DOĞUM LEKESİ -2- ANAHTAR AİLESİ

Ölü

Adrian' dan

Babamın Arya' yı bodruma kapattırdığını Büyücü Kletos duyduğunda çılgına döndü. Muhafızları geçip hızla bodruma girdik. Arya' yı yerde teni solmuş bir şekilde gördüğümde telaşa kapıldığımı hissettim. Ters giden bir şeyler olduğunu Büyücü Kletos anlamıştı. Onunda renginin solduğunu gördüğümde işlerin gerçekten kötüye gittiğini anladım. Arya' nın yanına çöküp elimi alnına koyduğumda buz gibi olduğunu hissettim. Soğukluğunun etkisiyle bedenim titredi. Büyücü Kletos iki muhafıza bağırdı.

''Onu hemen odasına taşıyın''

Arya' nın bedeni iki muhafızla birlikte götürülürken yutkundum. Ne olduğunu Büyücü' ye sormaya korkuyordum. Yine de merakım aklımda tepiniyor ve beni sormam için delicesine sıkıştırıyordu. Daha fazla dayanamayacağımı anlayıp hızlı adımlarla muhafızların peşinden gitmekte olan büyücü 'ye yetiştim.

''Ona ne oldu Büyücü Kletos?''

Büyücü birkaç saniye sessizliğini koruduktan sonra bana cevap verdi.

''Bilmiyorum Adrian. Ama hiç iyi bir şey değil. Buna eminim.''

Büyücü 'nün bile böylesine endişelenmesine sebep olacak bir olay gerçekten kötü olmalıydı. Korku bedenime iyice yerleşince ellerimin titrediğini hissettim. Şu an telaşlanmamalıydım. Neler olduğunu tam olarak öğrenmeden kendimi iyi olacağına inandırmam gerekiyordu.

Arya 'yı odasına ulaştırdığımızda Büyücü hepimize dışarıda beklememizi söyledi. Babam vicdan azabından dolayı bir köşeye çekilmiş boş duvarı izliyordu. Arya'nın annesinin olanlardan haberi yoktu çünkü o da yatağında hasta bir şekilde yatıyordu. Arya onu iteklediğinde başını çarpıp bayılmıştı ve o andan itibaren henüz uyanmamıştı. Terslikler bir bir etrafımızı sararken yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu. Tek yapmamız gereken oturmak ve zamanın bizi yalayıp geçmesini beklemekti. Güzel günlerde su gibi akıp giden nankör zamanın kötü günlerde durması hayatın bize en büyük kazığıydı.

Kapı açıldığında başımı o tarafa çevirdim. Düşüncelerim birer birer yerlerini terk ederken tek düşünebildiğim Arya' nın  iyi olmasıydı. Gözlerim bir umut Büyücü' ye çevrildiğinde çökmüş olan yüzünden iyi olmadığını anladım. Kapıdan çekildiğinde Arya' yı ayakta gördüğümde ise şaşkınlığımı dizginleyemedim.

''Arya?''

Büyücü babama işaret verip oradan ayrılırken Arya' nın yanına gitme dürtümü bastırıp Büyücü' nün peşine takıldım. Büyücü odasına girdiğinde babamla bende peşinden içeri girdik. Büyücü' nün gözleri babama odaklıydı. Etrafı saran buz gibi havadan büyücü' nün sinirlendiğini anlayabiliyordum.

''Ayaz' ı bulmak zorundasın''

Dedi. Babam şaşkın bir şekilde ona baktı.

''Bunun için kimseyi riske atamam.''