29-final

14 3 26
                                    


smut içerik!!

Woojin ıslahevine girdi. Diğer çocuklar ise okuldan atıldı. Suho'yu çok fazla durdurdum o çocuğu öldürmeye gitmesin diye. Zaten ailesi resmen onu red etmişti. Bundan sonra hayatı asla yolunda gitmezdi. Birkaç gün geçmişti. Suho ve ben fazla yapışkandık. Dip dibeydik. Sonunda bu olayları atlatıp huzurla bir gün geçirecektik. Odasında baş başa kalabilmiştik sonunda. Bundan sonra yanından ayrılmayacaktım. Karakoldan geldiğimiz yorgun günün sonunda onun yatağına bıraktık kendimizi. Kollarımı ona sardım yatakta yatarken. "Suho. Bir şey sorucağım."

kolunu kafasının arkasına aldı yatağa iyice yayılırken. kolu sargılıydı bunu görmek çok canımı sıkıyordu her seferinde. "söyle sevgilim."

bana doğru dönüyor, eli yüzümdeki yaralarda dolaşmaya başlıyor.

gözlerimi kaçırıyorum, biraz önce yapacağım şeyden hayatım boyunca utanıcaktım belki. "Çirkin görünmüyorum değil mi şu an?"

elini yanağımdan indiriyor işaret parmağıyla birkaç kez yanağıma vuruyor. "çirkin görünmekten çok saçmalıyorsun şu an. Hem de baya baya."

ellerim saçlarına gidiyor. Birkaç kere parmaklarımdan akıp gitmesini izliyorum. Bir şey demesine izin vermeden kucağına çıkıyorum. "Tamam o zaman. Şu an çekici görünüyorsam gözüne." Tişörtümü çıkartıp yataktan aşağı fırlatıyorum. Vücuduma göz gezdiriyorum. Yaralarla kaplı olsa bile Suho'nun sorun etmeyeceğini biliyorum. Elim yanağına gidiyor.  Diğer elimle onu yatağa doğru bastırıyorum geriye daha çok yatmasını sağlıyorum. "Bırak seni rahatlatayım. Birkaç gün önce bir söz vermiştim."

bir eliyle beni kendine çekiyor. Öpüşüyoruz, her zamankinden daha derin. Eli çıplak bedenime dokunurken nefes alış verişim hızlanıyor. dudaklarına doğru inliyorum.

elim siyah tişörtüne gidiyor yukarı kıvırarak öpücükler kondurmaya başlıyorum. o karın kaslarına doyamıyorum.

oturmasını sağlayıp üstünden tişörtünü çıkarıyorum. Tekrardan öpüşmeye başlıyoruz, öpücük sesleri tüm odayı dolduruyor. Yaptıklarım konusunda hala şaşkınım. asla bu kadar ileri gidebileceğimi düşünmemiştim. ama söz konusu o olunca. bütün ayarlarım bozuldu. ben bozuldum ve tekrar tamir oldum. düzgün bir şekilde çalışacağım. onun için.

elerim pantolonunu bulunca ağzından sesli bir inilti döküldü. hızlıca elimle ağzını kapattım. "özür dilerim." Diyor gülerek.

Annesinin duyması olayı beni çok korkutuyor resmen ona saygısızlık olur bu. kaşlarım çatılıyor. Doğrulup beni öpmeye devam ediyor. "annem sorun etmez, gerçekten." ciddiyetimi bozamıyorum. "bu kadar olaydan sonra bizi fazlasıyla haklı bulur hatta?"

Elimi tutup tekrardan pantolonuna götürüyor. artık sesimi olabildiğince alçak tutuyorum. Dudaklarımız bir saniye bile ayrılmıyor.

Kemerini çözüyorum, parmaklarımı teninde gezdiriyorum,. öpmeyi kesiyoruz ama yüzlerimiz hala birbirine yapışık. Soluklarım hızlanıyor, elimi çamaşırının içine götürüyorum, aletini kavrıyorum. "jiwoo.." Yüzümü uzaklaştırıp gözlerime bakıyor. Bakışlarımı kaçırıyorum, o an kötü bir şey yaptığımı düşünüyorum. beni durdurduğu için. acaba çok mu beceriksizim?

çenemi tutuyor bakışlarımızı sabitliyor. "aşk bu mu jiwoo?" Parmaklarımı bu lafla daha çok hareket ettiriyorum zevkten kıvrandığını görüyorum.  bir anda beni yatağa doğru ittiriyor  üstüme çıkıyor yavaşça. "bilmem, sen söyle." konuşmakta zorluk çekiyorum. resmen dilimi yutmuş gibiyim. Pantolonumun düğmesini açıyor, yavaşça aşağı indiriyor. bacaklarıma bakıyor. Dudaklarını değdirdiği an gözlerimi sımsıkı kapatıyorum, sessizce inlemeye çalışıyorum.

breath|bxbWhere stories live. Discover now