BÖLÜM 9

165 16 10
                                    

BÖLÜM 9

-Ah haklısın. Şey...Son bir sorum var. Özel gücün ne?

Jongsuk durdu. Arkasındaki kıza bakıp gülümsedi.

-Bu konuyla çok ilgilisin bakıyorum.

-Evet ilgimi çeken bir konu.

-Hey Jieun-ah! Söylesene dün akşam ne yemek yedin?

Jieun şaşırmıştı. Ne alakaysa şimdi yemek? Hatırlamıyordu bile.

-Türkiye'den arkadaşların gelmişti değil mi? Dün akşam sana Türk yemekleri yapmış olmasınlar?

Hah doğru kızlar ona Türk yemekleri yapmışlardı. Ama bir dakika!! Nasıl?

-Yah!!! Sen bunu nereden biliyorsun!!

-Ee özel gücümü soran sendin.

Jongsuk muzipçe gülüp içeri girdi.

-Ah geldin mi Jongsuk. Jieun nerede?

-Oh?! Buradaydı.

Jieun Jongsuk'un özel gücünü duyduktan sonra durakalmıştı kapıda. Büyükannesi daha önce bahsetmişti ona özel gücü olan agnotiyalardan ama ilk kez böyle bir şeye şahit oluyordu.

Nasıl bilmişti? Vay canına!! Peki özel güç bu muydu yani? İnsanların neler yediklerini bilmenin neresi eğlenceli ki? Hayır yani ne işe yarar?

-Hey Jieun! Büyükannen seni bekliyor nerede kaldın? Girsene.

Jongsuk kızı şok olmuş ve düşüncelere dalmış halde kapıda görünce gülümsemeden edemedi.

-A-ah şey.. A-ayakkabıları düzeltiyordum da.. Bu bir Türk geleneği kızlardan öğrendim.

~Aishhh rezil oldum.~

-Büyükanne özür dilerim ben bir an nasıl davranacağımı bilemedim. Üzgünüm. Ama bana daha önce söylemeliydin.

-Haklısın kızım. Evet haklısın ama üzülmeni istemedim.

Odanın köşesinde oturan Jongsuk yavaşça ayaklandı.

-Büyükanne ben gideyim artık.Bugün bizim Ki Joon'a ilaç siparişini veririm yarına hazırlar. Gece bitkileri toplamak için çıkmamız gerekecek. O yüzden gitsem iyi olur.

-Peki evladım. Ki Joon'a da çok selamlarımı söyle. Ah yavrucuğum benim ilaçlarım için çok uğraşıyor.

-Yarın uğrarım tekrar. O zamana kadar kendine iyi bak tamam mı büyükanne.

-Sizi geçireyim.

Jieun Jongsuk'a bahçe kapısına kadar eşlik etti.

-Bugün yaptığım saygısızlıltan dolayı tekrar özür dilerim ,Deyip eğilerek özür diledi Jieun.

-Bu çok normal merak etme özre gerek yok ayrıca bildiğim kadarıyla aynı yaştayız saygı ifadeleriyle konuşmak zorunda değilsin.

Jongsuk kıza sıcak bir gülümseme "bahşetti". Ve devam etti.

-Bu arada eğer agnotiyalar hakkında sorun olursa her zaman sorabilirsin. Numaram burada yazıyor. Çekinmene gerek yok. Yarın görüşürüz Jieun.

Jongsuk yine o şirin gülümsemesiyle bakıyordu

Jieun ne diyeceğini bilemedi. Jongsuk'un uzattığı kartı alıp sadece kafasını salladı.

.......

Jongsuk gumiho olan arkadaşı Bong Ki Joon'la birlikte yaşadığı evine gelmişti.Ev sessizdi. Işıklar da yanmıyordu. Ki Joon evde olacağını söylemişti halbuki. Uyuyor muydu yoksa?

Jongsuk tüm odalara baktı ama Ki Joon yoktu. Banyoda da kimse yoktu. Ki Joon'un ayakkabılarını kontrol etti.Hah işte dağ ayakkabıları yoktu.

Neden haber vermeden gitmişti ki? Daha önce bitkiler için hiç tek başlarına ormana gitmemişlerdi. Bu çocuk şimdi neden haber vermeden tek başına çıkıp gitmişti?

Jongsuk telefonunu çıkarıp Ki Joon'u aradı. Telefon uzun uzun çaldı ama açan yoktu. Bu da neydi böyle. Şüphelenmeli miydi??

MISSIONWhere stories live. Discover now