BÖLÜM 16

69 11 7
                                    

Jebin Jieun'un telaşlı halinden tırsarak fısıltıyla sordu.

-Kim buu?

-Doktor Jongsuk. Dün anlatmıştım ya agnotiya adam işte. Yanında da tanımadığım bir adam var. Şey bir de J-jung Yong Hwa.....


Jebin bu ismi duyunca öyle bir çığlık attı ki "NEEE!!!!!" diye 5bininci rüyasını gören Hea Ran bile gözünü açtı ve Türkçe "Allah aşkına bi susun artık nolurrr....." diye mırıldandı.

Jieun anlamaya çalışarak bir Hea Ran'a bir de Jebin'e baktı ama Jebin pek de umursamamıştı demek ki önemli bir şey dememiş diye düşündü. O sırada telefonu çaldı arayan Jongsuk'tu.

-Jieun-ah bu saatte gelmemiz düşüncesizlikti kusura bakmayın ama konuşmamız gereken önemli bir konu var. Biliyorsun agnotiyalar hakkında. Sizin kızlar durumu çakmış gibiler. Sokağın başında bir kafe gördüm orada bekliyoruz sizi.

-Huh? Haa...peki tamam.

Deyip telefonu kapattı Jieun. Donuk bir sesle Jebin'e döndü.

-Bizimle konuşacaklarmış.... Agnotiyalar hakkında.

-Ne yani bu cidden...Woahh daebak! Yani cidden bu insanlar ne insanı Allah'ım insan bile değiller!!! Hea Ran!!!! Kalk çabuk!!!


Hea Ran sadece mırıldandı "Hıı hı" Jebin gidip sarsmaya başladı. O sırada Jieun da hazırlanmaya başlamıştı. Şişmiş gözlerini indirmek için yüzüne bin defa soğuk su çarpmakla meşguldü.


-Yaaa sarsmasanaaa kalkcam dedim yaa!!

-Hıhı evet dedin tövbe ya ne zaman dedin kızım be kalk hadi Yonghwa bizi bekliyor!!

-Ne Yonghwa'sı yaa uyumak istiyorum beeen.

-Hofff seni kaldırmak niye bu kadar zor kardeş anlamadım ki. Yok Yonghwa falan gel kahve içmeye çıkıyoruz.

-Hmmm nereye?

Hea Ran muzipçe sırıtıyordu şimdi.

-Hadi hazırlan.


Yarım saat sonra Hea Ran hayatının şokunu yaşıyordu. Yanındaki Jebin'e dişlerinin arasından Türkçe mırıldanarak "Hani kahve içmeye gidiyorduk? Ne işimiz var bu insanların yanında?" dedi ve tabi ki Jebin onu takmadı.


Yonghwa atkılarla gözlükle binbir çeşit şeyle kamufle olmuş sessizce Jongsuk'un sağında oturuyordu. Solundaki tekli koltukta ise her zamanki gibi ciks takım elbiseleriyle Savcı Yong vardı. Kafede buldukları en geniş ve tenha mekana geçmişlerdi. Çakma şöminenin dibindeki rahat koltuklarda aşırı ciddi bir konu konuşulacaktı bugün.


Konuşmaya Jongsuk başlamıştı bile.

-Geldiğiniz için teşekkürler Jieun sizi sabah sabah rahatsız ettik kusura bakmayın.

MISSIONWhere stories live. Discover now