ZÜMRÜT YANGINI "ARİYA"

69'- Özel Parça 🌿

150 yorum lütfen.

🌿Bu kitapta okuduğunuz her şey hayal ürünüdür. Gerçek hayatta ki kişi ve olaylarla hiçbir ilgisi yoktur...

"Baba!"

"Hıh" dedi kitaptan kafasını kaldırarak. Oktay çekinerek oturdu  çaprazına.

"Konuşabilir miyiz biraz?" Toprak kitabı kapatıp gözlüğünü çıkardı. Kitabı ve gözlüğü yandaki sehpanın üzerine koydu.

"Dinliyorum."

"Ben evlenmek istiyorum dedim ama, emin değilim galiba."

"Bir şey mi oldu?"

"Hoşuma gitmeyen tavırları oldu."

Toprak dirseklerini dizlerine koyarak öne geldi.

"Seviyorsun!"

"Seviyorum ama artık hoşuma gitmiyor galiba. Olmayacaksa zorlamayalım eğer sende tamam dersen. Nişan da bozuldu zaten. Sen işlerin bozulsun istemezsen eğer -"

Elini kaldırdı susması için. Oktay hep böyle sakin, içe dönük, efendi bir çocuk olmuştu. Babasına bir şey söylerken, ya da ondan bir şey isterken ecel terleri dökse de Toprak her istediğini yapmıştı.

" Benim işlerim bozulursa bozulsun, sen bozulma oğlum. Eğer içine sinmiyorsa dediğin gibi olsun. Sonuçta yuva kuracak olan sensin, onu yaşayacak olan da."

"Bana kızıyor musun?"

"Yok. Sen yanlış yapsan da onu bir süre sonra anlıyor, ondan dönüyorsun. Kendin için neyin doğru olduğunu bilirsin, hiç şüphem yok."

"O insanlara selam vermezsin sana kalsa ama benim yüzümden yüz göz oldun."

"Senin yüzünden değil, senin için. Benim hayattan bir beklentim yok. Sizi yerinize yerleştirdikten sonra işim bitmiş demektir."

"Böyle düşünmen hiç doğru Toprak Ağa. Sende kendin için bir şeyler yapabilirsin."

"He bokunu çıkarma, git bana kahve yap."

Oktay gülerek kalktı koltuktan.

"Belki aşık olursun şöyle uzun saçlı, ela gözlü, kumral-"

Toprak terliğini fırlattı arkasından. Oktay koşa koşa mutfağa gitti.

"Terliğimi getir gelirken."

Bıyık altı tebessüm ederek kitabı eline aldı. Gözlüğünü taktı sonra. Okan gitmeden önce arkadaşlarıyla kafa dağıtmaya gitti diye evde oturup en sevdiği şeyi yapıyordu. Zihnini dinlendiriyor, kitap okuyordu. Okan'ın peşine otuz tane adam takmasının da etkisi büyüktü bu rahatlıkta.

Kapı çaldı o sıra.

"Baktım" diyerek kapıya koştu Oktay. Toprak salonun girişine baktı, giren Çağan'dı.

"Oo kitap okuma saati tabi."

"Hoş geldin Çağan. Çağan'a kahve yap oğlum."

"Hemen geliyor." Çağan gelip koltuğa oturdu.

"Rasim'in kafasına sıkmışlar gece. Kimse görmemiş."

Sayfa değiştirdi Toprak.

"Sakin ol Çağan. Öğreniriz."

"Nasıl öğreneceğiz Toprak?"

"Daver usulü" deyip göz kırptı.

"Senin Allah belanı vermesin. Bana niye söylemiyorsun ya? Aklım çıktı burada. İyi plan ama, iyiydi bu."