16. Bölüm

21.6K 985 49
                                    

"Emir Asaf."

"..."

"Emir Asaaf." Israrla yüzüme bakmayışının sebebi iki ismiyle sesleniyor oluşumdu. Bilerek bu şekilde seslendiğimi bildiği için o da bilerek cevap vermiyordu. Karı koca inattan ölecektik.

Hamileliğin de vermiş olduğu agresiflikle sabrım tükenmişti artık. "Aman iyi!"

Oturttuğu kucağından kalkıp çalışma odasından çıkacakken belimdeki eli sıklaşmış ve kalkmama engel olmuştu. Yüzüne baktığımda gülerek bana bakıyordu. "Bir de gülüyor! Utanmıyor musun hamile karını sinirlendirmeye?"

"Yerim o hamile karımı! Söyle bakalım niye kıvranıp duruyorsun?" En başta yanına gelme sebebimi hatırlayarak konuştum. "Diyorum ki hani şimdi Mine hanımlardaki misafirliğimiz yarım kaldı ya-"

"Hayır."

"Yaa Emir Asaf! Dinlemedin ki ama!"

"Devamında biz çağıralım mı diyeceksin karıcım. Fakat hastaneden çıkalı iki gün oldu henüz. Dinlenmeniz lazım." Yüzüm düşerken kollarımı boynuna sardım. "Kendin de diyorsun işte iki gündür fazlasıyla dinlendik. Hem hazırlığı tek yapmayacağım sonuçta, evde o kadar çalışan var." Bakışları önce büzülen dudaklarıma sonra gözlerime çıktı. "Çok sıkıldın değil mi?"

"Hıhımm... Lütfen kocacım..." Dudaklarımız arasında yok denecek kadar az bir mesafe bırakarak konuştu. "Sen var ya... Çok fena bir şeysin. Pekâlâ, çağır bakalım." Sevinçle o yapmadan ben öptüm dudaklarını. "Teşekkür ederimm."

"Hep böyle teşekkür etsene."

"Hemen arsızlaş Emir Asaf!"

"Allah Allah! Sen gel kucağıma otur, o kadar cilve yap, öp. Sonra arsız olan Emir Asaf." Tamam, biraz haklı olabilirdi. Ama biraz!

"İyi! Bir daha oturmam kucağına. Cilve de yapmam, hatta öpmem." Belimi daha sıkı tutarken konuştu. "Cık. Sen otur kucağıma, cilveni de yap, hatta öp. Ben olurum arsız olan."

"Ayy Emir Asaf!" Gülerek konuştu. "Ayy Hira! Noldu?" Taklidine kahkaha atmıştım. Emir Asaf'ın ayy demesini hiç unutmayacağım!

"Mine hanımın telefonu bende yok ki. Sen de var mı?"

"Bende ne arasın Mine hanım güzelim? Tarık Bey var."

"Olur olur yeriz. Arasan ya, hımm olur mu?" Elleriyle dudaklarımı sıkmış ve öpmüştü. "Olur güzelim, olur." Telefonunu alıp aramıştı. Kısa süren muhabbette bu akşam için davet etmişti ve kabul etmişlerdi. "Tutma beni Emir Asaf, daha kızlarla menü hazırlayacağım!" Aceleyle kucağından kalkıp kapıya yürürken arkamdan seslendi. "Yorulduğunu gördüğüm an iptal ederim!"

"Tamaaam!"

Aşağıya inip mutfağa girdiğimde Emine abla ve Hülya buradaydı. Dilek ise yukarıda, Yusuf'un yanındaydı. "Çabuk gelin, menü hazırlayacağız."

"Misafirimiz mi var Hira hanım?"

"Aynen öyle Hülya'cım. Mine hanımları davet ettim." Birlikte kısa sürede güzel bir menüye karar vermiştik. Ben sadece tatlıyı yapıp mutfaktan ayrılmıştım çünkü Emir Asaf kesin bir şekilde uyarmıştı. Hayır yani bir de üşenmeyip mutfağa gelmiş. Sen gidip çalışsana be adam!

Sonuç olarak ben Yusuf'un yanına gitmiştim ve benim yerime Dilek yardım etmişti. Akşam olurken Yusuf'u hazırlayıp, hazır olan Emir Asaf'la aşağıya göndermiştim. Ben de kendime bir elbise beğenip hazırlandım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bî- misâl HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin