"Hoş bulduk Dilek'cim." Gülümseyerek karşılık verdiğinde kenara çekilerek geçmemize müsade etti. "İsterseniz direkt arka bahçeye geçin Hira Hanım." Sürprizin arka bahçede hazırlandığını anlarken adımlarımız orayı bulmuştu. Emir Asaf ve Yusuf öncr çıkmışlardı. Ben de kızımla birlikte peşlerinde. "EVİNİZE HOŞ GELDİNİZ!!" Bahçe süslenmiş, masa hazırlanmış ve kocaman bir pastayla birlikte bütün ailemiz karşımızdaydı. Yüzümdeki gülümseme silinmeyerek ilerledim. "Sij bije süypyij mi yaptınıj?"

"Evet halasının kuzusu, beğendin mi?" Yusuf kafasını sallayarak babasının kucağından inmiş ve balonlara koşmuştu. "Ecyinn, bak kaydeşimm!" Bir tane balonu alarak Ecrin'e getirmişti. Ecrin yarım açmış olduğu gözleriyle bir abisine bir dikkatini çeken balona bakıyordu. Hafif kıpırdayan dudaklarıyla Yusuf da neşelenmişti. "Anne göydün mü güldü bana!"

"Evet birtanem gördüm. Ecrin de senin gibi balonları sevdi galiba, ne dersin?"

"O büyüsün, ben ona biy süyü balon alıyım ki." Eğilip saçını öptüğümde gülerek kardeşine balonu göstermeye devam etti. Ecrin'i bahçedeki koltuk takımına ilerleyerek oraya bırakmıştım. Yusuf da yanındaydı. Ece de onların yanına geldiğinde ben de diğerlerinin yanına geçtim. Annem sarılırken karşılık vermiştim. "İyi gördüm seni annecim."

"İyiyim anne. Nasıl olmam ki?" Bakışlarım çocuklarıma takılırken gözüm dolmuştu bile. "Şştt doldurma hemen incilerini. Bak evlatların da sen de hayattasınız. Çocuklarının babası yanınızda. Hem de sizi çok seviyor. Şimdi yeni hayatınızın tadını çıkarın birtanem. Çok mutlu olun."

"Umarım anne. Umarım hep birlikte mutlu oluruz."

"Kız! Hira doğruyu söyle ne yaptın da hemen yok ettin sen o göbeği?" Yanımızda beliren Hilal hayretle karnıma bakıyordu. Aslında fazla fazla bir kilo almamıştım. Ameliyat vs. koşuşturması derken de aldığım kiloyu da vermiştim. "Çocuklarla ilgilenirken verdim işte Hilal'cim."

"Fstık gibi kadınsın hee." Omzunu omzuma çarparak göz kırpmıştı. "Yokluktan karıma yürümeye mi karar verdin Hilal?" Yanımda beliren kocam tek kaşını kaldırmış, Hilal'e bakıyordu. "Hayır Emir Asaf'cım. Baktım kocası öküzün teki, karısının kıymetini bilmiyor. Biz söyleyelim bari dedim."

"Karımla aramdakilere fazla hakimsin sanırım." Ses tonundaki ima beni utandırırken onun keyfi yerindeydi. Allah'tan annem yanımızdan ayrılmıştı. "Ay tamam! En çok evli sensin Emir Asaf." Hilal yenilgiyle terslerken Emir Asaf kahkaha atmıştı. "Hilal cidden evde kalma yolunda ilerliyon lan." Sohbetimize Anıl da dahil olmuştu. "Anıl çarparım ağzına!"

"He he."

"Gitmeyin kızın üzerine. Herkes evlenmek veya biriyle olmak zorunda değil. Ayrıca Hilal'in evde kalmış olması için taliplerinin olmaması lazım ama maşallahı var görümcemin. Hatta daha geçen gün kafede geri çevirdi bir çocuğu."

"Kim lan o lavuk?!" İpek amacına ulaşarak Anıl'ı sinirlendirmişti. "Niye sinirlendin ki canım?"

"Sinirlenmedim ben. Sadece ikizimi rahatsız edeni rahatsız ederim."

"Sen kendi işine bak Anıl. Korumaya ihtiyacım yok."

