29.BOLÜM

35 6 14
                                    


İyi okumalar💜

İkilinin ellerimize olan bakışları beni memnun etmişti. Çünkü böyle bir karşılama elbette beklemiyorlardı. Teyzemin yüzündeki şaşkın ifade hiç bozulmadan ayağa kalkıp yanıma geldi ve beklemediğim anda sarıldı.

Evet bunu beklemiyordum. Olduğum yerde kas katı kesildim. Fatih ellerimi bırakmamıştı. Karşılık vermedim çünkü vermek istemedim. O da bunu fark etmiş olacak ki geri çekildi ve yüzümü avuç içine alarak konuştu.

"Ay benim güzel kızım. Düğününe gelemedim kırgınsın anlıyorum. Ama bak seni görmek için geldim işte." Sesi o kadar yapmacıktı ki yüzümü buruşturmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Merak etme teyze düğünüm harika geçti." Dedim aynı yapmacık tavırla.

Buraya böyle habersiz gelmelirinin sebebini anlamıştım. Bizi bir anda hazır olmadığımız zaman yakalayacaklardı mutsuz olduğumu görmek için buna emin olmak için gelmişlerdi.
Annem arkada oturmuştu hiç kalkmadan öylece bakıyordu.

Fatih hala elimi tutarken diğer elini teyzeme uzattı. "Hoş geldiniz." Dedi soğuk bir tavırla.

Teyzemle  aramdaki gerginliği anlamış gibiydi. Daha sonra sormaması için dua ediyordum. Çünkü verecek cevabim yoktu. Ya da vardı ama cevap vermeye cesaretim yoktu.

Düşüncelerim yine zihnimi rahat bırakmıyordu. Teyzem bir Fatih'e bir uzattığı ele bakarak gülümsedi.

"Hoş buldum damat nasılsın?"

"İyim. Sizler nasılsınız?" Yabancı insanlara karşı çok saygılı konuşma tarzını teyzeme de yansıtmıştı. Teyzemin şu an sinirlendiğini anlayabiliyordum. Çünkü kaşları havalandı ve dudaklarında samimiyetsiz bir gülüş ortaya çıktı.

Fatihi bu denli kibar görmeyi beklemiyordu.

"İyim bende oğlum. Fatma ben Elva'nın büyük teyzesi. Düğüne gelemedim tanışmak bu güne kısmetmiş."

"Memnun oldum."

Fatih yavaşça kulaklarıma yaklaştı." Odaya çıkıyorum üstümü değiştirip gelicem." Dedi.

Başımı salladım ve Gülcan annenin yanına doğru adımladım.
Fatih ellerimi bıraktığı an ellerindeki o sıcak güvende gitmişti. Odaya gitmek için merdivenlere yöneldi arkasından baktım. Çok heybetli duruyordu.

Teyzemin bakışlarını üstümde hissetim bakışlarımı ondan tarafa çevirince tahmin ettiğim gibi saçma bir ifade ile yüzüme bakıyordu.

Bir elimi öbür bileğimi tutarak oturdum. Bu saate burda olmaları şaşırtıcı bir durum. Babam nasıl izin vermişti bilmiyorum.

"Eşiniz ne iş yapıyordu Fatma hanımcım?"
Gülcan annenin sorusu ile tüm bedenim kaskatı kesildi. Yutkunamadım. Yanaklarım patlayacak gibi ısınmıştı. Sakin kalmalıydım. O adam hakkında duyacağım tek kelime bile kalbimin durmasını sağlayacaktı sanki. 

"Eskiden burda kurulu bir düzenimiz vardı.
Fakat daha sonra Hataya taşınmamız gerektiği için burdaki düzeni bozduk maalesef. Sanayi dükanı vardı Orhanın burdakini sattık ama işte Orhanın bildiği tek iş sanayi işiydi. Orda da bir sanayi yeri açtık." Dedi uzun uzun iğneleyici ses tonu yüzündeki nefret hala ilk günki gibiydi.

Bu kadına acıyordum hemde hiç kimseye acımadığım kadar acıyordum. Günahsız bir kız çocuğuna günah keçisi muamelesi yapıp asıl günahkar olan eşi ile mutlu olmaya çalışması acınası bir durumdu.

"Anladım peki neden taşındınız?" Diye sordu Gülcan anne.

Bu konuşmayı daha çok dinlemek istemedigim için ayaklandım. Bir anda tüm gözler bana dönünce açıklama yapmak zorunda hissetim kendimi.

GÜVEN BANAWhere stories live. Discover now