Düşüncelerinizi aşırı merak ettiğim bir bölüm oldu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌿Bu kitapta okuduğunuz her şey hayal ürünüdür. Gerçek hayatta ki kişi ve olaylarla hiçbir ilgisi yoktur...
"Bağışla Hanımağa." Ariya adamın yüzüne bir ağır tokat daha attı. İnsanlar televizyon izler gibi durmuş izliyordu. Sol eliyle de aynı şiddette vurdu adamın yüzüne. Kenara kızına sarılmış ağlayan kadının sesi öfkesini körüklerken boğazını sıkıp nefesini kesmemek için kendini zor tutuyordu.
"Ben ettim sen etme."
Tekrar vurdu ve tekrar. Hızlı ve derin nefesleri ciğerini yakarken gözlerinin içi zaten yangın yeriydi.
Yağız Ayaz geldi haberi alınca. Gördüğü manzara karşısında neye uğradığını şaşırdı.
"Ne oluyor burada?" diyerek kadının havada ki elini tuttu. "Ne yaptığını sanıyorsun?" Bileğini kurtarıp Yağız'ı itti.
"İşime karışma!"
"Yaşlı başlı adama niye vuruyorsun?"
Başıyla işaret verdiğinde adamları Yağız'ın önünü kesti. Ariya kırbaç aldı eline. Hiç acımadan yaşlı adamın neresine denk gelirse vururken adam kanlar içinde kalmıştı. Adam inim inim inleyor, ellerini yüzüne siper ediyordu. Yerde kıvranırken bilmem kaçıncı kere daha vurdu kırbacı.
Uzakta durmuş herkes gibi olayı izleyen Haşimoğlu güneş gözlüğünü ardına saklıyordu bakışlarını.
"Ağam müdahale edelim mi" dedi adamı. Yine elini kaldırdı. Meydan dayağı yiyen, herkesin önünde rezil kepaze olan yaşlı adama acımıyordu. Gerçi Devran Haşimoğlu kimseye acımazdı.
"Ariya yeter" diye bağırdı Yağız Ayaz.
"Kes kesini mühendis bey! Sende nasiplenme!"
Adam bayılmıştı.
"Atın bu adamı buradan" diye bağırdığında adamları apar topar kaldırıp götürdü yaşlı adamı. Ariya hâlâ sinirliyken Yağız'ın karşısına dikildi.
"Vahşi!" dedi.
"Bir bok bildiğin yok, burnunun ucundan olup biteni de öyle. Sürekli işime karışmaya devam edersen sürerim seni bu memleketten. Haddini bil mühendis bey, burası senin gezdiğin şehirlere benzemez."
"Sen kim oluyorsun?"
"Hanımağa diyeceksin! Ben senin aldığın nefesi bile satın alırım neye uğradığını şaşırırsın. Kaybol gözümün önünden... Dağılın sizde, haydi."
