Güven

7.5K 559 28
                                    

Adrian'ın öfkesini içime çekerken burun deliklerimin sızlaması üzerine suratımı buruşturdum. Gözleri direk olarak yüzüme odaklanmıştı. Kalp atışlarını bile duyabiliyordum. Onu rahatlatmak için gücüme başvurduğumda bileğimden tutup beni kendine çekti.


''Sakın duygularıma dokunma''


diye uyardı beni. Yutkundum. Öfkesi dinmek yerine daha da güçlenmişti ve odadakileri bir ateş misali sarmıştı. Tutsak kalmıştık kısacası. Ne yapacağımı ve bu sinirin sebebini bilmiyordum fakat içimde kötü bir his vardı. Bu hissin sebebi Adrian'ın yüzümden milim oynamayan bakışlarıydı. Şaşkınlığımı üzerimden atmayı başardığımda sakin bir ses tonuyla sordum.


''Sorun ne?''


Güldü. Gülüşü ateşin içine atılan odunla ateşin parlaması gibiydi. Tehlike saçıyordu ve bu tehlike bana dokunuyordu.


''Sorun ne mi? Sorun sensin Arya. Ne yaptığı belirsiz hal ve tavırların.''


Yine ne yapmıştım?


Kaşlarımı çattım. Kelimeler birer birer bedenime dokunurken ne diyeceğimi bilemiyordum. Bu kalbime dokunmuş ve onu ateşin içine hiç düşünmeden atmıştı. Gözlerimi gözlerinden çekmeden sordum.


''Ne yaptım?''


Sinirle kısılan gözleri konuştukça daha da dibe battığımı gösteriyordu. Ayrıca kolumu sıkan eli de cabasıydı. Onu sakinleştirmemin bir yolu olduğunu sanmıyordum. Bu sefer gerçekten sinirlendiğine bizzat şahit oluyordum. Sanırım gerçekten onu deli etmiştim. Sebebini bilmesem de...


''Artık bir şeyleri saklamaktan vazgeç''


Bağırışı öylesine kuvvetliydi ki gözlerim istemsizce kapanırken göz yaşlarımın her an yeni bir isyan çıkarmaya hazır olduklarını hissedebiliyordum. Göz yaşlarımın her an olaya el atmasından nefret ediyordum. Derin bir nefes alıp kendimi gözlerimi açmaya ikna etmeye çalışırken diğer yandan da ağlamayacağıma dair kendimi şartlıyordum.


''Bir şey saklamıyorum''


Yalanım dudaklarımda kötü bir tat bırakırken gözlerimi açmış Adrian'a bakıyordum.


Korkuyor muydum?


Öfkesinin artışı gözlerinden bile belli olurken korkudan ölebilirdim. Korkumun sebebi onun bu çıkışı değil duygularına dokunamamamdı. Buna izin vermiyor aksine ben uğraştıkça öfkesi daha da artıyordu. Sebebini bilmiyordum ve bu beni gerçekten korkutuyordu. Bu yüzden bıraktım ve neden öfkelendiğini öğrenmek istedim.


''Yalan söylemeyi bırak Arya''


Bana bir adım yaklaştığında geriye kaçacak gibi olsam da kıpırdamamaya karar verdim. Kaçmak çözüm değildi. Gözlerimi gözlerine sabitledim ve korkumu derinlere gömüp ona baktım. Gözlerimi çekmemeye kararlıydım.

DOĞUM LEKESİ -2- ANAHTAR AİLESİWhere stories live. Discover now