"Vay vay vaay! Gelin görümce abime karşı birlik mi oldunuz kız?" Yaman bir kolunu Hilal'e bir kolunu İpek'e atmıştı. "Yaman indir kolunu, sokmayayım bir yerine!" Yaman oflayarak İpek'ten kolunu çekmişti. "Aman bu da Emir Asaf'a benzedi iyice. Hanımlar bunların buluşmasına izin vermeyin canım, bu nedir böyle?"

"Biraz daha susmazsan dayak yiyeceksin ablacım. Senin için söylüyorum." Hilal sinirle bakan Anıl ve Emir Asaf'ı göstermişti. "Al işte! Çocukların diyoruz, hırr! Karın diyoruz, hırr! Bıktım be sizden!" Emir Asaf'ın ona yeltenmesiyle geriye doğru kaçmıştı. "Asaf, uğraşma." Hayretle bana döndü. "Yavrum ben mi uğraşıyorum? Kaşınıyor puşt."

"Tamam Asaf, hadi hayatım. Bak Yusuf örnek alıyor sonra."

"Evet bak örnek alıyor çocuk. Kötü baba, cık cık cık..."

"Ulan ben senin!" Bu sefer durdurmak adına herhangi bir girişimde bulunmamıştım çünkü cidden kaşınıyordu Yaman. Fakat yine dört ayağı üzerine düşmüştü çünkü annemler masaya çağırmışlardı. Yeni hayatımıza sevdiklerimizle girirken günü sonunda yine dört kişilik çekirdek ailemizleydik. Akşam olmuş, bütün misafirlerimiz gitmişti. Yusuf beni öptükten sonra eğilip kucağımdaki kardeşini öpmüştü. "İyi geceley kaydeşim. Ben uyumaya gidiyoyum, sen de uyu tamam mı?"

Elim oğlumun saçlarını severken konuştum. "Evet abisi o da uyuyacak şimdi." Uykusu geldiğini fazlasıyla belli eden gözleri bana döndü. "İyi geceley gücel annem."

"Sana da iyi geceler annecim." Son bir kez daha öptüğünde babasının elini tutarak çıkmıştı odadan. Emir Asaf Yusuf'u uyuturken ben de Ecrin'i emziriyordum. Bir süre sonra uyuyakalmıştı kızım da. Daldığından emin olduğumda kalkarak beşiğine bıraktım. Bu esnada Emir Asaf da yanıma gelmişti. O arkamdan belimi sararken günün yorgunluğuyla sırtımı göğsüne yasladım. "Uyu du mu Yusuf?" O da kafasını eğilerek boynuma yaslamıştı. "Hıhımm. Kızım da uyumuş. Şimdi karımı uyutalım bakalım." Aniden kucağına aldığında çığlık atacakken son anda tutmuştum kendimi. Sessizce söylendim. "Asaf..."

"Sevsin seni Asaf." Gülerek boynuna yasladım kafamı. Odaya geldiğimizde beni yatağa bırakmış, giyinme odasına girmişti. Çok geçmeden kendi üzerini değiştirmiş ve elinde de benim geceliğim vardı. Tıpkı küçük bir çocukmuşum gibi üzerimi değiştirdi ve yatağa yatırdı. O kadar yorgundum ki bu ilgi müthiş gelmişti. Kendi de ışığı kapatıp yatağa girdiğinde bulmuştum yuvamı. Ben uyumaya çalışırken saçıma bıraktığı minik öpücükler engelliyordu. "Asaf, uyuyamıyorum canım."

"Bağımlı yaptın kendine. Hiç bana kızma." Gülerek cevap verdim. "Peki sayın bağımlı bey. İyi geceler."

"Sana da karıcım." Ve kocamın saçımla oynamaları eşliğinde yeni hayatımızın ilk gecesini geçirdim...

Bölüm sonuu.

Vizelerimden dolayı bölüm geç geldi.

Dört kişilik çekirdek bir aile oldu benim kuzularım 🥰

Finale adım adım yaklaşıyoruz. Kaç bölüm daha gider bilmiyorum ama baya yaklaştığımızı söyleyebilirim.

Burada 600 küsür takipçim var fakat blog hesabım 300'e bile ulaşamadı bir türlü. Bu yüzden hüzünlü bir kekim😔. Blog hesabımı takip ederseniz çok sevinirim:  tugbaff_

Bî- misâl HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin