Bölüm 42

14.1K 1.2K 87
                                    

Necla abla gittikten sonra kızlar da içeri girdi. Hakan, Bertuğ ile konuşmak istemişti. Nil ne konuşacaklarını merak ediyordu. Bertuğ da merakla bakıyordu Hakan'a.

"Senden bir şey isteyeceğim. Travesti cinayetlerini duymuşsundur. Hiç arkadaşın var mı bana yardım edebilecek? Birkaç tane olursa çok iyi olur. Bir doktora sözde hormon ilacı almaya gidecek kişilere ihtiyacımız var. Hiç tehlikesi yok. Çünkü her arkadaşının peşinde mutlaka bir sivil polis olacak."

"Enişte sen ciddi misin? Ben polisçilik mi oynayacağım?" Bertuğ çok sevinmişti. Nil ise onun bu haline kızdı. Olayın ciddiyetinin farkında değil miydi?

"Bertuğ oyun mu bu? Ciddi olsana."

"Aman Nil, hayat ciddi olunmayacak kadar kısa."

"Olsun sen yine de ciddi ol. Var mı yardım edecek kimse?"

"Bir ben, bir Çağdaş, bir Caner, bir Emre, bir de Kubilay var. Beş kişi yeter mi?"

"Yeter ama sen karışma istersen." dedi Hakan.

"AAA beni hapse tıksan bile o doktora gideceğim. Engelleyemezsin beni."

"Ama kadın kıyafeti giyeceksiniz. Bu saydığın kişiler kabul eder mi bunu?"

"Sen deli misin? Körün istediği bir göz Allah verdi iki göz. Kimse itiraz etmez."

"Bertuğ, Çağdaş kabul etmeyebilir." diye araya girdi Nil.

"O benim sevgilim değil mi? Ben isteyince eder. Ayrıca kim tanıyacak ki?"

Hakan, son kararı yine de sayılan isimlerin vermesi gerektiğini bildiğinden Bertuğ'a süre verdi. "Tamam ama sen yine de bir sor. Bana yarın döner misin?"

"Dönerim tabii. Hadi ben kaçtım. Siz de çok oyalanmayın. Milleti camdan çekip işimizi yapamıyoruz."

"Oyalanmayız."

Bertuğ içeri girdikten sonra Hakan, Nil'e bir kez daha sarıldı. İyice kendisine yaklaştırdı. Saçlarına bir öpücük kondurduktan sonra cep telefonunu çıkarttı. Handan'ı aradı.

"Handan nasılsın?"

"İyiyim, sen nasılsın?"

"İyiyim. Nil'den hiç haber aldın mı?"

"Yoo ne oldu? Yine kapalı mı telefonu?"

"Hayır. Artık kapatmıyor. Gerçi ben aradığımda açmıyor ama en azından kapalı değil artık. Bir arasana, nasılmış bir sor? Merak ediyorum. Sonra beni ararsın."

"Tamam. Bir işim var bitirince ararım."

"Handan. İşin beklesin. Ara hadi."

"AA ay bir barışsanız da ben de rahat etsem."

"Hadi ama."

Hakan kapattı hemen telefonu. Nil onun kız kardeşini kandırmasını izliyordu. Kendi telefonu çalmaya başlamıştı.

"Efendim Handan?"

"Nasılsın? Biri seni çok merak etmiş de hemen aramamı istedi."

"Çok iyiyim. Hem de çok iyiyim. Az önce evlenme teklifi aldım ve kabul ettim."

Handan, telefonun ucunda kalmıştı "Ne? Ne yaptın? Nasıl olur?"

"Evleneceğim dedim. Evlenme teklifi aldım dedim. Senin bu ağabeyin var ya..."

"Nil, Hakan mı evlenme teklif etti." Nefesini öyle bir vermişti ki Hakan bile duymuştu.

KAHVE FALIMDA CİNAYET VAR!Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt