcaz! Üzülme sen.. Senin bir damla gözyaşına ölürüm ben...Bu işten kurtulucaz...

Aslan bilgisayarr başınsa vakit geçirmeye çalışıyordu. Bir haber sitesine girdğinde babasının resmini görmesiyle dikkatini haber e verdi..
Resimde bir kaç adam daha vardı ve yeni ortaklıklarını anlatıyordu. Düzenledikleri davetten de bahsetmişlerdi haberden.. Mutlaka basın da davetliydi..
-Off! napıcam ben!
derken arkaya doğru yaslandı ve yüzünü sıvazlamaya başladı.. Şu davet meselesi canını çok sıkıyordu...

Bahar,gecenin bir vaktinde odasına çıktı. Dedesi ve babanesiyle uzun uzun konuşmuşlardı. Bir çıkar yol bulacaklarına inanıyordu.. Sıkıntıyla balkona doğru ilerledi..

Aslan büyük camın kenarında baharın balkonuna bakıyordu. Odanın ışığının yanmasıyla yerinde doğruldu. Sonra ise tahmin ettiği gibi balkonda baharı gördü..

Bahar,aslanı görmesiyle gülümsedi.. Bu adamı görünce niye herşeyi unutuyor bilmiyordu ama ilk gördüğü andan itibaren ondaki huzuru farketmişti.. Çok değişik birşeydi bu ama öyleydi..Aslanda adı konmamış bir huzur vardı...

Aslan baharın gülümsemesiyle içinin ısındığını hissetti. Nedenini bilmiyordu ama onun hep gülmesini istiyordu.. O güzel gözlere gözyaşı yakışmıyorduki...
O da yavaşca gülümsedi..

Bahar iç çekerek başını duvara yasladı.. Gözleri hala aslanın gözlerien kenetliydi..
Yavaşca fısıldadı geçen aslanın kendisine söylediği cümleleri..
-herşeye rağmen hayat çok güzel.. Herşeye rağmen ufak bir umut ışığı vardır herzaman!

AŞK YOLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin