GÜVEN BANA

18.BÖLÜM

İyi okumalar 💜

Dünden sonra annem hazırlık yapalım diye bizi erkenden uyandırmıştı.

Sözde bize zahmet olmasın diye yemeğe değil de çaya geleceklerdi. Ama babamın yapmamızı istediği tatlılar yemekten çok yordu bizi.

Bazen içinde olduğumuz bu durum bana komik geliyordu. Hani derler ya ağlanacak halimize gülüyoruz diye aynen öyle düşünüyorum.

Fatih'e kırgınım ama içimdeki güven biraz bile azalmadı.

Belki abartıyorum belki yanılıyorum onun hakkında ama onu gördüğüm zaman gerçekten güvenebileceğimi hissettiriyor bana.

Nikâh tarihini aldığımız gün. Söyledikleri aklıma geldikçe kırgınlığım artıyordu. Ama sonrasında benimle konuşmaya çalışması gerçekten içindekileri bana anlatması, onun gibi sert otoriter bir insanın yapacağı nadir şeyler.

Annesine babasına ve Elçin'e ne kadar bağlı olduğunu onlarla iletişim kurarken bile değer verdiğini gösteriyordu. Umarım bir gün onlar kadar değerli olurum onun için.

Benim için değerli olan tek kişi Berivan evlilik olayından sonra babam benim için bir hayal kırıklığıydı sadece.

Annem, annem başına birşey gelse çok üzülürüm elini kesse benim canım daha çok acır ama onun için ben öyle değilim maalesef ve bunu bilmek hissetmek çok çok acı verici.

Bu kadar düşünce arasında aynanın karşısında oturmuş saçlarımı örüyordum.

Gelmelerine çok az kalmıştı. Yusuf amcamda gelmişti zaten herşey onun başının altından çıktı.

Hepsine ayrı bir sinirim vardı. Yaptıkları şeyi asla unutmayacağım unutamayacağım.

Saçlarımı ördükten sonra ayağa kalktım ve üstümü son kez kontrol ettim. Siyah pantolon ve siyah bir tişört giymiştim.

Kapı çaldığında geldiklerini anladım.

Odadan çıkıp koridorda bekledim. Geldikleri ilk gün aklıma geldi. Duygulandım be kendi dediğime gülmemek için dudağımın içini ısırdım.

Gülcan hanım her zamanki şıklığı ve kibarlığı ile yanıma doğru adımladı. Ellerinden öptüm Levent beyinde ellerini öptükten sonra içeri geçtiler.

Elçin içeri otuz iki diş gülerek girince bende güldüm bu kızın enerjisi harika.

O da siyah pantolon ve gri bir gömlek giymişti ama gri bir insana bu kadar yakışabilir.

"Selllaaaaammmmm." Uzatarak ve gülerek konuşuyordu.

"Sellaaaamm." Dedim bende onun gibi hemen gülüp yanaklarımdan öptü.

"Hoş geldin." Dedim.
"Hoş buldum nasılsın?" Diye sordu.
"İyim sen?" Dedim bende.
"Ay iyim ne giyeceğime karar verdim içerde sana da göstericem." Dedi neşeli bir ses ile
"Ya merak ettim bak." Dedim bende ve onu içeri doğru yönelttim.

Arkasından baktım Fatih yoktu gelmemişti.

Niye gelmedi ki? Bir sorun mu oldu acaba.

Merak ediyordum ama merak ettiğim için kendime kızıyordum. Gelmesin zaten onu gördüğüm zaman geriliyorum.

Ama gelse iyi olurdu sanki gibi, neyse gelmesin tamam son kararım.

Kendi kendime düşündüp oturma odasına geçtim.

Berivanın yanına oturdum ve daha yeni gelmiş olmalarına rağmen başlayan koyu sohbeti sesiz sesiz dinledim.

Gerçekten çok sıkılmıştım etrafıma baktığımda Elçinin ve Berivanın benimle aynı durumda olduğunu gördüm.